Ayrılık sonrası denememeniz gereken 13 şey

1-‘Kurslara gidin, yeni şeyler öğrenin’ zırvalıkları tamamen yalan. Biçki nakış kursuna da gitsen, İspanyolca kursuna da adamı yine düşünüyorsun yine düşünüyorsun. Olan kursa verdiğin paralara oluyor. Zaten 10 günden sonra da bir daha gitmiyorsun.
2-‘Madem beni bıraktı gitti, ben de onun en kıskandığı adamla yani ondan önceki sevgilimle kırıştırayım’ fikri işi yokuşa sürmekten başka bir işe yaramıyor. Acının üzerine tuz değil, çamaşır suyu basmış olursun.
3-Yeni birileriyle tanışma durumu nice yakışıklı ve potansiyel sevgili adaylarını harcamaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü karşındakinin sana anlattığı her hikâyede sevgilini görmeye çalışıyorsun.
4-Arkadaşlarının kıymetini bilip onlara doğru koşmak tam anlamıyla ikiyüzlülük! Sen değil miydin adamla beraberken “Off bunlar da çok sıktı! Kendimi ikiye bölemem ya. Vaktimi seninle geçirmek istiyorum, anlamıyorlar” diyerek, onlardan uzaklaşan? Şimdi ‘Dost gibisi yok’ türküleri söylemenin âlemi yok. Nasılsa başkasını bulunca yine arkadaşlarını satacaksın. Bari en azından insanların beynini şişirme, onlara da yazık.
5-Sezen Aksu ve Nazan Öncel’in sesini dâhi duymaman lazım. Kadınlar hiç üşenmemiş, ayrıldıktan sonra insanlar kendilerini kessin, parçalasın, böğrüne vura vura, kaburga kemiklerini kıra kıra ağlasın diye şarkılar yapmış. Aman diyeyim, acının çekiciliğine karşı koyup kendini bırakma!
6-Romantik filmler hiçbir işe yaramıyor. Hepsinin sonu mutlu. Karakterler desen derslerini almış, yeni
bir aşka hazır bir şekilde yaşayıp gidiyor. Oysa bizde öyle mi? Adam şu an kim bilir kimin çekirdeğinden reçel yapıyor, kime umutlar veriyor? Allah onun belasını versin! Hatta ikisinin de versin, hatta benden sonra kimle olacaksa hepsinin versin! Pislikler! Umarım bir gün bir tanker üzerlerinden geç... Pardon, kendimi kaybettim! Ne diyordum? Romantik komediler... Hiçbir ayrılık, filmlerdeki gibi yanlış anlamalardan ibaret olmuyor. Herif, gayet suratına baka baka “Bu iş olmayacak” diyor.
7-Kadınlar mutsuz olduğunda yemek yiyenler ve mutluyken yemek yiyenler olmak üzere ikiye ayrılr. Umarım ilk madde senin için geçerli değildir. Ağzımda dondurma kaşığı, yatağımda cips poşetleriyle uyuduğum günleri bilirim.
8-Saç kestirmek ve boyatmak gibi radikal değişiklikler benim başvurduğum yolların en başında gelir. Şu an 80’lerden kalma bir kahküle sahibim ve umarım bu iğrenç şeyler uzayana kadar adamı unutmuş olurum.
9-Sakın arama! İlk arayan her zaman kaybeder. Aklından milyonlarca mantıklı bahane geçiyor biliyorum ama bunu sakın yapma.
10-O kadar klişenin içinde en işe yarayan şey alışverişe çıkmak ama bir ay aşk acısından kıvranıyorsan, diğer ay kredi kartı borcun için depresyona girme ihtimalin yüksek olabilir.
11-Şehirden uzaklaşmak, kafa dinlemek, başka ülkeler görmek kulağa bile büyülü geliyor biliyorum ama oraya gidince sadece “Keşke o da burada olsaydı” diyeceksin.
12-Alnımıza koca koca harflerle ‘Cinsel devrim! Eşitlik! Namus vajina değildir.’ diye yazsak bile duygusal bir cins olarak tek gecelik ilişki, ayrılık sonrası yapılan en büyük hatalardan biri olabiliyor. ‘Ben onsuz nasıl, ne yaparım?’ sorusunun üstüne bir de başkasıyla ‘Biz şimdi neyiz?’ karmaşasını yaşamak istemiyorsan tabii.
13-Telefon defterinden silmek, fotoğraflarını yırtmak, sende kalan eşyalarını çöpe atmak başta kendini iyi hissettirse de iki üç gün sonra, yana yakıla, çöpün kenarında kendini fotoğrafları yeniden yapıştırırken bulabilirsin.
“Peki ne yapalım?” diyorsan, valla onu ben de bilmiyorum! Tek bildiğim bunların hiçbir işe yaramadığı. Ölmüyorsun, sadece ağır ateşli bir hastalık geçirmiş gibi oluyorsun. Hatta bir süre sonra bağışıklık kazanıp, ‘Alt tarafı aşk yahu’ deyip geçiyorsun.