Bâkire Doğum

Güncelleme Tarihi:

Bâkire Doğum
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2006 15:58

Kayınpeder, benim ölçülerimle fazlasıyla dindar bir insandır. Ancak kimseye karışmaz. Kimseyi zorlamaz. Çocuklarından da bellidir zaten. Ama kale gibi durur, pozisyonundan ve görüşlerinden milim geri adım atmaz. Hani Nuh der peygamber demez. (İyiydi, iyiydi bu benzetme!)

Eskiden uzun uzun tartışırdık, severdim tahrik etmeyi; din konuşurduk, dinin açıklarını, savunamadığı hatları bulup, üstüne üstüne gitmeye bayılırdım. Büyük bir sabırla ve yüzünden hiç eksik olmayan (bizim gibi fânilerin, gönül kapısı kapalı zavallıların asla erişemeyeceği âlî bir hakikate vakıf insanların yüzündeki biraz aşağılayan, biraz acıyan) gülümsemeyle cevap verirdi.

Ve tartışmamız hep aynı noktaya gelir dayanır ve aynı şekilde sonuçlanırdı.

Kayınbabam akıl ve mantık almaz bir şeyi savunur, ben ‘Bunun hakikat olduğunu nereden biliyorsunuz?’ diye sorarım; o da, dünyanın en tartışılmaz gerçeğini söyler gibi, biraz da benim bunu anlamamama hayret ederek cevap verir:

- Kutsal kitapta yazıyooor!

Konuşma, tartışma burada biterdi. Kopardık.

‘Kutsal kitapta yazıyor, demek ki tartışmasız doğrudur’, diye düşünen bir insanla, kendi düşündüğüne bile kavgasız inanmayan Serdar’ın tartışması mümkün mü?

Ate yani inançsız olanlar ‘zaten hareket noktası yanlış, olmayan bir kavram üzerine inşa edilen bir ideolojinin nesini tartışıyorsun?’ diyeceklerdir... O başta mesele!

Hürriyet

Ama mesela Hıristiyan dostlarımı, ‘immaculé conception’ (günahsız gebelik = Hz.Meryem’in bir ilişki söz konusu olmadan doğması ve ‘bakire’ doğurması) konusunda sıkıştırmaya bayılırım.

İçinizde Hıristiyanlar varsa veya Hıristiyanlığın amentülerinden biri olan bu ‘günahsız gebelik’ inancına sahip olanlar varsa lütfen bana kızmasınlar, saygısızlık etmek değil maksadım.

Ama dinlerin ‘sonradan, ihtiyaç hasıl olunca’ geliştirdikleri bu tür dogmalar, benim gibi birine fena halde ters geliyor haliyle.

‘Kanonik’ yani ‘Kilise yasalarına uygun’ kabul edilen kitapların ve metinlerin hiç birinde ‘günahsız gebelik’ dogması yer almaz. Ancak Kilise ve din bilginleri, asırlar boyu, bu meseleyi kapalı kapılar ardında tartışmış, bu ‘ayıptan’ hep rahatsız olmuşlardır:

‘Tanrı’nın Annesi’ dedikleri Hz.Meryem, haliyle, herhangi bir kadın gibi ‘tabii ve dinen günah’ bir yoldan hamile kalamazdı. İsa’ya bu yolla hamile kalmadığı gibi, kocasıyla bile olsa ilişkiye girerek ‘kirlenmiş’ olamazdı.

Hatta hatta, bırakın Tanrı’nın (İsa) bu yolla ‘ana rahmine düşmüş’ olmasını, Tanrı’nın annesinin ‘normal bir ilişki sonucu (ilk günâh neticesinde) dünyaya gelmiş olması’ bile bir ‘kirlilik’ ve rahatsızlık konusuydu.

2.yy’dan kalma bir metinde Yahya adlı bir bilimadamı, bu sonuncu ‘sıkıntıya’ bir çare buldu:

Meryem’in annesiyle babası çocuk sahibi olamıyordu, derken bir melek göründü ve bir kızları olacağının müjdesini verdi. Yedi ay sonra da Meryem doğdu…

(Kilise’nin resmen tanımadığı bu sav, yine de Hıristiyanlar’a rahat bir nefes aldırdı. Tanrı’nın annesi ‘ilk günâh’ neticesinde doğmamıştı en azından.)

Ama ya Hz.İsa?

Bu konu da çok, ama çok sonraları, 8 Aralık 1854’ta, Papa 9.Pius’un Ineffabilis Deus adlı (Latincem yok ama yanılmıyorsam, ‘Sözle İfade Edilemez Tanrı’ demektir bu) bir ‘bulle’ yani Papalık kararname-emiriyle çözüldü.

Papa bir yazılı emirle, ‘Tanrı’nın Annesi, Bâkire Meryem, ilk günahtan muaf hâmile kalmıştır’ diyen bir dogma yaratıyordu.

Detayına girmiyorum, yoksa çok ilginç bir konudur.

İyi de, konu nereden aklıma geldi?

İngiliz internet sitelerinde yer alan minicik bir haberden. Olduğu gibi aktarıyorum:

Bâkire doğum

Tanrı’dan veya başkasından, kimden hamile kalırlarsa kalsınlar, beş kuruş alamayacaklar.

Katolik Kilisesi’nin baskıları sonucunda, Britishinsurance.com adlı sigorta şirketi, ‘bâkire doğum’ halinde taahhüt ettiği 1 milyon paundluk poliçeyi tek taraflı olarak feshetti. Inverness’li ellili yaşlardaki üç kız kardeş altı yıldır böyle bir sözleşmeden istifade ediyorlardı. Bu özel sigorta poliçesinin hedefi, tekrar doğması halinde, Hz.İsa’nın bakım ve eğitim giderlerini karşılamaktı.

*

Görüyorsunuz, savunması zor(lama) dogmalar nelere kâdir!

Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!