Avrupa’da sanat eseri peşinde
Güncelleme Tarihi:
Gerçek olaylardan yola çıkılarak çekilen Hazine Avcıları, savaş zamanlarından bir yaprak aralıyor. George Clooney yönetiminde toplanan Matt Damon’dan Bill Murray’ye, Cate Blanchett’e şahane oyuncu kadrosu, İkinci Dünya Savaşı yıllarına gidip, savaş zamanında kaçırılan sanat eserlerinin peşine düşüp kurtarmak için Avrupa’ya yayılıyor.
George Clooney’yi nasıl bilirdiniz deseler “İyi bilirdik” cevabına “Oyuncu”, hatta ondan bile önce “Yönetmen” diyeceğimiz günler geldi.
Zira kendileri yönetmen koltuğuna hayli ısınmış durumda.
Clooney son filminde sanat, savaş ve sinema arasında köprü kurmaya niyetlenmiş.
Ocean’s serisindeki gibi bir oyuncu kadrosuyla İkinci Dünya Savaşı yıllarına gidiyor ve kaçırılan sanat eserlerinin peşine düşüyor.
SAVAŞ ORTASINDAKİ ROMANTİK ADAMLAR
Hazine Avcıları bir İkinci Dünya Savaşı filmi.
Ama bildiğimiz savaş filmlerinden hayli farklı.
Çünkü merkezinde ona buna ateş eden, savaş stratejisi kuran, siperlerde savaşan, adam öldürme odaklı askerler, komutanlar yok.
Bizim kahramanlarımız çok daha romantik adamlar; görevleri, misyonları sanat eserlerini kurtarmak.
NAZİLER SANAT KAÇIRIYOR
Hazine Avcıları’nda tarihin yaprakları, savaşın belli başlı önemli günleri, Truman, Hitler gibi önemli figürleri filmde yer almakta. Ama arka fon olarak.
Savaş sona ermeye yaklaşırken Naziler sanat eserlerini kaçırmaya, Batılı müttefikler de onları geri almaya uğraşıyor.
Sekiz sanat adamı, tarihçi, George Clooney’nin canlandırdığı Frank Stokes’un önderliğinde toplanıyor.
Bill Murray, John Goodman, Bob Balaban, Hugh Bonneville, Jean Dujardin, Matt Damon, Dimitri Leonidas’ın oynadığı bu uluslarası sanat uzmanı ekip Avrupa’ya vardıklarında gruplara dağılarak sanat eserlerinin peşine düşüyorlar.
OCEAN’S HAVASI VAR AMA BULUTLU
Başta Ocean’s esintisinden bahsetmiştim.
Tarz olarak benzerlikler taşısa da o aksiyon, dinamizm ve eğlenceyi bu filmde bulmanız zor.
Hatta bu filmin çoğu yerde sıkıcı olduğu bile söylenebilir.
Yönetmenin komedi, tarih ve dram arasında gidip gelen tavrı kafa karışıklığından başka bir şeye yaramıyor.
Sanat eseri peşinde Avrupa’ya yayılan ekipler arasındaki geçişler başarıyla sağlanmamış.
Karakterleri tanıyacak altyapı da oluşturulmamış.
Güzelim kadroyla bağlantı kuramadan çıkıyoruz salondan.
SANATSEVERLERE ÖZEL
Tüm bu aksaklıklar bir yana Hazine Avcıları özellikle sanatseverlerin mutlaka izlemesi gereken bir film.
Çoğunu ezbere bildiğimiz tabloların başına gelenler gerçekten izlenesi bir seyir oluşturuyor.
Gerçek olaylara dayanması nedeniyle belgesel havası da var bu filmin.
Hem de yıldızlı bir kadroya sahip bir belgesel.
Yazıyı film boyunca yinelenen bir cümleyle bitirelim; “Sanat eserleri bizim geçmişimizi temsil eder, geçmişimiz olmadan biz hiç bir şeyiz, dolayısıyla sanat eserleri için ölünür.”