Röportaj: Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 00:00
Müzikal yolculuklarına 10 yıl önce başlayan Ayna grubu, uzun bir aradan sonra yeni albümleri Nefes’i çıkardı. Grubun lideri Erhan Güleryüz, "Artık Ayna, bir okul gibi. 10 yıl içerisinde gidenler, gelenler oldu ama grup her seferinde kalıcı işler yaptı. Bu albümde de yine kalıcı şarkılarımız var" diyor.
Uzun bir aradan sonra yeni albümünüz "Nefes"i çıkardınız. Biraz albümünüzden bahseder misiniz?
Erhan Güleryüz: Üç tane türkümüz var albümde; Sivas Elleri, Gesi Bağları ve Hekimoğlu... 16 şarkının iki tanesi Ali Tozkoparan’a ait. Bir tane Arnavut halk türküsünün üzerine söz yazdık ve adını da "Ben Nerede Doğdum" koyduk. Diğer şarkıları da kendimiz yaptık. Tam 2,5 yıldır da bu albüm üzerine çalışıyoruz. Epey uzun bir albüm aralığı verdik. Ama hem Türkiye’de hem de yurtdışında konserlerimize devam ettik. Yani seyircimizden hiç kopmadık. 120’nin üzerinde şarkı yaptık. Bunlardan sadece 16 tanesini albüme koyabildik.
- 120 şarkı mı?
E.G: Bir tek uçamıyoruz. Şarkı yaptık derken, masaya vurarak yapmadık tabii ki. Bir şarkı üretmek için elbette samimi olmanız gerekiyor. İçinizde samimiyet yoksa, çok fena! Yaşayamadığınız bir şeyi yazamaz, yazamadığınız bir şeyi de okuyamaz ve hissedemezsiniz... Kısacası biz bu işi epey ciddiye alıyoruz.
- Sizin için, "Sonu şiirlerle biten şarkılar yapan grup" diyorlar. Bu tanımlama için neler söylemek istersiniz?
E.G: Şimdiye kadar neler ürettiğimizi, neler yaptığımızı bilmiş olsaydılar, böyle tanımlamaların ne kadar anlamsız olduğunu anlarlardı. Sonuçta, sonu şiirlerle biten bir takım şeyler yapan bir adam değilim ben. İyi bir müzisyenim.
Orçun Çolak: Biz, iyi bir grubuz. İyi albümler, iyi şarkılar yapıyoruz. İnsanlara zorla dayatılan bir grup değiliz. Günde onlarca kez televizyon kanallarına çıkıp, garip garip şeyler yapmıyoruz. İnsanlarla gönül bağlılığı yaşıyoruz.
ŞARKILARIMIZ KALICI
- Ama bu tanımlamayı edebiyatı sevmek anlamında da yorumlayabilirsiniz...
E.G: Edebiyatı çok seviyorum. Edebiyat olmazsa müzik ya da hiçbir sanat olmaz ki! Resimden anlamıyorsanız müzik, müzikten anlamıyorsanız edebiyat, edebiyattan anlamıyorsanız şarkı yapamazsınız. Tabii ki edebiyat, Türk dilimiz için çok önemli. Benim altı yıl önce "Kiremit Uçuran" ve 2004 yılında da "Kayıkhane Durgunuyum" isimli kitaplarım çıktı. O kitaplarda yazılmış olan öyküleri ve şiirleri şarkı haline getiriyorum. Mesela bu albümde "Gözlerinde Samanyolu" diye bir şarkı var, bu şarkı ilk kitabımda yer alan "Gitarımın Cini" adlı şiirden çıktı. Biz, 1996 yılından beri grup olarak ürettiğimiz her şeye, hatta albümlerimize almadığımız, sadece konserlerde söylediğimiz türkülere bile çok dikkat ediyoruz. Çünkü 400-500 yıllık türkülerimiz var. Bu türküleri deforme edemezsiniz. Bu vicdani anlamda bizleri rahatsız eder.
- Röportaj öncesinde "Herkes her şeyi yapıyor" dediniz. Bu aslında herkesin türkü söylemesine de bir eleştiri mi?
E.G: Tabii ki. Son yıllarda hayatı çok sıkıştırılmış bir şekilde yaşıyoruz. Her şey çok süratle gelişiyor. Ve insan durup da neyin iyi, neyin yararlı, neyin daha sonraya ertelenebileceği konusunda fikir yürütemiyor. Bana kim iyi müzik yapıyor diye sorarsanız, bilemem... O kadar çok müzik yapan var ki! Bin kişinin albümü çıkmış durumda. Şu anki kaos ortamında bir ürünün kalitesini ya da kalitesizliğini ölçemezsiniz. Biz grup olarak inanıyorum ki kalıcı şeyler ürettik. Bu albümde de kalıcı şarkılarımız var.
- Bu 10 yıl içinde grupta gidenler ve kalanlar da oldu...
Can Güney: Şu ana kadar bizim dışımızda 25 arkadaşımız, gerek stüdyoda, gerekse konser programlarımızda bizimle beraber aktif olarak çalıştı. Şu anda iki Orçun, iki Can var grubumuzda. Ben, büyük Can’ım...
E.G: Grubun kuruluşundan itibaren Orçun Çolak ve Can Güney hep vardı. Davulcumuz Ferda Orçun da grubun kuruluşundan itibaren bizimle beraber. Ama davulcumuz değildi. Sadece bize konserlerde yardım ediyordu, o kadar. Anlayacağınız Ferda, Ayna’da büyüdü. Bas gitaristimiz Can ise iki yıl evvel grubumuza katıldı...
Mülteci ailelere yardım konseri
- Albüm gelirinin bir bölümünü mülteci ailelere bağışlayacağınız doğru mu?
E.G: Evet, doğru bu yıl Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü’yle birlikte çalışarak yardım konserleri vereceğiz. Şu anda dünya üzerinde 19 milyon insan, çocuk, genç, yaşlı, zulümden kaçmak için yurtlarını terk etmiş durumda. Biz de Anadolu insanıyız. Zorda olanın yanında olmak, özümüzde vardır.