Aynı adama aşık iki kardeş

Güncelleme Tarihi:

Aynı adama aşık iki kardeş
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2010 03:00

Selen Soyder ile Birce Akalay arasında şu sıralar büyük bir çekişme var. Çünkü ikisinin gözü de aynı erkekte! Fox’un yeni dizisi “Yer Gök Aşk”ta aynı yakışıklıya vurgun iki kız kardeşi canlandıran oyuncuları Kapadokya’daki sette ziyaret ettik.

Haberin Devamı

DİZİ SETİNDEN FOTOĞRAFLAR

SELEN SOYDER FOTOĞRAFLARI 

SELEN SOYDER: GÜZELLİK YARIŞMASINA KATILMAK BENİM ÇOCUKLUK HAYALİMDİ 

* Siz 2007’de Türkiye güzeli seçilmiş, adınızı o şekilde duyurmuştunuz. Peki bu dereceyi almadan önce de aklınızda oyunculuk var mıydı?      


- Güzellik yarışmasından sonra herkeste oyunculuk, modellik veya televizyonla ilgili bir şeyler yapmam gerekiyormuş gibi bir beklenti oluştu. Güzellik yarışmasına katılmanın benim çocukluk hayalim olduğunu kimse anlamadı. Yani tek düşündüğüm yarışmaydı, farklı bir şeyler yapmak için acelem yoktu. Ama bu teklif tam zamanında ve istekli olduğum dönemde geldi.

* Birkaç klipte rol aldınız ama “Yer Gök Aşk” ilk oyunculuk deneyiminiz sanırım. Usta oyunculardan, ekip arkadaşlarınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz? Genelde modellikten oyunculuğa geçenlere karşı bir önyargı vardır, bunu hissediyor musunuz?

- Elimden gelenin en iyisini yapmak için bütün gün uğraşıyorum. şu ana kadar da hep olumlu yorumlar duydum. Ayrıca podyuma en son güzellik yarışmasında çıktım ben... Modellik keyif alacağım bir iş değildi, o yüzden tercih etmedim. Yani modellikten oyunculuğa geçmediğim için sözünü ettiğiniz türde bir sıkıntı yaşamıyorum.

* Oyunculuk üzerine bir kariyer mi planlıyorsunuz? 

- Oyunculuk şimdilik sadece kendimi denediğim, iddialı olmadığım fakat kendimi zorladığım ve şu an için keyif aldığım bir iş. Bu işi gerçekten iyi yaptığıma inanırsam kariyerime bu yönde devam etmek isterim tabii.
  
BENİM İÇİN DOĞRU BİR  ADIM OLACAK

* Size bu dizi için teklif geldiğinde tepkiniz ne oldu? ılk oyunculuk denemeniz olacağı için paniğe kapıldınız mı?

- Teklif geldiğinde Star Haber’de staj yapıyordum, tamamen ona yoğunlaşmıştım. Dizinin konusunu bile bilmeden görüşmeye gittim. Detayları öğrendikten sonra da benim için doğru bir adım olacağını hissedip “evet” dedip. Herhangi bir panik durum söz konusu olmadı.

* Gelelim dizide canlandırdığınız Toprak karakterine... Benzerlikler kuruyor musunuz onunla aranızda?

- Toprak’ın aslında birtakım yönleri bana çok uzak değil. Ben de onun gibi sakin, iyi niyetli ve yufka yürekliyimdir. Ama ciddi farklılıklar da var. Her şeyden önce o bir anne... Ve ablasıyla birlikte kasabada yetişmiş. Ben ise hem anne değilim, hem tek çocuğum hem de büyük bir şehirde büyüdüm.

* Toprak, Havva ve Yusuf’un ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Toprak’ın ablası Havva’yla ilişkisi gayet sıcak... Ablasına güveni ve sevgisi tam... Yusuf’la olan tek ilişkisi ise onun oğlu Rüzgar’a süt annelik yapması. Aralarında karşılıklı bir minnet duygusu var gibi geliyor bana. ılerleyen bölümlerde neler olacak, onu da birlikte göreceğiz.

Haberin Devamı

BİRCE AKALAY: KENDİMİ ERKEK HEGAMONYASININ OLDUĞU BİR ALANDA GELİŞTİRDİM

Haberin Devamı

BİRCE AKALAY FOTOĞRAFLARI 

* Siz de güzellik yarışmalarından gelmiş bir isimsiniz... Önce tiyatro eğitimi aldınız, ardından güzellik yarışmasına katıldınız, spor spikerliği yaptınız, çeşitli programlar hazırlayıp sundunuz. Daldan dala atlıyormuş gibi bir haliniz var, bu konuda ne diyeceksiniz?


- Ben tiyatro eğitimi almaya 16 yaşında, lisede başladım. O yaşta Shakespeare’den ne kadar anlayabilirsin o başka ama mesleğim için şahane bir kültürel temel oldu diye düşünüyorum. Güzellik yarışmasına ise 2004’te Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji okurken girdim. Çok güzel bir hatıra oldu benim için. Televizyonda çalışabilmem için de güzel bir kapı açtı, sevdiğim bir başka işte kendimi kanıtlamam için fırsat oldu. Televizyonun en hareketli servislerinden birinde deneyim kazandım, böylece kendimi geliştirebildim. Hem de erkek hegamonyasının olduğu bir alanda! Bu deneyim şu an televizyona yaptığım her işte bana büyük destek oluyor. Star’dan TV8’e transer olduğum senenin sonunda tiyatroyu özlediğimi fark ettim ve bu iş için konservatuvar okumam gerektiğini düşündüm. İstanbul Üniversitesi’nden ayrıldım, Haliç Üniversitesi Konservatuar Tiyatro Bölümü’ne girdim. ıyi ki de girmişim. Orada öğrendiklerim ve kendime kattıklarım dizi ve sinema tecrübelerimle birleşince benim için tadından yenmez bir hâl almaya başladı. şimdi bambaşka bir pencereden başka bir algıyla bakıyorum mesleğime. Dediğiniz gibi ilk bakışta daldan dala sıçramış gibi görünsem de aslında her şey birbiriyle çok bağlantılı. Durumun açıklaması budur, hissettirdiği ise şa-ha-ne!

* Tiyatro kökenli oyuncular, genelde dizilere sıcak bakmaz gibi bir düşünce var, ama siz “Yer Gök Aşk”tan önce de çeşitli dizilerde rol aldınız.

- Ben bu düşüncenin çok kişisel olduğunu düşünüyorum. Özellikle yeni nesil oyuncular için böyle bir genelleme yapmak doğru olmayabilir. Ben oyunculuğu tiyatro, dizi ya da sinema diye ayıramam. Hepsinde sonsuz bir öğrenme sürecindesiniz ve hepsi birbiriyle ilintili. Dizi filmler de bu anlamda asla tabu olmadı benim için. Çok fazla sanatsal kaygı taşımaması o işi hafifletemez gözümde, tam tersi başka bir gözle bakmam gerektiğini öğretir.

HER AN HER YERE GİDEBİLİRİM

* “Yer Gök Aşk”ta kız kardeşiyle aynı adama aşık olan bir genç kızı canlandırıyorsunuz. Bize biraz da canlandırdığınız karakteri anlatabilir misiniz?

- Havva başta hırslı, dominant, gözü kara, amacı uğruna her şeyi yapabilecek kapasitede bir kadın gibi tanımlansa da aslında kendine dürüst olabilen herkes tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek biri. Hayatta toplumsal kaygılarla kötü olduğuna kanaat getirdiğimiz ve çevremizden uzaklaştırdığımız insanlar aslında bizim içimizdedirler. Onlar bizim kaygılarımızdır çoğunlukla, öyle olmaktan korkarız hep. Ama yer yer öyle olmaktan da kaçamayız. Yalancı insandan nefret ederiz hatta bunu yüksek sesle de dile getiririz ama hepimizin yalan söylemişliği vardır mesela. Kendine dürüst olmak asıl mesele. Ne istediğini bilmek. Havva ne istediğini bilen ama içinde düğüm olmuş maneviyatıyla boğuşan bir karakter.

* Gerçek hayatta böyle bir olayla karşılaşsanız nasıl yaklaşırdınız?

- Bilmem. Kardeşim yok. şimdilik Havva ne yapacak onu düşünüyorum.

* Son olarak hayata geçirmek istediğiniz başka projeler var mı?

- Yarın ne yapacağım bilmiyorum çünkü hayat karşıma ne getirecek bilmiyorum. On basamak sonrasını düşünürken önümdeki basamağa takılıp tökezleyebilirim. Bu yüzden bugün benim için çok kıymetli ve odağım da bugündür. Tiyatro şu yoğun süreçte zor ama asla ertelemek isteyebileceğim bir şey değil. Hayatımın bir yarısında mutlaka olmalı. Çekirge gibi daldan dala da atlamam bu saatten sonra, ama birikimlerimin üzerine daha fazlasını koymak için her an her şeyi isteyebilirim, her yere gidebilirim. Nerede olmak istersem orada olurum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!