Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2010 00:00
Yılmaz Morgül yazın çıkardığı albümün kapağındaki kaslı fotoğraflarıyla gündemdeydi. Ama bir süredir sesi soluğu çıkmıyordu... Ta ki twitter’ın yeni yıldızı olana kadar! Öyle şeyler yazıyor ki twit’lerini herkes birbiriyle paylaşıyor, ne söylemek istediğine dair internette forumlar açılıyor. “İnsanları şarkılarım ve pozitif enerjimle etkilemek için Allah tarafından gönderildim” diyen Morgül twitter hikayesini, yedi yıllık imkansız aşkını ve kaslarını anlattı. Savulun karşınızda 21. yüzyılın yeni Sokrates’i
Twitter’ı nasıl keşfettiniz?
- Diyetisyenim bir gün “Neden twitter kullanmıyorsun? Bugüne kadar anlatamadığın gerçek Yılmaz Morgül’ü orada bir sayfa açarak anlatabilirsin” dedi. Ve ilk twit’imi “Herkesin kendini bulacağı Yılmaz Morgül ülkesine hoş geldiniz” diye attım.
Yazdıklarınızın içeriği ne?
- Düşüncelerimi hoşgörü penceresinden, biraz kara mizah, biraz taşlama yaparak ve beyin yapılarını zorlamalarını isteyerek aktarıyorum.
Şimdi siz yeni Türk düşünürü müsünüz?
- Ben de Sokrates ve Decartes olabilirim. Benim onlardan neyim eksik? Onlar da insan değil miydi? Bunlar benim düşüncelerim ve kendi sayfamda yayınlıyorum. Bu benim sanatçı duruşum.
Peki sizi herkes takip edebiliyor mu, herkes faydalanabiliyor mu ilminizden?
- Hayır, bekleyen en az bin kişi var. Kendi düşünce yapıma göre insanları kabul ediyorum. Örneğin geçen gün Oğulcan Engin’i blokladım (mesaj almasını engelledim). Olay oldu. Demek o an onaylamadığım bir düşüncesi vardı, engelledim. Şuraya gidiyorum, buradan geliyorum yazanlar bana ters geliyor.
Siz kadar deruni, bu kadar cin laflar ediyorsunuz... Kendinizi akıllı buluyor musunuz?
- Beş yaşında okuma yazma öğrenen, akıllı bir adamım. Tabii cinim de. Annem bana hep ‘Cin Yılmaz’ der. Bütün arkadaşlarımda ‘Cin Ali’ diye takılır. Ama ben bu cinliği dünya menfaatleri için kullanmıyorum. İyi ve rahmani bir cinim.
Bunları ortaya çıkarabilmek için herhalde çok okuyorsunuzdur...
- Hem de çok. Boş zamanlarımda tıp kitapları ve en az sekiz gazete okuyorum.
Felsefi twitlerinizden bir kitap da çıkar belki ortaya...
- İletilerimden sonra köşe yazarlığı teklifleri bile aldım. Kitap yazacağım ama bunların anlamı tek bir kitaba sığmaz. Her bir iletim başlı başına kitap olur.
Her mesajınızın sonuna yedi yıldız koyuyorsunuz. Bir anlamı olsa gerek...
- Tabii. Bu annemin özel hayatıyla ilgili. Ailecek hayatımızı etkileyen olumlu bir tarihin simgesi. Bunu unutmamam lazım.
YILMAZ MORGÜL’DEN TWITTER İNCİLERİ VE MEALLERİ
* Avatarım üç atarım: Dünyayı kurtarmak için üç Avatar olurum.
* Hayatlar balon şahsiyetler teflon: Teflondan yemeklere mutlaka kimyasal bir şeyler bulaşıyor. Bize de öyle şeyler bulaştı ki gerçek şahsiyetlerimizi kaybettik. Balon olduk.
* Güneş için Icarus’um: Icarus babasıyla bir labirentte yaşayan ve güneş ışığını arayan mitolojik bir kahraman. İşte ben de tam bir Icarus. Zorluklardan çıkıp geldim.
* Anakronik zamanlarda sosyal hafızam tam bir sendromlar silsilesi: Ben hasta çocuklar için konser vermeden önce onlarla buluşuyor ve çok üzülüyorum. Böyle zamanlar hayatımın en kronik zamanları oluyor. Bunu anlatmak istedim.
* Defansif Türkçe de ofansif Türkçe de yüzyılın Türkiyesinin Türkçesidir: Türkçemize yabancı kelimeler ekleniyor. Bunu kimse yadırgamasın. Bu yeni ofansif Türkçe de bizimdir.
* Ötenazi ötesi mazi: Ötenazi zor bir karar ve bunun ötesi yok. O kişi şunu düşünsün ki bir gün daha yaşamak çok güzeldir. Sonrasında zaten mazi olacaksın. Kara mizah yaptım.
* Süperman değil ombudsmanım: Ombudsman Osmanlı döneminde halkın sıkıntılarını padişaha aktaran bir kurumdu. Ben de Süperman gibi hayali değilim. Çalışmalarımla halkın savunucusuyum ve devlete sorunları dile getiren bir insanım.
* Tarihin arka odası out, yatak odası in: İnsanlar için tarihsel bilgiler önemsizleşti. Onun yerine belden aşağıya tarihlere önem vermeye başladılar.
* Cinsellik tabutta rövaşata: Tabu halindeki en büyük konu cinsel açlık. Hala Anadolu’da hayvanlarla açlık giderme söz konusu. Tabii cinsellik tabutta rövaşata.
* Olmak Levanten olmamak neolevanten, bütün mesele anten: Bu bir anlayış. Neolevantenler Levantenler’i hor görürdü. Burada kimseyi azınlık olarak kabul etmemek gerektiğinin altını çizdim. Bunun içinde doğru düşünmeye, yani antene ihtiyacımız var.
CMYLMZ BENDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENEBİLİR
Yeni albümünüzle imaj değiştirmeniz planlanmış bir şey miydi?
- Şöhret olduğumdaki imajım bana 10 kat büyüktü. 10 yıl kot pantolon giyemedim. Bu çok acı bir şey. Bütün bunlara şirketimle imzaladığım çok ağır bir anlaşma yüzünden katlandım. Yaşadıklarım beni 1997’de cilt kanseri yaptı. Altı yıl tedavi oldum. Şimdi sağlıklıyım.
Hastalığınızın nedeni çok makyaj yapmanız değil miydi?
- Hayır. O yaşlarda yüzümde ergenlik sivilcemleri vardı, kapamak için makyaj yapardım. Bana bu teşhis konduktan sonra “Televizyonlara çıkma, ağır makyaj yapılıyor” dediler. Ama anlaşmalar gereği çıkmak zorundaydım. Bu albümle karşınıza ‘gerçek ben’ olarak çıktım: Çılgın, pozitif, insanları zorla güldüren bir adam.
Yeni albümle logonuz YLMZMRGL oldu. Bunu Cem Yılmaz’dan gördüğünüz söylendi...
- Cem Yılmaz’ı çok takdir ediyorum ama beni görüp tanıdıktan sonra o da hayatını değiştirecek şeyler öğrenebilir. Ayrıca bu ona ait bir logo değil ki.
AİLEM AŞKIMA KARŞI
Kaslarınız da konuşuldu...
- Ben çok değerli sporcuların olduğu bir aileden geliyorum. Zaten sportif bir kimliğim de var. Bunu gösterdim. Ama annem “Seni böyle görmek istemiyorum” diyor. Şimdi CD’nin kapağını değiştiriyoruz. Kadınların ilgisi de arttı. Bir televizyon programında popomu bile ellediler. “Ne kadar güzel popon var, ne kadar sert” diyorlar.
Peki fizik olarak Ronaldo mu daha iyi, siz mi?
- Tabii Yılmaz Morgül. Ne Beckham, ne Ronaldo. Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı.
Bu kadar kadın size hastayken aşk ne durumda?
- Yeni klip şarkım ‘Seni Sevmek Benim Boynumun Borcu’ aşkımı anlatıyor. Yedi yıldır birlikte olduğum bir kadın var. 26 yaşında, New York’ta yaşıyor.
Ne iş yapıyor?
- Tekstilci. Türkiye’ye sık sık gelip gidiyor. Hastalığım sırasında tanışmıştık. Ama ailem evlenmemize karşı.
Neden?
- Çünkü Yahudi. Gerçi onun ailesi de bu ilişkiye başta karşı çıktı. Ama zaman içinde insani kimliğimi görünce beni sevdiler.