Deniz İNCEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2008 00:00
Partnerinizle ilgili sizi en çok ne kızdırıyor? Geç gelmesi, dağınık olması, size az ilgi göstermesi ya da yalan söylemesi mi? Ayrılmak istiyorsunuz da bir türlü beceremiyor musunuz? Dert etmeyin, çözümü Almanlar buldu: Die Trennungsagentur, yani Ayrılma Acentası. Çok ilgi gördü, franchising yoluyla Almanya ve İtalya’ya yayıldı.
Biz, mükemmel ve kesin ayırırız. Mutsuz çiftleri, ayrı ama mutlu iki insan yaparız. Ayrılma Acentası’nın sahibi Bernd Dressler (54) ilanlarında böyle diyor: Eş bulma ajansları çok. İnsanların neden sadece birleşmek için yardıma ihtiyaçları olsun ki? Ayrılırken de var.
İki yıl önce kurulan şirkete şimdiye kadar yüzlerce kişi başvurdu. İtalya ve Almanya’nın pek çok şehrinde franchise şubeleri açıldı. Ve üçte ikisi kadın olan 18-35 yaş arasındaki müşterilerin isteği hep aynı: "Lütfen bizi ayırın!"
Sevgilinizden ayrılmak istiyorsunuz ama bir türlü beceremiyorsunuz. Çünkü ne zaman konuyu açsanız ya sizi dinlemiyor ya da tartışmaktan, tantanadan çekiniyorsunuz. Anladınız ki çekip gitseniz bile kurtuluş yok, hikaye sakız gibi uzayacak, telefonlar, mesajlar birbirini kovalayacak. Günümüzde dünyanın her yerinde bu sorunu yaşayan çok. Çoğunun gelecekleri için yeni planları var, bazıları da ilgisizlikten şikayetçi. Ama asıl istedikleri aynı konu hakkında uzun tartışmalar ya da kavgalar yapmadan, peşlerini bırakmayan erkeklerden (veya kadınlardan) bir an önce kurtulmak.
DÖRT AYRILMA PAKETİPartnerinden ayrılmak isteyen kişiler öncelikle www.trennungsagentur.de sitesindeki Kriz Testi’ni çözüyor. Bunu yapmadan gelenlere yardımcı olunmuyor. Kriz testinde müşteriler partnerleriyle ilgili sorulara 1-6 arasında puan veriyorlar. Bu test mühim, bu sayede ilişkisinin o kadar da kötü olmadığına ikna olup, ayrılmaktan vazgeçen bile var. Testten sonra şirketin ofisine gidiliyor, 15 dakikada bütün ayrıntılar karara bağlanıyor. Dört ayrılma seçeneğinden biri seçilip ödeme yapılıyor. Bernd Dressler, Ayrılma Şirketi’ni iki yıl önce nasıl kurduğunu ve başına gelen ilginç olayları Die Trennungsagentur adlı kitabında anlattı. Kitap, Amazon’dan sipariş edilebilir.
TÜRKLER ARACI KULLANMIYOR AYRILIĞI SİLAHLA YAPIYORİlişkileri nasıl bitiriyorsunuz? - Aslında tam olarak insanları ayırmak için çaba sarf ediyorum diyemem. Benim görevim, müşterimin verdiği mesajı istediği kişiye götürmek. Yani bir anlamda konuşan bir postacı gibiyim.
Bir kişiye sadece bir kez mesaj göndermek yetiyor mu?- Ben sadece bir kez arıyorum. Ve ilişkinin biteceğine dair bir garanti kesinlikle vermiyorum. Bu yüzden ikinci kez aramamı isterlerse tekrar ödeme yapmaları gerekiyor.
Peki öncesinde karşılarına dikildiğinizde size kaba davranmıyorlar mı?- Böyle bir şeyle pek karşılaşmadım. Çünkü karşımdakini etkilemek için yöntemlerim var. Ayrıca konuşmanın komşular duyacak kadar yüksek sesle yapılmamasına özen gösteriyorum.
Almanya’daki Türk çiftlerden başvuran oldu mu?
- Hayır olmadı. Onlar ayrılmak istediklerinde bunu silahla yapıyor!
Kendinizi karşınızdakinin yerine koyup üzüldüğünüz oluyor mu?- Sonuçta ikisinden biri mutlaka haklı ya da haksız ama bu durum beni hiç ilgilendirmiyor. Neler yaşadıkları onların problemi. Kendi problemim haline getirmiyorum.
BÜTÇENE GÖRE AYRILArkadaş kalalım paketi (Lass uns Freunde bleiben) Konuşma telefonda yapılıyor. Müşteri karşıdakinin iletilen mesajı tam anlamasını istiyor. Fiyatı 29.95 Euro.
Beni rahat bırak paketi (Lass mich in Ruhe) Müşteri için önemli olan kararının kesinlikle değişmeyeceğini karşı tarafa kabul ettirmek. Fiyatı 29.95 Euro.
Yazılı ayrılık paketi (Schriftlich schlussmachen) Müşteri ayrılma isteğini yazılı gönderebiliyor. Şirket mektubun hazırlanmasında yardımcı oluyor. Fiyatı 39.95 Euro.
Kişisel ayrılık paketi (Persönlich schlussmachen) Bu paket Bernd Dressler’e göre, en zoru. "Çünkü müşterimin ayrılmak istediği kişiyle birebir görüşüp mesajı iletiyorum ve başıma çok komik olaylar gelebiliyor" diyor. Fiyatı 64.95 Euro.
MELANIE’NİN AYAKKABISIMüşterim Melanie’nin (24) problemi, kıskanç bir İtalyan olan Angelo’ydu. Benden iki şey istiyordu. Daha fazla tartışmaya girmemek için kesin ayrılık haberini götürmemi ve Angelo’da kalan ayakkabılarını almamı. Bunu söylediğinde sadece bir çift ayakkabı düşünmüştüm. Melanie’nin ondan ayrılmak istediğini söyleyip elimdeki mesajı verdim. Avluda beklememi söyledi. Daha ne olduğunu anlayamadan siyah, kırmızı, kahverengi, beyaz ve mavi ayakkabılar yağmaya başladı. Diğer pencerelerden insanlar bizi seyrediyordu. Bir adam pencereden kadın ayakkabıları atıyor, aşağıda başka bir adam onları topluyor.
ANNELIE’NİN İNTİKAMIAnnelie erkek arkadaşı Markus’u bir daha görmek istemiyordu. Planı şöyleydi: Aynı gün saat 20.00’de Markus’un evine gidecek ve hiçbir açıklama yapmadan yazdığı mektubu verecektim. Markus ikinci katta oturuyordu ve ben yukarı çıktıkça gürültü artıyordu. Meğer Markus’un doğum günüymüş. Markus’un kim olduğunu ve kapıya gelip gelemeyeceğini sordum. Bir süre sonra geldi, mektubu ona uzatınca garip bir şeyler olduğunu hissetti. Ona davetli olmadığımı, sadece Annelie’den mektup getirdiğimi söyleyince "Ama Annelie burada değil mi? Annelie, Annelie" diye bağırmaya başladı. Tabii ki Annelie yoktu.