Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2006 00:00
SEYAHATTE NE OKUYALIMGÜLBEN ERGEN BU KİTABI ÖNERİYOR
Bir Dilek Tut Hayatın Değişsin:
"Kabala"nın Gizemi
Gahl Sasson & Steve Weinstein
Ovvo Basım YayınŞarkıcı ve oyuncu Gülben Ergen, seyahatlerini iş sebebiyle yapıyorsa kendine pek fazla vakit ayıramıyor, bu yüzden iş gezilerini tatilden saymıyor. Ufak bir çanta yapıp, içine makyaj çantasını koymadan çıktığı eşofmanlı yolculukları seviyor. Seyahatlerde esas gereksiniminin dinlenmek olduğunu söylüyor. Yurtiçinde favorisi Antalya Kemer, konserlerden dolayı üç dört günlük de olsa Antalya’da çok bulunuyor. Burada birkaç günlük ek fırsat yaratıp tatil yapmaya kolay zaman buluyor. Fethiye Ölüdeniz, denizin temizliği ve tazeliğiyle Ergen’i her zaman çekiyor. Uzakdoğu, sessizliği, masajları ve bedensel aktivitelerin ağırlıkta olmasından dolayı yurtdışında onu en çok etkileyen yerlerden. New York, teknolojisi ve insanların hızı onu etkilediği ve hayal dünyasını genişlettiği için ayrı bir yere sahip. Amerika’nın kendisi için dinlenmek değil, yorulmak olduğunu söylüyor. Gülben Ergen, Avare okuyucularına Gahl Sasson ve Stebe Weinstein’ın yazdıkları "Bir Dilek Tut Hayatın Değişsin: Kabala"nın Gizemi" adlı kitabı öneriyor.
NE DİNLEYELİMNİHAT ODABAŞI BU ALBÜMÜ ÖNERİYOR
Murathan Mungan
Söz Vermiş Şarkılar
Ada MüzikFotoğrafçı Nihat Odabaşı için tatil sadece dinlenmek değil, aynı zamanda insan biriktirmek, hayatına, gözüne yeni değerler katmak, beslenmek demek. Yabancı yüzler, uzak yollar, tanımadık hayatlar ona büyüme gücü ve ilham veriyor. Yurtiçinde Alaçatı favorisi. Çünkü burayı bakir, doğal ve naif kasaba yaşamını koruyan bir yer olarak görüyor, gidemediği zamanlar özlüyor. Her yıl yaz sonu Bodrum’a gidiyor. Bu dönemde Bodrum’un yalnızlığı, boşalmış sokakları onu çok etkiliyor. Antalya’daki Su Otel’in beyaz dekorunun ruhunu dinlendirdiğini söylüyor. En yakın zamanda Mardin’i görmek istiyor. Urfa’ya, memleketi olduğu için özel bir ilgisi var. Büyülü yapısı sebebiyle burada fotoğraf çekmek istiyor. Yurtdışı seyahatlerinde her kış ve yaz New York’a uğruyor. Odabaşı’na göre dünyanın kalbi burası. New York vitrinleri, renkli kalabalığı, tasarım ve sanat zenginlikleriyle onu besliyor, görsel açlığını doyuruyor. İtalya’yı çok seviyor. En küçük kasabasından en büyük şehrine kadar gezmek istiyor. Siena ve Floransa, tipik Akdenizli ruhuyla içini ısıtıyor. Milano ise bağlı olduğu fotoğraf ajansı dolayısıyla işinin bir parçası. Amsterdam, rengarenk binaları, içinde kuğular yüzen kanalları, bisiklete binen yüzlerce insanıyla Odabaşı’na fantastik bir
film setini anımsatıyor. Odabaşı Avare okuyucularına, Murathan Mungan’ın Söz Vermiş Şarkılar adlı albümünü öneriyor.
AVARE’NİN ÖNERİSİCehennem Kraliçesi
Selim İleri
Doğan Kitap Selim İleri’nin ilk kez 1980 yılında yayınlanan romanı Cehennem Kraliçesi yeniden okuyucusuyla buluşuyor. Yazıldığı dönemin ve aydın kesiminin çıkmazını güçlü bir şekilde yansıtan eser, İleri’nin her zamanki duyarlı, sıcak ve sağlam anlatımını yansıtıyor. Kişisel acıların öne çıktığı, ancak tüm bu acıların ardında yatan toplumsal gerçeklerin de yadsınmadığı Cehennem Kraliçesi, cinselliğe ağırlık veren çarpıcı bir roman. Kahramanlar yaz sonu sıcağı Bodrum’u yakıp kavururken, cinsel açlıktan, toplumsal uzaklıklardan, kişisel sıkıntılardan kavrulanlardır. Bastırılmış, sıkıştırılmış, ezilmiş ya da ezenlendir. Eksiklikleri ortadadır gün gibi, ama vurdumduymaz Bodrum havası esmektedir hepsinin çevresinde. Denizin mavisi, gökyüzünün sıcağı taşıyan o puslu grisi, hepsi üstüne vurmaktadır kahramanların. Usanmışlıktır üzerlerine sinen, aydın da olsa, alt sınıftan ya da sıradan insanlar sınıfından, hepsi yitip gitmiştir aslında. Belli bir düzen kuramamış, kaçmayı tercih etmişlerdir. Dışlanmaya, dışlamaya, sanat ile hayat arasındaki ilişkiye, hayata dair çarpıcı bir Selim İleri romanı.
DOĞAN HIZLAN ÖNERİYORAVARE'NİN ŞİİRİSAAT KULESİNereden gelmiş bu denizsiz kente
Bu yaşlı martı
Konmuş saat kulesinin üstüne
Öyle bir zamansızlıktan izliyor beni
Çağırsam hemen çıkıp gelecek, biliyorum
Çok eski bir oyundan kılıksız bir haberci gibi.
Her şey yitip gidiyor
Üstelik bu akşamüstü saatlerinde
Şu akarsu ne kadar eski, şu tepe ne kadar eski
Oysa yepyeni görünüyor ikisi de.
Şakalaşmakta zamanla saat kulesi
Edip Cansever