Avrupalılar bahçede yayılmayı seviyor, Türkler sofrada sohbeti

Güncelleme Tarihi:

Avrupalılar bahçede yayılmayı seviyor, Türkler sofrada sohbeti
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2006 00:00

Almanya’nın efsanevi futbolcularından Bobby Dekeyser’in kurduğu Dedon, tasarım ürünü bahçe mobilyasında en ünlü markalardan biri. Türkiye’de ilk defa Oya Oğurcu’nun sahibi olduğu O Design’da satılmaya başladılar; markanın Türkiye pazarındaki atağı sonucunda bu sene satış noktalarına yenileri eklendi.

Bobby Dekeyser’le, Dedon’un kurulduğu dönemde tanışan Oya Oğurcu, marka için tasarım da yapıyor. Dedon’un dış mekan mobilyaları, ister kızgın güneş ister kar olsun, tüm yıl boyunca kullanılabiliyor. Oya Oğurcu, şehir dışında geniş bahçeli, teraslı ve balkonlu evlere dönüş arttıkça bahçe mobilyasına daha çok önem verilmeye başlandığını anlatıyor.

Alman Bayern Münih takımının efsanevi kalecilerinden Bobby Dekeyser, sakatlığı sırasında kendi mobilya markasını kurmaya karar verir. Ailesinin plastik fabrikası olması sebebiyle, plastiğin ana madde olarak kullanılacağı bir mobilya markası yaratır. Dedon’u bir aile şirketi gibi kurar; yakın arkadaşları ve aile üyeleriyle birlikte yönetmeye başlar.

Dış mekanda 12 ay boyunca kullanılabilen ilk mobilyalarını 1990’da üretirler. Dedon’u Türkiye’ye getiren Oya Oğurcu Bobby Dekeyser’la işte tam da bu dönemlerde tanışır. Ve bugün 48 ülkede satılan Dedon’un ilk distribütörü olur.

Oya Oğurcu marka temsilciliğinin yanında, tasarım ve koleksiyon hazırlanmasında görev alıyor. "Dedon’un kurulduğu dönemde, hasır ve plastik bahçe mobilyaları yapılıyordu ama her tür hava koşulunda kullanılabilecek mobilya yoktu. Yaz gelip de, balkonda vakit geçirmek istendiğinde katlanır sandalyeler çıkarılırdı. Balkona, bahçeye, evin içi kadar özen gösterilmiyordu. Bunu değiştirmek istedik. Dış mekanları da yaşam alanı olarak görüyoruz. Yazın evin içinden çok dışında vakit geçiriyoruz. İçeride yarattığımız tarzı dışarıya taşıyabileceğimiz mobilyalar yapıyoruz. Nasıl salonda kanepenin yerini değiştirmiyorsanız, bahçe mobilyalarınızı da kış gelince kaldırmak zorunda kalmıyorsunuz."

BAHÇEDE KANEPE OLUR MU?

Marka 16 yıldır bahçe, balkon, havuz başı veya teras gibi tüm dış mekanlarda kullanılabilen, hava koşullarına dayanıklı, bakım gerektirmeyen mobilyalar yapıyor. Mobilyaların dışı sentetik bir örgü lifle kaplı. Her mobilyada farklı tarzda örülmüş bir lif kullanılıyor. Hularo isimli lif, Dedon’un geliştirdiği özel bir malzeme. Hularo’dan yapılan mobilyalar yıkanabiliyor, leke tutmuyor, tuzlu suya, sıcağa, soğuğa dayanıyor.

Dedon koleksiyonlarında son dönemde öne çıkanlar ise, lounge tarzı geniş, köşeli kanepeler. Markanın satıldığı tüm ülkelerde en çok ilgiyi bu kanepeler görüyor. Oğurcu, sadece salonlarda kullanılan köşe koltuk ve kanepeleri Dedon ile bahçeye taşıdıklarını anlatıyor: "Bunlara iç mekan mobilyaları olarak alışmıştık. İlk kez bahçe için kanepe yaptığımızda eleştirildik. Ama şimdi köşeli koltuk takımı ve kanepeler bahçe mobilyasında en popüler parçalar." Markanın lounge serisini Oya Oğurcu tasarlamış.

Oğurcu, bahçede kanepe kullanmayı en çok Fransızların sevdiğini anlatıyor. Ülkemizde ise tam tersi bir durum var. "Bizde yemek masası ve sandalyeler çok satılıyor. Bunların rahat olmasına dikkat ediliyor. Çünkü bahçede uzun süre oturuyoruz; yemek yerken, masada sohbet etmeyi seviyoruz. Avrupalılar ise kanepe takımlarını çok seviyor. Çünkü onlar, kanepede içki içip, yayılarak vakit geçiriyorlar" diyor.

Dedon kendi markasının yanında, bazı ünlü markalar için de Hularo malzemesinden mobilyalar üretiyor. Grange, Oscar De La Renta ve Fendi’nin yeni koleksiyonu Dedon tasarımcılarının elinden çıktı. Oya Oğurcu, "Ünlü markalar da bahçe mobilyası yapmaya başladı, çünkü bahçede de tasarım ürünü mobilyaların kullanılabileceğini fark ettiler" diyor.

Dedon, altı yıldır ünlü tasarımcılarla da çalışıyor. Bunlar arasında "açık alan mobilya kralı" olarak bilinen ABD’li tasarımcı Richard Frinier ve Hollandalı Frank Lightart ve İsveçli Nicholas Thomkins yer alıyor. Frinier, Dedon için, Marrakesh ve Barcelona isimli klasik tarzda mobilyalar tasarladı. Lightart ise heykel görünümlü tasarımların bulunduğu Obelisk koleksiyonunu yarattı. Modern-klasik tarzdaki Bonneville koleksiyonu ise Thomkins’in elinden çıkma.

Her koleksiyon için yeni bir renk

Dedon’un 13 farklı koleksiyonu var. Her koleksiyon, güneşlenme yatağı, koltuk, puf, yemek masası, sandalye ve kanepeden oluşan bir set şeklinde hazırlanıyor. Ama siz tümünü istemiyorsanız, sadece istediğiniz parçaları da alabiliyorsunuz. Tasarımcılar her koleksiyona özgü yeni renk tonları yaratıyor. Mobilyanın tarzına göre renk belirlenip, o renkte hularo malzeme üretiliyor. Klasik veya modern, eviniz hangi tarz olursa olsun uygun bir parça bulmanız mümkün. Bu seneki koleksiyonlarda sıcak renkler ağırlıkta. Kırmızı ve turuncunun yanında kahverengi ve turkuvaz renkli koltuklar ekru, krem rengi minderler ile tamamlanıyor.

Nerede, kaça satılıyor?

Dedon ürünleri, İstanbul 1. Levent’teki O’ Design mağazası dışında, Feneryolu Marina Verde ve Florya Oğurcular mağazalarında satılıyor. Bodrum Konacık’taki Sandalye Vs ve Karşıyaka İzmir’deki Ed Concept’de de bulunabiliyor. Dedon’da koltuk fiyatları 400 eurodan başlayıp, 3500 euroya kadar çıkıyor. Masalar ise 700 ile 4500 euroya satılıyor.

Kadınların tasarımları

Koleksiyon Mobilya’daki "Kadın Tasarımcılar Sergisi" devam ediyor. Eva Zeisel, Alev Ebuzziya, Defne Koz, Marianne Buus ve Kolombiyalı kadınların çalışmalarını birarada görmek isterseniz 31 Mart’a kadar Koleksiyon Mobilya’ya gidebilirsiniz. Kadın estetiği, duyarlılığı ve zarafetinin farklı yansımalarını taşıyan bu özel sergideki eserlerin hepsi ayrı bir hikayeye sahip. Sergi hafta içi her gün 10.00-18.30, haftasonu 10.30- 19.30 arasında gezilebilir. A: Hacı Osman Bayırı, No: 35, Tarabya T: 0212 223 13 20.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!