Babam işkence yapardı hemşireyi anne bildim

Güncelleme Tarihi:

Babam işkence yapardı hemşireyi anne bildim
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 08, 2004 00:00

Tanyeli... O, oryantal dünyasının önemli isimlerinden biri. 17 yıldır sahnelerde dans ediyor. Ä°ki çocuk annesi, mutlu bir evliliÄŸi var ve aranılan bir dansöz. Bu madalyonun görünen yüzü. Ancak görünmeyen yüzünde ise tam bir dram var. Hayatı Çocuk Esirgeme Kurumları’nda geçmiÅŸ, kendisine bakan hemÅŸireyi anne olarak bilmiÅŸ, öz babasının iÅŸkencelerine maruz kalmış...Tanyeli, yüreÄŸinde kabuk tutmuÅŸ bu yarayı yeniden kanatarak Kelebek’le paylaÅŸtı. Ancak objektifimizin karşısına gülümseyen bir yüzle geçerek, sanki baÅŸkasının hikayesini anlatıyormuÅŸ gibi bir güç örneÄŸi gösterdi. Ä°ÅŸte Tanyeli’nin bugüne kadar hiçbir yerde okumadığınız acı yaÅŸamı...Ä°zmir doÄŸumluyum. Annem ile babam teyze çocukları. Müzisyen bir ailenin ikinci çocuÄŸuyum. Babaannem 40’lı yılların ünlü dansözlerinden Güler kardeÅŸlerden biri. Babam, annemi o 13 yaşındayken kaçırmış. Annem o yaÅŸlarda kulüplerde ÅŸarkı söylüyormuÅŸ, babam da arkasında gitar çalıyormuÅŸ. Bu yıldırım aÅŸkından sonra aile birbirine girmesin diye düğün yapılmış. Sonra aÄŸabeyim, ben ve kızkardeÅŸim doÄŸmuÅŸuz. Fakat babamın çapkınlıklarından ve dayaktan dolayı annem zor bir evlilik dönemi geçirmiÅŸ. Babam askedeyken de bunu fırsat bilip bizi bir bakıcı kadına bırak-mış ve Ä°stanbul’a gelerek, kendi hayatını yaÅŸamaya baÅŸlamış. Annemi hayatım boyunca hiç doÄŸru düzgün görmedim. Ä°lk kez 13 yaşındayken ona sarıldım. HemÅŸireye anne derdimBakıcı kadın bizlere aylarca bakmış. Ancak bizleri arayan soran olmamış, para da gelmeyince biz üç kardeÅŸi Ä°zmir’deki Çocuk Esirgeme Kurumu’na bırakmış. Çok uzun süre kardeÅŸlerimle orada kaldım. Hatırlamak bile istemiyorum. Çünkü o günlere ait aklıma gelen tek ÅŸey, soÄŸuk bir odada ‘açım’ diye aÄŸlamam. Sonra anneannem, annemi Ä°stanbul’da bulup bir ÅŸekilde bize ulaÅŸtı. AÄŸabeyime babaannem, bana ve kız kardeÅŸime de anneannem bakmaya baÅŸladı. Bir süre sonra 5 yaşındayken, bakımsızlıktan verem oldum. Bir sabah öksürerek uyandım ve aÄŸzımdan kan boÅŸalınca apar topar devlet hastanesine yatırıldım. 1,5 yıl bu hastanede kaldım. Anneannem ve teyzem dışında beni hiç kimse arayıp sormadı. Hastalık ve hastahane dönemlerine ait bildiÄŸim tek ÅŸey hemÅŸireye ‘Anne’ dediÄŸim. Bir gün koÄŸuÅŸumu deÄŸiÅŸtirdiler. Ancak o koÄŸuÅŸa anne dediÄŸim hemÅŸire bakmıyordu. Ondan ayrılacağım zaman, ‘AnneciÄŸim beni bırakma’ diye hıçkırarak aÄŸladığımı biliyorum. Åžimdi bile hemÅŸire gördüğüm zaman çok duygulanırım. Sürekli dışlandımHastaneden çıktıktan sonra top gibi oradan oraya atılan bir hayatım oldu. Hep dışlandım. Önce anneannemin, sonra babaannemin, teyzemin yanında kalmaya baÅŸladım. Hepsi, ‘Ben bakamam’ dediÄŸi için arada sürüklenip duruyordum. Babaannemin yanında kaldığım dönemlerde, dedemin bir hanımı daha vardı. Bazen onun yanına da giderdim. Adı Sevim olan üvey babaannem, bana çok acı çektirdi. Her gün beni döver, kızını sırtıma bindirir, beni yerlerde sürüklerdi. Bu durum babam askerden gelip, yeniden evleninceye kadar sürdü. Babam bir süre sonra beni ve iki kardeÅŸimi yanına aldı. Ãœvey annem ve biz, bir aile olarak yaÅŸamaya baÅŸladık. Ä°ÅŸte asıl acılı dönemlerim bu andan itibaren baÅŸlıyor. Annemin kim olduÄŸunu sorgulamaya baÅŸladım. Babam ise hep annemi kötülerdi. Bir süre sonra çok deÄŸiÅŸti ve bize iÅŸkence yapmaya baÅŸladı. Ä°lk evlendiklerinde üvey annem çok iyi bir insandı. DediÄŸim gibi babam çok psikopatlaşınca o da çıldırdı. Babam çalışmadığı için kuru ekmeÄŸi ıslatıp, üzerine toz ÅŸeker ekip yerdik. Babam iÅŸkence yapardıAslında babam çok eÄŸitimli bir insan. Atatürk Koleji’ni bitirmiÅŸ, Fransızca ve Ä°talyancası olan bir adam. Yani alt yapısı çok saÄŸlam birisi. Ancak ruh hali bozuk. Bizlere resmen iÅŸkence yapardı. Bunları anlatmak istemiyorum, çünkü iki tane oÄŸlum var. KardeÅŸlerim ve ben, çok ağır ÅŸeyler yaÅŸadık. Diyelim ki sokaktan eve biraz geç gelelim. Hemen kapının eÅŸiÄŸine iki tane çivi çakar, başımız aÅŸağı gelecek ÅŸekilde ayaklarımızdan iple sallandırır, tabanlarımız ÅŸiÅŸene kadar ÅŸnorkelle vururdu. Sonra da acı çekmemiz için tuzlu su hazırlar, ayaklarımızı bu suyun içine sokardı. Hiç unutmuyorum Rum yalısında oturuyoruz, bu yalının da kileri vardı. İçeride danaburnu dediÄŸimiz böcekler gezerdi. Bizleri sabaha kadar orada bırakırdı. Yine bir gün attığı dayaktan dolayı burnum kırıldı. Yani yaÅŸadığım iÅŸkenceleri anlatsam sayfalar yetmez. Bir süre sonra üvey annem de dövmeye baÅŸladı. Korkudan altıma kaçırırdım. Döverken aÄŸzımızı kapatırdı. Dolayısıyla sesimizi kimse duymazdı. Bir gün canıma tak etti ve aÄŸabeyimle birlikte polise gittim, memurlar babama inandı. Sonrasında daha büyük iÅŸkenceye maruz kaldık.Yemekle haÅŸlandımSonunda üvey annem de kaçtı. Tıpkı annem gibi, iki çocuÄŸunu bırakıp gitti. Ãœvey kardeÅŸlerim, 1,5 yaşındaki Mehmet Ali ile 40 günlük Semiramis’e ben baktım. 12 yaşındaydım ve okulu bırakmak zorunda kaldım. Hiç unutmam bir gün Semiramıs bana bakıp aÄŸladığı için babam 40 günlük bebeÄŸi tel askıyla dövdü. Sebep benden nasıl medet umarmış? Bir süre sonra aÄŸabeyim evden kaçtı, öz kız kardeÅŸime de babaannem bakmaya baÅŸladı. Evin bütün iÅŸini ben yapıyordum. Hem babama hem de iki kardeÅŸime bakıyordum. Bir gün ilk kez makarna yaptım. Fakat iyi piÅŸmediÄŸi için, babam makarna tenceresini başımdan aÅŸağı geçirmiÅŸti. Her tarafım yanık içindeydi. O halimle bile dayak yiyordum. Åžamar oÄŸlanıydım Evden kaçan aÄŸabeyim önce anneannemi, sonra Ä°stanbul’daki annemi buldu. Anneme başımızdan geçenleri atlatmış. Geri dönüp beni almaya geldiÄŸinde ne acıdır ki ben onunla gitmedim. Çünkü iki küçük üvey kardeÅŸimi bırakmaya gönlüm el vermedi. Dokuz ay sonra üvey annem eve döndü. GeldiÄŸi gün, Semiramis’in altına ütüsüz bez koyuyorum diye beni dövmeye baÅŸladı. Åžamar oÄŸlanı gibiydim. Gece üçlere kadar halıları sildirir, kafamı halıya vururdu. Sonra bir gün annem, aÄŸabeyimin anlattıkları karşısında Ä°zmir’e geldi. Babamı arayarak beni görmek istediÄŸini, izin vermezse polise yaptığı iÅŸkenceleri anlatacağını falan söylemiÅŸ. Yani tehdit etmiÅŸ. Bunun üzerine Efes Oteli’de kalan annemin yanına gittim. O da bizi kimseye bir ÅŸey söylemeden apar topar Ä°stanbul’a kaçırdı. Baba tarafım çok mutahasıp olduÄŸu için o dönemler benim başım kapalıydı. Dolayısıyla Ä°stanbul’a geldiÄŸim zaman gözlerime inanamamıştım. Çünkü annemin çok güzel bir evi vardı. Çünkü Ä°stanbul’a kaçtıktan sonra ÅŸarkı söylemeye baÅŸlamış. Para kazanınca da kendine Boyacıköy’de bir ev satın almış. Bizi alışveriÅŸe götürüp, üstümüze kıyafetler aldı. Üç kardeÅŸ, annemizin yanındaydık. Ve gerçekten çok mutlu günlerdi.Annem alkolik olduFakat bu mutlu günlerimiz ne yazık ki kısa sürdü. Çünkü annemin gece hayatı baÅŸladı. Alkolün pençesine düştü. Ben okumak istiyordum. Annem bizlere çok iyi harçlık verirdi. Bir gün bu harçlıklardan kendime okul forması aldım. ArkadaÅŸlarıma Etiler Lisesi’ne gittiÄŸimi söyledim. Yalanım anlaşılmasın diye de her sabah kalkar, otobüs durağına kadar yürürdüm. Hep derslerden konuÅŸurduk. Aslında okula falan gitmiyordum. Bu yalanı daha fazla taşıyamayacağımı anlayınca gerçekten Etiler Lisesi’ne gittim ve okul müdürü ile görüştüm. Ancak ailemin imzası olmadığı için beni almadılar fakat misafir öğrenci olmama izin verdiler. Ben bir yıl misafir öğrenci olarak derslere girdim ve Ä°zmir’deki okuluma giderek dışarıdan sınavlara girip, okulu bitirdim. Ä°lk oÄŸlumu 15’imde doÄŸurdumÄ°lk eÅŸimle sokakta tanıştım ve evlenmeden hamile kaldım. Resmi nikahımız yoktu ama imam nikahı ile bir evlilik yaptım. Yaşım ilerledikten sonra resmi nikah yaptık ama sadece oÄŸlumun nüfusu için. Neyse 15 yaşındayken oÄŸlum Taylan’ı dünyaya getirdim. Ne yazık ki evliliÄŸimle ilgili de güzel bir anım yok. Çünkü yine çok dayak yedim. Taylan’ı dünyaya getirdiÄŸimde ilk eÅŸimden ayrıydım. DoÄŸum masraflarımı Tarihi Bebek Manavı’nın sahipleri Suat AÄŸabey ile Hülya Abla üstlendi. DoÄŸumdan sonra bir ay kadar Ä°stanbul’da kaldım, sonra Ä°zmir’e tekrar anneannemin yanına dönüş yaptım. Bir gün teyzem bana geçinmem için dans etmem gerektiÄŸini söyledi. Sonra bana bir kostüm dikti. Ä°lk olarak Akasyalar Çay Bahçesi’nde sahneye çıktım ve dans hayatım böyle baÅŸladı. Yılmadan, usanmadan mücadele ettim. Prenses Margaret’in huzurunda dans ettim. Åžimdi özlediÄŸim, çok huzurlu, mutlu bir ailem var. Arkamda kimse olmadan iÅŸimi yapmaya çalışıyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!