Güncelleme Tarihi:
Burhan Öçal ve Özlem Tekin ile Maçolar dizisini konuştuk. Söz döndü dolaştı, ünlü yaşlıların genç sevgilileri uğruna yuvalarını yıkma haberlerine geldi. Öçal, Selahattin Duman’ın ’Azgın teke sendromu’ sözüyle özetlediği bu sosyal vakayı, "50 Yaşında Bir Adam Arıyorum" şarkısından yola çıkarak değerlendirdi.
Özlem Hanım, Hokkabaz’da tam bir kötü kadını oynamışınız. - Özlem Tekin: Evet, Kötü Kedi Şerafettin (gülüyor). Hokkabaz’daki rolümü anlatamıyordum, nasıl bir karakter olduğunu söyleyemiyordum bu yüzden. Ama bu rol bana teklif edildiğinde havalara uçtum. Zaten kaçak gelin olmak çok eğlenceli, tam benlik!
Maçolar dizisinde canlandırdığınız Deniz karakterinin durumu nedir? - Ö.T: Maçolar’daki Deniz’in, bitirmeye çalıştığı ilişki sorunu ve belası var. İşkenceci kurban pozisyonunda. Deniz’in en büyük problemi bu. Onun dışında kendi ayakları üzerinde duran, girişken, sosyal ve sakar bir kadın Deniz. Deniz’in maço olması durumu mu var dizide? - Ö.T: Dizideki bütün kadınlar maçoluk durumundan rahatsız aslında. Ortada bir maçoluk yokken maçoluk varmış hissine kapılıp karşılarındaki adamlara tepki veriyorlar.
Burhan Öçal: Aslında bütün kadınların, erkekleri gizli bir domine etme durumu var. Yani biz bunun farkına varmıyoruz. Mesela Deniz’in kendinden emin, özgüvenli tavrından Haydar etkileniyor. Kadın olarak değil ama insani bir etkilenme. Onun işini ciddi bir şekilde yapmak istemesi benim geleneksel maçoluk tavırlarımı etkilemeye başlıyor. Çok ilginçtir kadınların bir çoğu maçolar için burun kıvırırken kendileri böyle erkekler yetiştiriyorlar değil mi? - Ö.T: Kesinlikle katılıyorum. Çok klasik bir durum bu. Sadece maçoluk değil, kadınlar kocalarından şikayet ederler ama oğullarını da öyle yetiştirirler. Ama şimdi kadınlar da değişti. Kadınlar da maço ve öyle yetişiyorlar... Rock ile maçoluk bağdaşır mı? - Ö.T: Asık suratlı, astığı astık, kestiği kestik durumu yok rock’ın içinde... Kadın maçolara örnek Seda Sayan’ı versem ne dersiniz? - Ö.T: Eli maşalı, evet denilebilir. Mesela ben de çok dominantımdır ve baskın çıkarım. O anlamda ise evet maçoyum ben de. Lafın altında kalmam. Bir Seda Ablam var bir de ben varım... B.Ö: Kadırgalı’dır, severim ben Seda’yı. Dobra ve net kızdır. Ö.T: Kadırgalı değilim ben Kaliforniya’lı Özlem’im...
Oyunculukta kariyer yapmak istiyor musunuz? - Ö.T.: Ben oyunculukta kariyer yapmamın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaptığım işin sonuna kadar titizlikle yapılması gerektiğine inanıyorum. Dizi varsa diziye konsantrasyon sağlamalıyım. Film zamanı neredeyse galaya kadar konser yapmamıştım. Oyunculuğum böyle gelişiyor ve artık müzisyen oyuncu diye ismimi yazdırabilirim.
Maçoluk kavramına taraf değilsiniz bildiğim kadarıyla Burhan Bey? - B.Ö: Yok ama egoist olduğumu söylerler, megaloman tarafım vardır. Ben dünyada dirsek savaşı veriyorum. Ben kendimi korumak ve savunmak zorundayım.
Sizden iyi bir koca olur mu? - B.Ö: İki kez evlenip boşandım. Üçüncüsünü yaşadıktan sonra bu soruya yanıt vereyim. İki evliliğimde de hazır değilmişim fakat şimdi hazırım. Çok iyi bir baba olurum, bunu biliyorum. Lynda Lemay’in "Un Homme 50 ans" (50 Yaşında Bir Adam Arıyorum) şarkısı, kadınların erkeklerde güven duygusu arayışını çok iyi anlatıyor. 30’lu yaşlardaki bir kadının, 50 yaşındaki bir adamı nasıl aradığını ifade ediyor. Ancak o güven, işte sadece adamın ekonomik gücünden ve kariyerinden kaynaklanmaz. Erkeğin kadına sunduğu güven, zamanla elde ettiği yaşanmışlık ve tecrübenin toplamıdır. En iyi yol tecrübe edilmiş yoldur, ben de bunu savunuyorum. Kadınlar güven ister. Bugünkü genç kızlar bizim gibi veya illa ben demiyorum, olgun, sadık, anlayışlı, sözünü tutan erkekler aramalarının altında yatan neden güven duygusu. Ben zaman zaman genç kızlarda bunu yaşıyorum. Sıkılarak bana hayranlıklarını, hoşlandıklarını ifade edebiliyorlar. Ben 25 yaşında böyle biri değildim. Erkeklerin geç olgunlaşması durumu var tabii ki... - B.Ö: Evet dünyada erkeklere göre kadınlar erken olgunlaşıyorlar. Onun için olgun erkekler tercih ediliyor hep.
50 Yaşında Bir Adam Arıyorum
Burhan Öçal, genç kızların neden olgun erkeklerden hoşlandığını Lynda Lemay’in "50 Yaşında Bir Adam Arıyorum" şarkısının sözleriyle yorumladı. İşte şarkının sözleri: "50 yaşında bir adam arıyorum. Her düşü kurmuş, her düşü yitirmiş. Şimdi artık ne istediğini bilen... 50 yaşında bir adam arıyorum, yaşamış, her tütünü içmiş, her içkiyi devirmiş, yeteri kadar da kadın tanımış ve artık başkalarını aramayan. 50 yaşında bir adam arıyorum, veremeyeceklerinin farkına varmış. Ama ancak şimdi yaşamaya başlamış. 50 yaşında bir adam arıyorum kendini en kötüye hazırlamış, zamanın neleri iyileştiremeyeceğini görmüş, anlamış, öğrenmiş. 50 yaşında bir adam arıyorum gerçeklerle yüzleşen, yalan söylememe cesareti edinmiş, duygularından kaçmamayı öğrenmiş. 50 yaşında bir adam arıyorum, kendini artık ciddiye almayan, yüzünde artık kırışıklıkları olan, sükunet içinde bir tutkuyla seven 50 yaşında bir adam arıyorum... ’