Güncelleme Tarihi:
Rahat bir gününde misin?
- Günlerim genelde hep müzikle geçiyor. Lansman konserini geçen haftalarda yaptık ve şimdi konser provalarıyla yoğunuz.
Her gün mü?
- Evet. Hatta bugün biraz sesim kısıldı.
Şart mı her gün prova?
- Özel bir repertuvar yapmaya çalışıyorum. Kendime özgü cover’lar, farklı yorumlar... Bu yüzden çok yoğun. Bir de bunun dışında basgitarla günlük çalışmalarım ayrıca devam ediyor. Şarkı yazmaya devam ediyorum.
Neler var konser sürprizlerinde?
- Söylemesem?
Peki o zaman senden hiç beklemeyecekleri tarzda bir şarkı var mı diye sorayım.
- Var tabii. Eski dönemden Zuhal Olcay, Bülent Ortaçgil, Barış Manço, Fikret Kızılok, Tanju Okan sevdiğim sanatçılar. Bunlar dışında çok eskilerde kalmış tango şarkılarını rock formatında sunmayı düşünüyorum.
Zevk aldığın şarkılar ön planda. Seyirciye göre değil de kendine göre seçiyorsun cover’ları o zaman.
- Aslında müziği her zaman kendim için yaptım. İnsanların beğenisine göre çalışmadım.
Kaç yıl oldu sahnede?
- 13 yaşımdan beri gitar çalıyorum. 18’imden beri de sahnedeyim. 10 yıldır profesyonel olarak bu işin içindeyim. 2007’de İstanbul’a geldiğimden beri de Teoman ve Yalın gibi isimlerin arkasında basgitar çalıp vokalistlik yaptım.
Peki, şimdi solist olarak karşımızdasın. Deneyimler sana ne kattı?
- Çok şey kattı. Pek çok önemli sanatçıyı gözlemleme şansım oldu.
Kadın basçı çok alışıldık bir şey değil Türkiye’de. Zorlukları oldu mu?
- Eğer kadınsanız her işkolunda zorluk yaşıyorsunuz. Eskişehir’de çaldığım dönemde şarkı söylemek istiyordum ve basçı bulamadım. O zaman da “Ben bas çalarım” diyerek bas-vokale başladım. Önyargıları hep olumlu hale getirdim hayatımda ve daha çok çalıştım kendimi kanıtlamak için.
Hayatta her konuda bu şekilde girişken, farklı mısındır?
- Aslında öyle. Genel olarak tuttuğunu koparan biriyim. Müzik de en büyük aşkım olduğundan çok çalıştım onun için. Her zaman yaptığım besteleri insanlarla paylaşmak için hayal kurdum.
Piyasada basçı olarak tanınırken sadece vokale dönmek, bir dönüm noktası mıydı senin için?
- Aslında tam olarak basçı değildim. Vokal de yapıyordum. İstanbul’a geldiğimde basçı olarak teklif gelince değerlendirdim. Bas çaldığım gruplarda vokalistlik yapıyordum ve düetlere eşlik ediyordum.
Albümdeki parçalar eski yazdıkların mı yoksa yeni mi?
- Albümdeki dokuz şarkının yedisi bana ait. Çok eski şarkılar da var ‘Bilmesen de’ gibi, 10 yıl önce yazmıştım. Yeniler de var tabii ki.
Günün her anı beste yapmak ya da söz yazmak var mıdır hayatında?
- Bir defterim var 1999’dan beri günlük gibi sakladığım. Sürekli ona not alıyorum. Tarihine, saatine kadar not ederim her şeyi. Bu yüzden iki, üç ve hatta dördüncü albüm için bile hazır parçalarım var.
Çabuk gelecek o zaman ikinci albüm.
- Bu senenin sonunda başlayacağız gibi görünüyor Alen Konakoğlu’yla birlikte. Alen’le çok iyi bir bağ yakaladık. Şarkılarımı, sesimi ve tarzımı çok iyi anlayıp yönlendirdi. Albüme can, kan verdi.
Tarzım, derken nasıl tarif ediyorsun tarzını?
- Poprock yapıyorum. Ama kendime has bir şarkı sözü yazarlığım olduğunu düşünüyorum.
Nedir o?
- Yaşadıklarımdan çok etkilenerek yazıyorum. Bunun bir samimiyet olduğunu da düşünüyorum. Mesela Eskişehir şarkısını, orada okuduğum, orayı özlediğim için yazdım. ‘Yalnız Kahvaltı’da öyle. Nefret ederim yalnız başıma kahvaltı etmekten. Yalnız kaldığım, kahvaltı yapmak istemediğim bir günde yazmıştım.
Çok yoğun bir dönemdeyim, demiştin. Neler yapıyorsun kafa dağıtmak için?
- Ankara’da yaşayan ailemin yanına gitmek beni çok dinlendiriyor. Bir de Bodrum âşığıyım. Muhtemelen yine oraya kaçarım.
Müzikten tamamen uzaklaşma ihtiyacı duyduğun oluyor mu?
- Tabii ki. O sessizlik besliyor aslında bazen beni. Ama yanlış anlaşılmasın bu söylediklerim çünkü yoğunluğu ve çalışmayı çok seviyorum.
İşkolik misindir?
- Evet.
Sabahlara kadar çalışır mısın, yoksa daha insani şartlardan mı bahsediyoruz?
- İnsani şartlarda tabii ki ama işim söz konusu olduğunda çok detaycı oluyorum. Her şeyi kontrol etmek isterim.
Bu albümde de oldu mu?
Hayır. Çünkü Alen’e çok güvendim ve sırtımı dayadım.
Teoman ve Yalın’la aynı sahnede
Ayşegül İnci (28) 13 yaşında gitara başladı. 14’ünde ilk şarkısını yazdı. Lisede vokal eğitimi, şarkı sözü yazarlığı ve beste yapma üzerine eğildi. Anadolu Üniversitesi Basın-Yayın Bölümü’ndeyken profesyonel olarak sahne almaya başladı. 2004’te basgitara başladı. İstanbul’da albümünü hazırlarken Teoman ve Yalın gibi isimlere basgitar çalıp vokalistlik yaptı.