İpek DURKAL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2010 00:00
Birbiri ardına açılan alışveriş merkezleri ve onların outletleri pazarcıların korkulu rüyası olmuştu başlangıçta. Ancak durum pazarcılar açısından hiç de beklenildiği gibi gelişmedi. Alışveriş merkezlerininin iş yapmadığına dikkat çeken pazarcılar; ‘Onlara bakıp bakıp halimize şükrediyoruz’ diyor
Özellikle İstanbul’da önüm arkam sağım solum alışveriş merkezi (AVM) oldu. Art arda açılan alışveriş merkezleri, yıllardır işsizlikten ve çalışma şartlarından isyan eden semt pazarcılarını önce bir korkuttu. Ancak korkmaya hiç gerek olmadığını görünce ardından derin bir nefes aldılar. Bakkalları bitiren süper marketlerin akıbetine uğrayacaklarını sanan pazarcılar şimdi alışveriş merkezlerinde iş yapmayan dükkanları gördükçe hallerine şükrediyor.
İstanbul’da tezgah açan pazarcılar yıllardır olduğu gibi; yine tezgah kiralarından, yönetim politikasından ve Bağ-Kur ile maliyeye biriken borçlarının getirdiği faiz yükünden şikayetçi. Ancak tüm bunların yanında önceleri gözlerini korkutan büyük, gösterişli ve lüks alışveriş merkezlerinin artık kendileriyle rekabet edemeyeceğini anlamışlar.
AVM VİTRİN DUYGUSUNU TATMİN EDER SADECE “Alışveriş merkezleri, kadınların bir şey satın almasa da dolaşma, vitrin gezme duygusunu tatmin etti. Önceleri müşterimiz oralara kayacak diye korktuk ama şimdi alışveriş merkezinde dükkanı olan arkadaşlarımız için üzülüyoruz. Çünkü onlar krizin boyutlarını daha yüksek yaşıyor. Pek çoğu siftah bile yapmadan dükkan kapatıyor. Biz onlardan çok daha iyi durumdayız” diyor pazar esnafı sanki ağızbirliği etmiş gibi.
İstanbul’un en eskilerinden Kadıköy Salı Pazarı’nın iki yıl önce yeri değişti ve müşteri portföyü tamamen farklılaştı. Bu değişim yüzünden işlerinin de beşte bir oranında düştüğünü söyleyen esnaf; kendi ekonomilerini canlandırmanın yolunun tezgah kiralarının düşürülmesinden geçtiğine inanıyor.
EN PAHALI TEZGAH ERENKÖY PAZARINDAİstanbul’un 268 semt pazarında farkı yer ve günlerde tezgah açan pazarcılar; fiyatların tezgahların kurulan semte, pazar içindeki konumuna ve büyüklüğüne göre arttığını söylüyor. Belediyeye neredeyse mağaza kirasına eşdeğer bir para ödediklerine, üç-beş liraya sattıkları mallarla da bu kirayı karşılayamadıklarını anlatıyorlar.
Perşembe günleri Erenköy’de kurulan; en pahalı pazarlar arasında. Bir buçuk metrekarelik tezgahın günlük kirası 125 milyon lira. Haftanın ortalama en az beş günü çalışan ve en küçük tezgahlı pazarcı belediyeye aylık ortalama 2 bin 500 lira ödüyor. Bütün bu bedellere rağmen pazarın çok farklı bir hareketi ve bereketi olduğu da bir gerçek. Zaten pek çok pazarcı da daha önce sahip oldukları dükkanları kapatıp, tezgahın bereketine koşmuş...
KAHRAMAN PAZARCI AVM’YE KARŞI
Dükkanı kapattım tezgah açtım
YÜKSEL ÖZŞAHİN (40) ZÜCCACİYE
2005 yılına kadar kendi dükkanım vardı. Ancak kriz bizim de belimizi büktü. Dükkanı kapattım, pazarlarda tezgah açıyorum. Satış şartları zaten ortada, bir de üzerine maliye ve sosyal güvenlik borcu eklenince iyice zorlanmaya başladık. Aslına bakarsanız tezgahın aylık maliyeti dükkan kirasına denk geliyor. Bizim avantajımız dükkanlara göre iyi sunum yapmamız. Böylece mağazalarla rekabet edebiliyoruz. Alışveriş merkezlerindeki mağazacılar bizden daha kötü durumda, Allah onlara yardım etsin. Orada dükkanım olacağına pazarda tezgahımın olmasını tercih ederim. Bizim gibi küçük esnafa hükümetin destek olması lazım. Pozitif ayrımcılık yapılsın. Bizlere de çiftçiler gibi düşük faizli kredi açılsın ki belimizi doğrultabilelim. Ekonomik sıkıntı bir yana, esnaf da pazarcıları sevmiyordu. Onların işini engellediğinizi düşünüyordu. Örneğin Maltepe’de ‘Siz buradan giderseniz biz iş yaparız’ diyen esnaf, pazar kalktıktan sonra çok pişman oldu. Çünkü o bölgeyi hareketli tutan bizdik. Şimdi pazartesi günü gidin Maltepe’ye, mağazalar sinek avlıyor.
Üç liranın nesine indirim yapayım
ÖZGÜR FİDECİ (32) KADIN GİYİM Pazarlık pazarın şanındandır ama artık kar payları azaldı. Biz de sürümden kazanmaya çalışıyoruz. Ben 15 yıllık pazarcıyım hiç dükkan açmadım. Ancak hem pazarda çalışıp hem de dükkanı olan çok arkadaşım vardı, dükkanlarını kapattılar. Mağazaların yan giderleri de çok. Tabii bize göre satış avantajları da var. Mesela kredi kartına taksit yapabiliyor. Vatandaş da gidiyor AVM’lere ‘Bu 22 lira mı? Tamam’ diyor. Pazarlık yapmadan satın alarak kredi kartıyla ödüyor. Bize gelince, üç liraya sattığım mal için “2 liraya olmaz mı?” diye soruyor. O zaman kızıyorsun tabii. Üç liranın nesine indirim yapayım ben!
Hukuk firmasından salı pazarına
HATİCE ÇİLİNGİR (50) ÇEYİZ
Eşimle birlikte bir hukuk firmasında çalışıyorduk, emekli olduk. Çocuklarım da evlendikten sonra evde oturmaktan sıkıldım, pazarcılığa başladım. Zaten mağazalar yerine pazara gitmeyi çok severdim ama pazarcılık erkek işiymiş, anladım. Tezgahı kurmak ve toplamak çok zahmetli. Bazen akşamları tezgahı toplamaya eşim geliyor. Salı günleri Kadıköy, cumaları Kartal, cumartesileri Pendik’te tezgah açıyorum. Daha önce Küçükyalı’ya da gidiyordum ama orada işler düşünce bıraktım. Yorgunluktan sürünerek eve gidiyorum. Kazandığın paraya bakınca da bu yorgunluğa değmiyor. Çeyiz zaten zaruri değil keyfi bir ihtiyaç. Bu yüzden çok da satılmıyor. Pazarlarda gıda ve tekstil satışları çok iyi.
PAZARCILARIN TOP 10 LİSTESİ ANADOLU YAKASI
1. Gebze
2. Pendik
3. Üsküdar
4. Ümraniye
5. Erenköy
AVRUPA YAKASI
1. Yeşilköy
2. Fatih Çarşamba
3. Beylikdüzü
4.
Beşiktaş5. Gültepe
SEKTÖRLER VE MEMLEKETLER
İstanbul’un semt pazarlarında ağırlıklı olarak Sivaslılar çalışıyor. Sivas, Mardin ve Ağrı şehirleri sebze meyveye hakim. Tekstil yine Sivas ve Malatya’nın elinde. Ayakkabı ve çantadaysa Konyalılar öne çıkıyor.