Güncelleme Tarihi:
10 yıllık bir yüzme geçmişiniz var. Sonra niye triatlonu seçtiniz?
- Sporla tanışmam 12 yıl öncesine dayanıyor, iki yıldır da triatlonla uğraşıyorum. Amcam İsmail Bakıcı’nın yüzmede 60’a yakın madalyası vardı. Beni çok etkiledi. Ailem isteğimi bastırmak için beni sadece yazları yüzmeye gönderdi. Ama ısrar edince kışın da devam ettim. Önce haftanın üç günü yapıyordum, sonra beşe çıktı ve şimdi haftada yedi gün çift antrenman yapıyorum.
Okulla beraber yürütebiliyor musunuz?
- Devlet okulunda okudum. Yarışlara gidiyordum, bazen bir hafta okula devam edemiyordum. Öğretmenim çok iyiydi. Ancak liselere yerleştirme sınavında yani o zamanki adıyla OKS’de sorun başladı. Hafta sonları sabah dershaneye, öğleden sonra anrenmana gidiyordum. Dershaneden kaçarak, antrenmanlara gittim.
Sınav sonrasında ne yaptınız?
- Gerçeği babama açıkladım. Çünkü İzmir Anadolu Lisesi’ni kazanmıştım. O güne kadar bütün matematik notlarım 100’dü. İlk matematik sınavında 13 aldım. O anda umutsuzluğa kapıldım. Hem yüzme, hem eğitim birlikte yürümeyecek diye endişelendim. Özel derslerle takviye aldım. Ama yine de yüzmeyi bırakmadım. Her sabah 05.00-07.00 arası antrenmanda olmam gerekiyordu. 04.00’te kalkıyordum, babam antrenmana götürüyordu. Daha sonra okul servisi spor salonundan alıp okula götürüyordu. Okuldan çıkınca tekrar spor salonuna: 17.00-19.00 arası yine yüzüyordum. Sonra ev... Dört yıl böyle geçti.
Ama bu kadar zorluk yetmedi, daha zorlu olan triatlonu seçtiniz...
- Evet. Yüzmede birçok şampiyonluk elde ettim. Ama daha fazlasını istedim. Yüzdüğüm yerde triatlon yapan bir arkadaşım vardı. Yüzmeden kopmadan bu spora yöneldim. Üniversiteye başlayacağım yıl triatlon yapmaya karar verdim. Ocak’ta başladım, Nisan’da yani sınav zamanı yarışmalara girdim. Yine hem dershane, hem her gün anrenman. Sınavdan bir hafta sonra yarışa girdim. İlk triatlon yarışımdı. Antalya’da Türkiye üçüncüsü oldum. Antremanları bir ya da iki kez kırmışımdır. Daha çok dershaneyi antrenman için kırdım, bu kez annemler müdahale etmedi. Anladılar vazgeçemeyeceğimi.
LYS’lerde sınavdan çıkıp, yarışa gitmişsiniz...
- Evet. Sınavdan çıktım, Sakarya’daki yarışa koştum. Benim kafilem önceden gitmişti. İzmir’den sınavdan çıkar çıkmaz otobüse binip, gece yarısı Sakarya’da oldum. Sapanca gölündeydi. O yarışta da üçüncü oldum. Artık herkes anladı bu alanda da başarılı olacağımı. Zaten Balkan şampiyonasında da yedinci oldum.
Üniversite sınavında neden spor değil de işletmeyi seçtiniz?
- Çünkü babamla anlaşma yaptık. İthalat işiyle uğraşan babamın işini devam ettirmek için Yaşar Üniversitesi İşletme Bölümü’nü kazandım.
Olimpiyatlara katılacak mısınız?
- Hazırlanıyorum. Bunun için dünya şampiyonlarında ilk 30-40’ta olmak gerekiyor. Ben genç sporcuyum. 750 metre yüzüyor, 20 kilometre bisiklete biniyor, 5 kilometre koşuyorum ama olimpiyatlarda bunun iki katını yapmak gerekiyor. Seçildim ama gideceğim hala kesin değil. Seneye netleşecek. Asıl hedefim 2016 Olimpiyatları.
SÜREKLİ TACİZE UĞRUYORUM
Kışın kapalı havuzda yüzüyoruz. En zoru, bisikletle yaşıyoruz. Türkiye’de bisiklet yolu yok. Kaç kere iki TIR’ın arasında kaldım. Kapatıp gözlerimi aralarından geçtim. Bir kadın olarak bu kadar zorlanacağımı bilmiyordum. Yoldan giderken arkadan korna çalan; sağıma, soluma geçen onlarca erkek oluyor. Yarışta da büyük engeller var. Mayoyla yüzüyorum, bisikleti ve koşuyu da mayoyla yapıyorum. Sakarya’da koşu etabında çevremizi saranlardan bazıları; “Böyle koşulur mu burada, ne yaptığınızı zannediyorsunuz” diye taciz etti.
BABAMLA PAZARLIK YAPTIM
Babam hayatında hiç spor yapmamış, anlamasını beklemem zor. Sık sık çatıştık. Önce dershaneye gidiyor, bir derse giriyor hocalarıma adeta yalvararak, “Antrenmanda olmam gerekiyor. Eğer babamı ararsanız akşam kavga ederiz, olay olur” diye dershaneyi kırıyordum.
ECE BAKICI’NIN BAŞARILARI
* 2010 Türkiye üçüncülüğü
* 2010 Avrupa Kupası gençler altıncılığı
* 2011 Türkiye duatlon gençler ikinciliği
* 2011 gençler Türkiye şampiyonluğu
* 2011 Avrupa gençler 43’üncülüğü
ÇOK YORULUYORUM AMA DEĞER
Her gün sabah 05.00-07.00 arası, akşam yine 17.00-19.00 arası anrenmanım var. Çok arkadaşım yok, çünkü hiçbiri beni anlamıyor. Arkadaş tercihimi anrenman yaptığım arkadaşlardan yana kullanıyordum ama şampiyonalarda derece alınca bundan da vazgeçtim. Kürsüye çıktığım anda yaptığım bütün fedakarlıklar gurur veriyor. Alkış ve herkesin size imrenerek bakması her şeyi bitiriyor. Yorgunluklar unutuluyor.