Ay’ın fethinin 40. yılı kutlu olsun
Güncelleme Tarihi:
Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2009 00:00
Neil Armstrong ile birlikte 1969’da ay’a ayak basan ikinci insan Buzz Aldrin, 1970 yılında tüm dünyanın nefessiz izlediği ve ekibini dünyaya sağlam bir şekilde döndürmeyi başaran tarihi Apollo 13’ün kaptanı Jim Lovell ve 1983 yılında Challenger uzay mekiğiyle uzaya giden ilk Amerikalı kadın unvanına sahip Sally Ride Louis... Bu üç uzay insanı, Louis Vuitton’un “Core Values” (Temel Değerler) kampanyası için kamera karşısına geçti. Bu reklam kampanyası ile insanın ay’ı fethetmesinin 40’ıncı yılı kutlanıyor. Kampanyanın sloganı Neil Armstrong’un 1969’da söylediği ünlü söz: “Bazı yolculuklar insanlık tarihini sonsuza kadar değiştirir.”
Oyuncu Catherine Deneuve, Yönetmen baba-kız Francis Ford Coppola ve Sofia Copolla, Mikhail Gorbaçov, Keith Richards derken Louis Vuitton “Temel Değerler” reklam kampanyası için bu kez uzay tarihinin üç ünlü ismini seçti. Fotoğraflar daha önce olduğu gibi yine Annie Leibovitz tarafından çekildi. Mekan Kaliforniya Çölü. Gökyüzü müthiş parlak. Ay pırıl pırıl. Kamyonetin içinde ay’a bakarken fotoğraflanan astronotların gözlerinde, yaşadıkları sıradışı anılar canlandı. Bakın uzayın kahramanları anı ve tecrübelerini nasıl anlattı:
Jim Lovell (Apollo 13’ün Kaptanı)
Mekikteki patlamadan sonra, hayattaki hiçbir kriz beni endişelendirmiyor![/images/100/0x0/55eabf7bf018fbb8f8942bef]()
Apollo 13 benim dördüncü uzay tecrübemdi. Müthiş ilham verici ama aynı zamanda ürkütücüydü. Dünyadan gelen ilk varlıklardık ve hep öyle kalacaktık. Tüm detayları çok berrak bir şekilde hatırlıyorum. İlk etapta aslında aya gitmeyecektik. Dünya’nın yörüngesini daha iyi tanımlayabilmekle ilgili bir görevdi, ancak bazı aksaklıklar oldu, kendimizi ayda bulduk. Ama ayak basamadık.
NEDEN BEN DİYE SORDUM
Apollo 13’e ve ünlü patlamaya gelince... Yakıt bölmelerinden birinin gittiğini gördük ve sistemde çok yüksek bir voltaj etkisi oldu. Daha sonra oksijenin çıktığını görünce çok ciddi bir problemle karşı karşıya olduğumuzu anladık. O dakikada ilk aklıma gelen, “Neden ben?” sorusu oldu.
Sonra bir anda “Şimdi ne yapmalıyız?” sorusuna geçtim. 4 gün boyunca zehirlenmemeye çalıştık. Lunar modülü bizi eve döndürecek itici kuvvet olarak kullandık ve sonunda atmosferin içinde süzülmeye başladık. Asıl dönüş atmosferde oldu. Tabii ki endişeliydik çünkü patlama, ısı siperinde zarar yaratmış olabilirdi. Eğer öyle olsaydı ısı doğrudan uzay gemisinin içine girecek ve bizler de yanacaktık ancak çok büyük bir şansla hiç zarar görmemişti. Sağlam bir şekilde suya indirmeyi başardık.
YAŞAMA BAKIŞIM DEĞİŞTİ
Şimdi hepimiz emekli olduk. Geçmişimde uzayla ilgili yaptığım aktivitelere bakınca çok güzel zamanlar hatırlıyorum, korkunç olarak tanımlayabileceğim o kadar az an var ki. Benim en büyük değişimim de artık hiçbir kriz için endişe duymamam. Apollo 13’ten sonra dönüp arkama baktım ve bu sayede bakış açımın değiştiğini gördüm.
Buzz Aldrin (Ay’a ayak basan ikinci insan)
Ay’dan aşağı bakmak çok güzel ülkeler arasında hiç sınır yok![/images/100/0x0/55eabf7bf018fbb8f8942bf1]()
Ay’a ayak bastığım ilk an, bu duyguyu aslında küçümsediğimi hissettim. Oysa o an ne kadar da önemliydi. Kendime sürekli çok özel olduğunu tekrarlayıp durdum. Neil Armstrong aşağıya indi, yürüdü, ben arkasından “Ne kadar basit” diye bağırdım. Daha sonra ben de atladım.
MUHTEŞEM BİR YALNIZLIK
Yürürken önce güzel olduğunu düşündüm. Ancak gördüğümüz şey muhteşem bir yalnızlık ve perişanlıktı. Karanlık bir gökyüzü, güneşin parlaklığı ve oracıkta duran dünya. Bizim oraya götürdüğümüz tek renk, lunar modülün turuncusu ve Amerikan bayrağının kırmızı, beyaz ve lacivertiydi.
AY’DAN AŞAĞI BAKMAK
En güzel yanı ne biliyor musunuz? Ay’dan aşağı bakmak gerçekten de çok güzel. Ülkeler arasında hiçbir sınır yok. Dünya oradan göründüğü kadar huzurlu ve barış içinde olsa güzel olmaz mıydı?
Sally Ride (Uzaya giden ilk Amerikalı kadın)
Dünyayı sadece bir gezegen olarak görmek hayatımı değiştirdi![/images/100/0x0/55eabf7bf018fbb8f8942bf3]()
Dünyanın sadece bir gezegen olduğunu gördüğünüz zaman, hayata tüm bakışınız değişiyor. Ben astronot olabilmek için 4 yıl NASA’da eğitim aldım. Uçmayı, iletişim kurmayı öğrenebilmek için çok zorlu eğitimlerden geçtim. Günlerce simülatörde denemeler yaptım. Bir pazartesi sabahı George Abbey beni ofisine çağırdı ve “Sally hâlâ uçmak istiyor musun” dedi.
UÇAĞA BİLE BİNMEMİŞTİM
Sadece uzaya adım atmak istiyordum! Sadece bunu yapan ilk kadın olmaya odaklanmamıştım. Önceden fizikçiydim ve bu konuda ihtisaslaşmıştım. Astronot olmadan önce küçük bir uçakta bile uçmamıştım.
Sanırım bu istek, fizikçi olmamdan ve fizikçilerin de her şeye merakla yaklaşıp, keşfetme arzusundan kaynaklanıyordu. Ama bence dönüm noktam, kendimi daha iyi tanıyıp neleri yapıp, neleri yapamayacağımı keşfetmek. Dünya’ya dışarıdan baktığınız zaman bütün perspektifiniz değişiyor, onu sadece bir gezegen olarak algılıyorsunuz. Gerçekten de bu fikir, hayatımı etkisi altına aldı.
RÖPORTAJLAR İNTERNETTEN YAYINLANACAK
Louis Vuitton, basın ve dijital reklam kampanyasıyla eşzamanlı olarak Buzz Aldrin, Jim Lovell ve Sally Ride’ın uzay tecrübelerinin yaşamlarını nasıl değiştirdiğini anlatacakları ve Annie Leibovitz’in fotoğraflarının yer alacağı www.louisvuittonjourneys.com web sitesini de yayına sokacak. Sitede, gerçekten o an röportaj yapılıyormuş hissi yaratılacak. Örneğin siteye girenler astronotları istedikleri sıraya koyabilecekler, yakınlaştırabilecekler ya da bir astronotun yorumu karşısında bir diğerinin tepkisini görebilecekler.
Jim Lovell (Apollo 13’ün Kaptanı)
Mekikteki patlamadan sonra, hayattaki hiçbir kriz beni endişelendirmiyor
Apollo 13 benim dördüncü uzay tecrübemdi. Müthiş ilham verici ama aynı zamanda ürkütücüydü. Dünyadan gelen ilk varlıklardık ve hep öyle kalacaktık. Tüm detayları çok berrak bir şekilde hatırlıyorum. İlk etapta aslında aya gitmeyecektik. Dünya’nın yörüngesini daha iyi tanımlayabilmekle ilgili bir görevdi, ancak bazı aksaklıklar oldu, kendimizi ayda bulduk. Ama ayak basamadık.
NEDEN BEN DİYE SORDUM
Apollo 13’e ve ünlü patlamaya gelince... Yakıt bölmelerinden birinin gittiğini gördük ve sistemde çok yüksek bir voltaj etkisi oldu. Daha sonra oksijenin çıktığını görünce çok ciddi bir problemle karşı karşıya olduğumuzu anladık. O dakikada ilk aklıma gelen, “Neden ben?” sorusu oldu.
Sonra bir anda “Şimdi ne yapmalıyız?” sorusuna geçtim. 4 gün boyunca zehirlenmemeye çalıştık. Lunar modülü bizi eve döndürecek itici kuvvet olarak kullandık ve sonunda atmosferin içinde süzülmeye başladık. Asıl dönüş atmosferde oldu. Tabii ki endişeliydik çünkü patlama, ısı siperinde zarar yaratmış olabilirdi. Eğer öyle olsaydı ısı doğrudan uzay gemisinin içine girecek ve bizler de yanacaktık ancak çok büyük bir şansla hiç zarar görmemişti. Sağlam bir şekilde suya indirmeyi başardık.
YAŞAMA BAKIŞIM DEĞİŞTİ
Şimdi hepimiz emekli olduk. Geçmişimde uzayla ilgili yaptığım aktivitelere bakınca çok güzel zamanlar hatırlıyorum, korkunç olarak tanımlayabileceğim o kadar az an var ki. Benim en büyük değişimim de artık hiçbir kriz için endişe duymamam. Apollo 13’ten sonra dönüp arkama baktım ve bu sayede bakış açımın değiştiğini gördüm.
Buzz Aldrin (Ay’a ayak basan ikinci insan)
Ay’dan aşağı bakmak çok güzel ülkeler arasında hiç sınır yok
Ay’a ayak bastığım ilk an, bu duyguyu aslında küçümsediğimi hissettim. Oysa o an ne kadar da önemliydi. Kendime sürekli çok özel olduğunu tekrarlayıp durdum. Neil Armstrong aşağıya indi, yürüdü, ben arkasından “Ne kadar basit” diye bağırdım. Daha sonra ben de atladım.
MUHTEŞEM BİR YALNIZLIK
Yürürken önce güzel olduğunu düşündüm. Ancak gördüğümüz şey muhteşem bir yalnızlık ve perişanlıktı. Karanlık bir gökyüzü, güneşin parlaklığı ve oracıkta duran dünya. Bizim oraya götürdüğümüz tek renk, lunar modülün turuncusu ve Amerikan bayrağının kırmızı, beyaz ve lacivertiydi.
AY’DAN AŞAĞI BAKMAK
En güzel yanı ne biliyor musunuz? Ay’dan aşağı bakmak gerçekten de çok güzel. Ülkeler arasında hiçbir sınır yok. Dünya oradan göründüğü kadar huzurlu ve barış içinde olsa güzel olmaz mıydı?
Sally Ride (Uzaya giden ilk Amerikalı kadın)
Dünyayı sadece bir gezegen olarak görmek hayatımı değiştirdi
Dünyanın sadece bir gezegen olduğunu gördüğünüz zaman, hayata tüm bakışınız değişiyor. Ben astronot olabilmek için 4 yıl NASA’da eğitim aldım. Uçmayı, iletişim kurmayı öğrenebilmek için çok zorlu eğitimlerden geçtim. Günlerce simülatörde denemeler yaptım. Bir pazartesi sabahı George Abbey beni ofisine çağırdı ve “Sally hâlâ uçmak istiyor musun” dedi.
UÇAĞA BİLE BİNMEMİŞTİM
Sadece uzaya adım atmak istiyordum! Sadece bunu yapan ilk kadın olmaya odaklanmamıştım. Önceden fizikçiydim ve bu konuda ihtisaslaşmıştım. Astronot olmadan önce küçük bir uçakta bile uçmamıştım.
Sanırım bu istek, fizikçi olmamdan ve fizikçilerin de her şeye merakla yaklaşıp, keşfetme arzusundan kaynaklanıyordu. Ama bence dönüm noktam, kendimi daha iyi tanıyıp neleri yapıp, neleri yapamayacağımı keşfetmek. Dünya’ya dışarıdan baktığınız zaman bütün perspektifiniz değişiyor, onu sadece bir gezegen olarak algılıyorsunuz. Gerçekten de bu fikir, hayatımı etkisi altına aldı.
RÖPORTAJLAR İNTERNETTEN YAYINLANACAK
Louis Vuitton, basın ve dijital reklam kampanyasıyla eşzamanlı olarak Buzz Aldrin, Jim Lovell ve Sally Ride’ın uzay tecrübelerinin yaşamlarını nasıl değiştirdiğini anlatacakları ve Annie Leibovitz’in fotoğraflarının yer alacağı www.louisvuittonjourneys.com web sitesini de yayına sokacak. Sitede, gerçekten o an röportaj yapılıyormuş hissi yaratılacak. Örneğin siteye girenler astronotları istedikleri sıraya koyabilecekler, yakınlaştırabilecekler ya da bir astronotun yorumu karşısında bir diğerinin tepkisini görebilecekler.