Güncelleme Tarihi:
Zaman zaman insanlarda ciddi psikolojik sorunlara yol açan estetik kaygılar, kişinin önce aynanın, sonra da hekimin karşısına geçip, daha çekici ve güzel görünmenin yollarını aramasına neden olabiliyor. Hele hele bu kişi, bir sanatçı, bir politikacı ise, plastik cerrahların kapısını çok daha sık çalıyor.
Yaşlılık belirtileri ortaya çıkmaya başladığında hemen hemen herkesin, Türk toplumunda da daha çok kadınların duyduğu kaygılar, plastik cerrahların ekmek kapısı. Doğumlar, aşırı kilo alıp vermeler, çevre koşulları, güneş, gereksiz ve bilinçsiz kullanılan kozmetik ürünlerin neden olduğu sonuçlar, insanların yok etmeye çalıştığı en önemli sorunların başında geliyor. Estetik operasyon sosyo-psikolojik bir takviye olarak düşünülürse, kazanılan güven duygusunun yerini bu insanlar için hiçbir şey tutmuyor. Geçirilen bir kaza veya yanıklar sonucu oluşan şekil bozukluklarında ise estetik operasyon bir zorunluluğa dönüşüyor.
Toplumun sosyo-ekonomik gelişmişliğiyle doğru orantılı olarak açıklanan estetik operasyonlar giderek artan şekilde ilgi çekiyor. Batı toplumları kadar olmasa da, Türk insanı da artık daha bakımlı ve güzel olmak istiyor. Bunun en büyük göstergesi ise, Türkiye'de estetik operasyonlara başvuranların sayısının giderek artması, yaşlarının ise düşmesi. Artık 16 yaşın altındakilere bu operasyonların yapılmasına izin verilmiyor. Ameliyatlara 17-18 yaşındaki genç kızlar ve erkekler büyük bir kararlılıkla giriyor ve kusurlarından kurtuluyor.
Plastik cerrahlara göre yaptıkları iş çok faydalı. Çünkü, mutsuz ve kendini sevmeyen bir insanı, mutlu ve kendini seven bir insana dönüştürüyorlar. Türkiye'de, tıp fakülteleri, devlet, SSK hastaneleri, özel hastaneler ve kliniklerde, her geçen gün gelişen plastik cerrahi biliminin nimetlerinden faydalanan bir çok hekim var. Bu bilim dalı neredeyse bir sektöre dönüşmüş durumda. İşini özenle ve dikkatle yapan plastik cerrahlar, işinin ehli olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları da kimi zaman bir ‘‘facia’’ya dönüşen ameliyatlardan son derece rahatsız.
Ayda 60 milyon lira kazanan bir sekreter veya bir oto tamircisi, bile beğenmediği ve kendisini mutsuz eden burnunu düzeltmek için çetin bir mücadele vererek, 250 milyon lira ile 500 milyon lira arasında para biriktiriyor ve ne pahasına olursa olsun ameliyat olabiliyor.
Türkiye'de plastik cerrahi biliminin başlangıcı olan 1960'lı yıllar, estetik ve plastik cerrahi kavramını Türk toplumuna tanıştırdı. 1980'li yıllardan sonra plastik cerrahiye olan talep arttı. Estetik operasyonlara olan talep daha çok büyük kentlerde. Türkiye, plastik cerrahi alanındaki tüm teknolojik gelişmeleri yakından takip etse de, mesleklerini ticari bir kazanç kapısı olarak gören hekimler de yok değil. Estetik operasyonları sadece iyi kazanç getiren bir iş olarak gören hekimlerin elinden, hatalı veya gereksiz estetik operasyon mağdurları ortaya çıkabiliyor.
Türkler başkaları için güzelleşiyor
23 yıldan beri plastik cerrahi konusunda çalışan ve bu güne kadar 4 binin üstünde burun estetiği yapan İstanbul Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Hayırlıoğlu, mesleki deformasyonu şöyle açıklıyor:
‘‘Şimdi çok sayıda plastik cerrah üretildi. Yetiştirildi demek istemiyorum. Bu insanlar ne yazık ki medyayı da kullanıp, halkı sömürüyor. Bilimsel tarafı olmayan şeyler bunlar. Bizim halkımız da meraklı. Avrupalı estetiği kendisi için yaptırırken, bizim insanımız çevresi için yaptırıyor.’
International Hospital Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği Şefi Op. Dr. Nuri Soysal ise, bir kişiyi estetik operasyon adayı olarak tanımlamak için, sahip olduğu şekil bozukluğundan rahatsızlık duymasının en önemli kriter olduğunu vurguluyor. Dr. Soysal, ‘‘En önemlisi kişi, kendini daha iyi hissetmek için bize başvurmalı’’ diyor ve şöyle devam ediyor:
‘‘Bir plastik cerrah kişiyi çok iyi analiz etmek durumundadır. Her gelen hastayı ameliyat etmek zorunda değiliz. Hastanın psikolojisi, ameliyattan ne kadar yararlanıp yararlanmayacağı, bu ameliyattan ne bekleyip, hekimin ne verebileceği tam olarak değerlendirilmeli.
Yüzde 85'i kadın, yüzde 15'i erkek
Amerikalı, sürekli TV karşısında atıştırmasının ve fast-food beslenmenin sonucu, en çok liposuction, yani yağ aldırma operasyonu geçirirken, Türk insanı da en çok burnuyla uğraşıyor. Türkiye'de estetik operasyon yaptırmak için hekime başvuranların yüzde 85'ini kadınlar oluşturuyor. Erkeklerin oranı da her geçen gün artıyor. Estetik operasyon fiyatları ise ortalama 800 dolar ile 5 bin dolar arası değişiyor. İşte Türkiye'de kadın ve erkeklerin en çok başvurduğu operasyonlar:
Kadın
1- Burun estetiği
2- Liposuction
3- Göz kapağı estetiği
4- Göğüs estetiği
5- İz ve kırışık tedavisi
Erkek
1- Burun estetiği
2- Göz kapağı ameliyatları
3- Liposuction
4- Saç ekimi
5- İz ve kırışık tedavisi