Deniz İNCEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2006 00:00
Türk sinemasını 2001 yılından beri Avrupa’da profesyonel bir şekilde temsil edip tanıtan MaXXimum şirketi, dağıtımını yaptığı her filmde rekordan rekora koşuyor. Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, İsviçre, İngiltere ve Danimarka’daki 450’den fazla sinema kompleksinde Türk filmlerini sinemaseverlerle buluştururken, her filmin içeriğine uygun olarak yaptığı tanıtımlarla da uzun süre vizyonda kalmalarını sağlıyor. Bu işi profesyonel olarak yapan başka bir Türk şirketi olmadığı için de kendisine Warner Bros, Fox ve Constantin gibi dünyanın sayılı şirketlerini rakip olarak görüyor.
Şanlıurfa’da 1962 yılında doğan Anıl Şahin, ODTÜ’de işletme okur. Üniversiteden mezun olduktan birkaç yıl sonra da Cinemaxx Şirketi’nden Almanya’da çalışmak üzere teklif alır ve oraya yerleşir. Ancak Cinemaxx’ın projesi Türkiye ağırlıklı olmaya başlayınca Şahin’i kendi ülkesinde çalışmak üzere geri gönderir.
Burada, Nermin Tutal (42) ile birlikte çalışmaya başlar. İkili, Türk filmlerinin potansiyelinin yurtdışında yeterince değerlendirilmediğini fark ederler. Ve 2001 yılında Almanya’nın Fulda şehrinde "MaXXimum
Film und Kunst GmbH" adlı şirketi kurarlar. Amaç, 95 yıllık bir tarihe sahip Türk sinemasının yurtdışında artık profesyonelce temsil edilmesi ve tanıtılmasıdır.
İLK FİLM BALALAYKA İKİNCİSİ DELİ YÜREK
Almanya’da bulunan 194 film dağıtım şirketi arasında adını duyurmayı hedefleyen MaXXimum, "Balalayka" filmini Cinemaxx’ın da yardımıyla 22 şehirde gösterime sokar. Çok fazla ilgi görmeyen bu film sonrası, "Deli Yürek, Bumerang Cehennemi" gelir. İkinci filmlerinde büyük bir başarıya imza atarlar.
Bir filmin vizyona girdiği haftasonunda, gösterilen her sinemada en az bin seyirciye ulaşma şartını koşan "Box Office Germany (BOGEY)" adlı ödüle, kurulduğu yıl sahip olurlar. Böylece gösterim için 22’yle başlayan şehir sayısı 100’e ulaşır.
Bununla da yetinmeyen MaXXimum, ülke sayısını sekize çıkarırken ödül sayısını da; 2003 "Asmalı Konak", 2005 "Hababam Sınıfı Askerde", 2006 "Hababam Sınıfı Üçbuçuk" ve 2006 "Kurtlar Vadisi"yle beşe çıkarır.
FİLM TANITIMLARI RUHUNA UYGUN OLUR
"Önceleri sanatsal filmlerle sadece yurtdışındaki entelektüel kesime hitap eden Türk sineması, yurtdışına ilk profesyonel adımını ’Eşkıya’ filmiyle attı. Ancak bu filmlere sadece Türkler gidiyor ve birkaç hafta vizyonda kaldıktan sonra gösterim bitiyordu. Yabancı dağıtımcılar, yeterli tanıtım yapamadığı için sonuç hep hayal kırıklığı oluyordu" diyen Anıl Şahin, bir Türk filminin yurtdışında adını duyurabilmesi için, tanıtımının o filmin ruhuna uygun bir şekilde yapılması gerektiğini savunuyor.
MaXXimum, filmlerin her birine ayrı ayrı uyguladığı stratejileri kimseyle pek paylaşmıyor ama "Deli Yürek", "Asmalı Konak" ve "Kurtlar Vadisi" gibi iddialı filmlere yaptığı büyük galalar hep göz önünde. Yabancı basının ve seyircilerin toplandığı bu tanıtımlardan sonra gazete ve dergilerde çıkan eleştiri yazıları kötü olsa bile Şahin’e göre dikkat çekici olmaları önemli.
4.5 YILDA 3.5 MİLYON BİLET SATTILAR
Şahin, prodüktörlerin film daha hazırlık aşamasındayken bazen proje toplantılarına MaXXimum’u da davet ettiklerini söylüyor. Çünkü yurtdışında da sesini duyurmak isteyen prodüktörün, filmin oradaki seyirciler üzerinde nasıl bir etki bırakacağını bilmek için kendilerine ihtiyaç duyduğunu anlatıyor. Hatta aralarında yapılan konuşmalardan sonra bazen senaryodaki esprilerde bazen de cümlelerde çeşitli değişiklikler yapılabiliyormuş. Burada amaç hem seyirciye iyi bir film sunmak hem de tanesi bin dolara mal olan film kopyalarında zarara uğramamak.
Bu çalışma sistemiyle 4.5 yılda, 3.5 milyon bilet satan MaXXimum, yaklaşık 20 milyon Euro’luk bir gelir elde etmiş. Bunun yaklaşık 10 milyon Euro’su ise Türk sinemasına geri dönüyor.
ANIL ŞAHİN
Başka dağıtım şirketi olsa Kurtlar Vadisi’ni vizyondan çekerdi
Kurtlar Vadisi 4.5 yıldır sahip oluğumuz bütün rekorları kırdı ve seyirci sayısı hálá da artmaya devam ediyor. Almanya’da 68 sinemadaki açılış haftasonumuzda 136 bin kişi filmi seyretti. Bu, bir Türk filmi için yurtdışında büyük başarı. Ancak film üzerimize çok baskı kurulmasına da sebep oldu. Almanya ve İsviçre’de, yasaklansın diye özellikle sağ partilerden bize yoğun istek geldi. Sinemalarda her an olay çıkabilir diye polisler bekliyordu. Ve bize her gün "Filmi vizyondan çekecek misiniz?" diyen sorular yöneltiliyordu. Eğer bu filmi Warner Bros gibi büyük bir şirket dağıtmış olsaydı kesinlikle bu baskılara karşı gelemeyip dördüncü günü filmi vizyondan çekerdi. O zaman, şu anda rekorlar kıran bir film olarak anılmaktansa, Avrupa’da 1951’den beri yasaklanan ilk film olarak anılacaktı.
ŞİRKETİN SON GÖZDESİ
MaXXimum, bu haftasonu "Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü"yü Avrupa’da vizyona sokuyor. Kullanılan eski Türkçe kelimeler yüzünden Avrupa’daki halkın zorlanabileceği düşünülüyor. Galayı, Türkiye Araştırmalar Vakfı organize edecek. Almanya’nın Essen şehrinde bugün başlayacak "Türk Filmi Günleri"nde yapılacak olan gösterime, oyuncular Şebnem Dönmez ve Beyazıt Öztürk’ün yanı sıra, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla
Koç ile Almanya Kültür Müsteşarı Grosse-Brockhoff da katılacak.
AVRUPA’DAKİ TÜRK FİLMLERİ ZİRVESİ
Vizyon tarihiFilmİzleyiciHasılat (Euro)
02.03.06Babam ve Oğlum86.787566.507
09.02.06Kurtlar Vadisi542.0293.838.000
26.01.06Keloğlan Kara Prense Karşı95.082595.920
05.01.06Hababam Sınıfı 3,5325.5242.111.000
03.11.05Maskeli Beşler159.1731.048.172
13.01.05Hababam Sınıfı Askerde453.0322.944.708
15.01.04Hababam Sınıfı335.6331.978.545
23.10.03Asmalı Konak224.9711.344.231
08.05.03O Şimdi Asker155.302960.966
06.01.01Deli Yürek201.1021.283.041