Güncelleme Tarihi:
Baba Candır dizisinin 37. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. TRT 1'in komedi dizisi Baba Candır Pazar akşamı yeni bölümü ile seyirci karşısına çıkacak. Dizinin yeni bölümünde Haluk ve Ece yüzük takıyor. Ancak aileler bu durumdan pek hoşnut değil. İşte Baba Candır 37. bölüm fragmanı ve son bölüm detayları…
BABA CANDIR 36. BÖLÜMDE NELER OLDU?
Dizinin 36.Bölümünde Haluk serbest bırakıldı. Ece Haluk’a ona tekrar yalan söylediği için küstü. Haluk, Ece’ye kendini affettiremeyince ona inat olsun diye Damla’yı işe aldı ve Damla’nın onsuz mutlu bir hayat sürdüğünü gören Michael ülkesine geri döndü. Emrecan ve Ceylan, Müjde’nin pastanesini devralmak için gereken parayı denkleştirmeye çalıştılar. Şebo ve Ece, Haluk’a olan kızgınlıklarında birleşip arkadaş oldular. Haluk, Şebo ve Levent’ten aynı anda kurtulmak için ikisinin arasını yapmaya çalıştı. Salih Emrecan ve Ceylan’a destek olmak amacıyla karısı için aldığı araziyi satmaya karar verdi. Ceylan ise yardım için Rüzgar’a başvurdu. Haluk Ece’ye kendini affettirmek için süpriz bir evlenme teklifi hazırlar.
BABA CANDIR 37. BÖLÜM FRAGMANI
BABA CANDIR DİZİSİ OYUNCULARI
Haluk
Haluk büyük bir inşaat holdingi sahibi olan Hasan’ın 32 yaşındaki oğludur. Yurt dışında okuduğu için babasından yıllarca uzak kalmıştır. Okulu bitince babası onu şirketin yönetim kurulu başkanı yapmış ama baba oğulun ilişkisi patron, çalışan ilişkisinden öteye gidememiştir. Haluk kendini kanıtlayabilmek için çok çalışıyor ama sert ve kontrolcü tavırlarıyla altında çalışanları hayatından bezdiriyordur. Haluk babasının asistanı Ece’ye sinir olmaktadır. Ece’nin babasına kendisinden yakın oluşu ve işinde hızla yükselmesi Haluk’a batıyordur.
Berna Koraltürk
Ece
Ece 30 yaşında Türkiye’nin büyük holdinglerinden birinde yönetici asistanlığı yapan genç bir kadındır. Yıllardır aynı şirkette çalışmış, disiplini ve çalışkanlığı sonucu hızla yükselerek holding patronu Hasan’ın sağ kolu olmuştur. Ece iş hayatında yükselebilmek için hayatını işine adayarak özel hayatını bir kenara itmiştir. Bu durum babası Salih’i üzse de Ece hayatından memnundur. Ece’nin tek derdi patronun şımarık oğlu Haluk’tur. Ece patronu Hasan beyi ne kadar seviyorsa oğlundan o kadar nefret ediyordur.
Özgün Karaman
Emrecan
23 yaşındaki Emrecan ailenin en küçük çocuğudur. Tam bir “Problem Çocuktur”. Hayatı boyunca neye elini atsa başarısız olmuş,başı beladan hiç kurtulmamıştır. Yarattığı problemlerin yarısından kıvrak zekası ve sevimliliği ile yırtmış, kalan yarısından ise onu babası Salih kurtarmıştır. Emrecan asi ruhlu ve tembel bir genç olmasına rağmen özünde iyi kalpli ve dürüst biridir. Emrecan’ın hatalı seçimleri ailesinin hep alay konusu olmuştur. Emrecan işsiz geçen iki yılının ardından iş bulup kendisini ailesine kanıtlamak ve özgürlüğünü eline almak istiyordur.
Melis Tüzüngüç
Ceylan
Ceylan 23 yaşında Ürgüp’te yaşayan hayatını balon pilotluğu yaparak kazanan neşeli, yardımsever ve hayalperest bir genç kızdır. Ailesini yıllar önce bir trafik kazasında kaybetmiş komşular ve mahalleliler tarafından büyütülmüştür. Ceylan’ın hayatı 12 yaşındayken İstanbul’da okuyan bir grup çocuğun Kapadokya’ya geziye gelmesiyle tamamen değişir. Geziye gelen çocuklardan biri boğulma tehlikesi geçirince onu kurtaran Ceylan olur. Ceylan ve hayatını kurtardığı çocuk Emrecan, 11 yıl sonra İstanbul’da Ulus Parkında buluşup birbirleriyle evlenmek için söz verirler. Ceylan sözünü hiç unutmaz. İstanbul’a gidip Emrecan ile buluşacağı günün hayaliyle yaşar. O gün geldiğinde bavulunu toplar, Emrecan’dan sonra en büyük aşkı olan pilotluk okulunun broşürünü cebine katar ve İstanbul’a gelir. Ceylan ve Emrecan tesadüf eseri karşılaşırlar. Ceylan Emrecan’ı tanıyınca ondan verdiği sözü tutup onunla evlenmesini ister. Oysa Emrecan’ın kimseyle evlenmeye niyeti yoktur. Emrecan Ceylan’ın hayatını kurtardığı çocuğun ısrarla kendisi olmadığını söyler ama Ceylan ona inanmaz. Emrecan’ın evine yerleşir ve verdiği sözü tutmasını bekler. Zaman içinde Emrecan ve Ceylan yakınlaşacak gerçek çocuk ortaya çıktığında, Ceylan Emrecan’a duyduğu aşk ve o çocuğa karşı verdiği söz arasında kalacaktır.
Settar Tanrıöğen
Salih
Salih 55 yaşında karısı öldükten sonra üç çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalmış yufka yürekli bir yufkacıdır. Karısı genç yaşta bu hayattan göçüp gidince çocuklarına hem analık hem de babalık yapmıştır. Salih’in hayattaki tek amacı çocuklarının hem iş hayatında, hem de özel hayatlarında mutlu olduklarını görmektir. Çocuklar ise, artık büyüdükleri için, babalarının sözünü pek dinlemeden, kendi başlarının çaresine kendileri bakmayı, yani hayatı kendi bildikleri gibi yaşamayı tercih etmektedirler. Salih bu durumdan memnun değildir çünkü onun gözünde çocukları hala küçüktür ve onun ilgisine ve korumasına ihtiyaçları vardır. Salih çocuklarının yaptığı her şey için kendini sorumlu hisseder ve onların hatalarını düzeltmek için büyük çaba harcar.