Babam Ersin'i araştırmış

Evlilik hazırlıkları yapan spor basınının duayen isimlerinden Şansal Büyüka’nın kızı Sine, Vatan'a konuştu:

“Ben de NTV’de çalışıyorum. Şirkette kanalın yılbaşı partisi yapıldı. O partide programımızın editörü beni Ersin ile tanıştırdı. Ama benimki ilk görüşte etkilenme değildi, aklımda bir şey yoktu. Yeni yıldan sonra spor bölümünde çalışmaya başladım. Ersin beni ekran önü için Burcu (Esmersoy) ile çalıştırmaya başladı. O dönemde o benden elektrik almaya başlamış. Ben de ondan bir şeyler hissettim. Ama o zaten daha önce de beni beğeniyormuş. Hatta kim bu kız diye sormuş. Benim Şansal Büyüka’ın kızı olduğumu öğrenince ”Hay Allah“ diyerek yanıma gelmeye çekinmiş. Sonra şirkette konuşmaya, mesajlaşmaya, maç izlemeye başladık. Tanıdıkça birbirimizden etkilendik. Aramızdaki yaş farkının sorun olmasından korktum. Ersin 34 ben 25 yaşındayım. Ersin ilk bakışta soğuktur, çok ağır görünür. Ben daha sıcak kanlı bir insanım.Bizim birbirizimden etkilenmemiz yavaş yavaş oldu. Ben zaten hayatımdaki erkekle aramda yaş farkı olmasını isterdim. En az 5 yaş fark olmalı diye düşünürdüm. 8 yaş olunca acaba anlaşabilir miyim diye düşündüm. Ama gördüm ki o da benim kadar hareketli.

Önce anneme anlattım

Babam beni çok korkutuyordu. Çünkü babam Ersin’i önceden tanıyordu. Bankacı bilmem nenin oğlu Ahmet olsa daha kolay kabul edebilirdi. Babam Osmanlı erkeğidir. Bunun için önce Ersin’den önce anneme bahsettim. Annem de babama söyledi. Önce bu durum babamın çok hoşuna gitmedi. En çok da aynı iş yerinden biriyle olmamdan çok rahatsız oldu. Beni karşısına alıp konuştu. ” Şirkette fazla samimi olmayın böyle şeyler iş ortamında hiç hoş değil “ dedi.

Babam Ersin’i araştırmış

Babam Ersin ile ilgili geniş çaplı bir araştırma da yaptı. Ahmet Çakar’dan Rıdvan Dilmen’ine kadar herkese sormuş. Ahmet Çakar ”Kızım olsa veririm“ demiş. Herkes Ersin için çok düzgün konuşmuş. Zaten Ersin’i karakter olarak babama çok benzetiyorum. Oturması, kalkması, insanlara saygısı, iş ahlakı babama çok benziyor. Babam bu meslekte kimseye yaranmadan bileğinin çabasıyla buralara geldi. Ersin’de babam gibi. Kimse ”Onu ben yarattım“ diyemez.

Ersin ile tanışmadan önce babamdan en büyük isteğim bana bir spor araba almasıydı. Hatta bu araba için 5 yıl uğraştım. Fakat evleneceğimi duyunca arabayı almaktan vazgeçti. ”Madem evleneceksin evinin kadını olacaksın sana aile arabası alalım“ dedi. Benim isteğim araba iki kişilikti. Bu araba için tam 5 yıl uğraştım. Babam o arabayı çok dikkat çeker diye almak istemiyordu. ”Film cam yapar arabanın içi görünmez “ deyince ikna etmiştim ama gitti araba. (gülüyor) Yazın evlenmeyi düşünüyorduk. Ama babam ve Ersin EURO 2008’e gitti ve orada çok yoruldular. Onlara bu konuda baskı yapmadım. Aile arasında nişan yaptık. Evlilik teklifi tam bir film sahnesi. Doğum günümdü birlikte yemeğe çıktık. Orada masamıza çalgıcılar geldi. Ersin o anda ayağa kalkıp cebinden bir kutu çıkardı. O kadar heyecanlandı ki evlilik teklifi bile edemedi. ”Bu yüzüğü parmağına tak“ dedi. Ben de ”Sorsana“ dedim. Sonra ”Benimle evlenir misin“ dedi. Ben de ”Evet“ dedim. Aralık sonu evlenmeyi düşünüyoruz.