‘Av Mevsimi’ bu cuma açılıyor

Güncelleme Tarihi:

‘Av Mevsimi’ bu cuma açılıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2010 00:00

Yavuz Turgul’un üzerinde tam altı yıl çalıştığı “Av Mevsimi” için geri sayım başladı. Konu ve görselliği kadar Şener Şen, Cem Yılmaz, Melisa Sözen ve Okan Yalabık’lı güçlü kadrosuyla da dikkat çeken filmi görmek için sabırsızlanan milyonlar, bu cuma muradlarına eriyor. Teaser’ları aylar önce dönmeye başlayan ama detayları sır fibi saklanan olay filmi başrol oyuncularına sorduk.

Haberin Devamı

FİLM EKİBİ BÖYLE POZ VERDİ (FOTO-GALERİ)

Şener Şen (FERMAN/AVCI): YAVUZ’LA CİNAYET MAHALLERİNİ DOLAŞTIK 

Film nasıl oldu desem? 


- İlke olarak ne film ne de rolüm hakkında konuşmayı severim. Sonuçta buna görenler karar verecek. Sinema yapıyoruz, bunun bir matematik formülü yok ki. Yaptığımız işi seyirciyle karışlaşınca anlıyoruz. O yüzden nasıl olduğunu söylemekten çekinirim. Ama beğenmesem oynamazdım tabii...

Yavuz Turgul ta en başından sizi düşünerek bu senaryoyu yazdığını söyledi.

- Evet, bana bu projeden hep bahsederdi. Ama beş yıl önce düşündüğü filmle şu anki arasında dağlar kadar fark var. Zaman içinde senaryo çok değişikliğe uğradı.

Bugüne kadar pek çok kez Yavuz Turgul’la çalıştınız. Bu bilinçli bir seçim herhalde...

- Hayır bu özel bir çaba ya da planlanmış bir durum değil. Hatta bu algıyı kırmak için gelen her projeyi okuyorum. Ama ne yapayım ki sonunda hep Yavuz’un getirdiği senaryoyu onaylıyorum. Bu durum sinemaya bakış açımızdan kaynaklanıyor. Dil, senaryo ve öykü konusunda anlaşıyoruz.

“Av Mevsimi”ne dönersek. Sizin canlandırdığınız Ferman, hem Avcı hem de hem ıdris karakterinin babası...

- İdris’le aralarında duygusal bir bağ var. Ferman alaylı bir polis. Teşkilattan yetişmiş. Sezileri çok kuvvetli. Emekliliği de yaklaşmış. Elinde somut deliller olmasa bile şüphelendiği yere gidiyor ve gittiği yerler hep doğru çıkıyor. Bu yüzden teşkilatta adı Avcı. Ferman, ıdris ve Hasan, cinayet masasında birlikte çalışıyor. Filmin farkı şu; senaryo sadece cinayete odaklanmış değil, aynı zamanda bu üç kahramanın özel hayatlarını da görüyoruz.

Ferman karakterini yaratmak için cinayet masası ekibiyle gezdiğiniz doğru mu?

- Evet, birkaç sene önce Yavuz’la birlikte bunu yaptık. Cinayet mahallerini dolaştık. Oradaki arkadaşlar nasıl çalışıyor, ne şartlarda çalışıyor, ruh halleri nasıl diye baktık. Hata yapmamak için çok uğraştık. Özellikle Yavuz, çok titiz davrandı.

Tüm kariyerinizi gözden geçirirsek, Ferman’ı nereye koyarsınız?

- “Hababam Sınıfı”ndaki Badi Ekrem’den sonra bir yol tutturdum; namuslu, ağa, vatandaş derken kabadayı, eşkıya oluverdim. Bu pek rastlanmayan bir şey. Ferman son dönem oynadığım karakterlerin bir sentezi gibi.

Sizi televizyonda neden göremiyoruz artık?

- Dizi koşulları çok ağır. Hem süreler çok anormalleşti hem de orada acımasız bir ölçüt var. Filmi çekersiniz, beğenilmezse film yapmaya devam edersiniz. Ama dizide öyle bir şansınız yok. Bir de ben yaşıma ve konumuma göre her projede olamam zaten.

Haberin Devamı

CEM YILMAZ (İDRİS): İDRİS KADAR DELİ BİR ADAM DEĞİLİM

Yıllar sonra yönetmediğiniz bir filmde oynadınız. Sette kendinizi nasıl hissettiniz?


- Çok rahat... Ayrıca çok inandığım, güvendiğim, hayranı olduğum insanlarla çalıştım.

Teklife “evet” demenizin öncelikli nedeni canlandıracağınız karakter değil ekipti yani...

- Karakterin de önceliği var ama iddiasız oyuncu değilim sonuçta. “Yapamam” dediğim roller olur ama dişime göre bir şey gelirse de yapmaya çalışırım. Bu işin cazibesi şu; bir terzi seni düşünerek bir rol hazırlamış ve üzerine giydirmiş. Bundan sonrası çok keyifli...

Size hep komik adam rolleri mi teklif ediliyor?

- Bir komedi oyuncusuysanız sizden komik unsur olmanızı isteyebilirler. “Ben buraları boş bıraktım, sen doldurursun” ya da “Abi senin ölün yeter” gibi fikirlerle gelirler. Bunlar sinemacılıkta çok ciddiye alınmaz tabii.

“Av Mevsimi”nde canlandırdığınız İdris, deli bir karakter. Bunun sizin gerçek karakterinize tam oturduğunu söyleyebilir miyiz?

- Ben o kadar deli bir karakter değilim. Zaten bugüne kadar kendime benzeyen hiçbir tipi oynamadım. ıdris de bana benzemiyor. Ama usta oyunculardan öğrendiğim şu; canlandırdığınız karakter sizi biraz andırırsa iyi olur. Senaryoya ve yönetmene bağlı kalarak karaktere kendinizden bir tık bir şey eklerseniz, gerçeklik dozu artıyor.

İdris hem cinayet masası polisi hem de düşünmeden hareket eden yarı zamanlı bir deli! Siz polislik için özel bir çalışma yaptınız mı?

- Tabii ki... Çünkü hayatımda hiç silah kullanmamıştım, onu öğrendim. Biz de birkaç gün İstanbul Emniyeti Cinayet Masası’nda mesai yaptık. Telsiz numarasına kadar bilirim. Çok zor bir meslek gerçekten. ınsanlar bize “Sizin işiniz çok zor” diyor. Benim işim ne kadar zor olabilir ki? Cinayet masası amiriyle birkaç gün geçirdim. O iş kolay mı? ıyi ki öyle bir mesleğimiz yok. O işi de birinin yapması gerekiyor ama gerçekten çok zor. O işe hem alışman, hem de alışmaman lazım.

İdris aynı zamanda eski karısı Asiye’ye hâlâ aşık bir adam. İki de çocuğu var.

- Ama bak da gör kardeşin nasıl canlandırmış. Demografik olarak bakarsak, bu ilişkiler içinde olması normal. Asıl tuhaf olan benim şimdiye kadar bekar kalmam!

Komedyenden oyuncu olur mu tartışması başlar mı sizce?

- Memlekette yıllarca oyunculukla ilgili işi küçültücü pek çok tartışma yapıldı. Ondan oyuncu olur mu, bundan oyuncu olur mu, eğitim şart diye... Ben bunların çok dalgasını geçtim. Meselenin ne olduğunu aşağı yukarı öğrendim. O sorunu yaşamamaya ve kendimden uzak tutmaya, işimi iyi yapmaya çalışıyorum. Dürüst olmak gerekirse, bu da kolay bir şey değil. Bu işi sevmek lazım. Karşılıksız bir sevgiyle sevmenin bir manası yok. Onun da sizi sevmesi lazım.

Sizi sevdi herhalde...

- Bu işle aram iyidir. Mesela Yavuz abi benim oyunculuğumu sevmese bu filmde olamazdım. Sonuç olarak onun sevgisine mazhar oluyoruz bu filmde.

Sette zor biri misinizdir?

- Nev-i şahsına münhasır bir karakterimdir. Yavuz abi çekimlerde bana çok tolerans gösterdi.

Haberin Devamı

OKAN YALABIK (HASAN/ÇÖMEZ): BU FİLMİN KAMERA ARKASI BİLE KAYDA DEĞERDİ

Okan Bey, bu filmde sizi cezbeden neydi?


- Senaryo, Yavuz Turgul, Şener Şen ve dahası. Bu herkesin içinde olmak isteyeceği bir film.

Çekimler ne kadar sürdü?

- 8,5 hafta... Öncesinde de 1,5 ay okuma provaları yapıldı.

Gelelim canlandırdığınız karaktere... Hasan çok da polis memuru olmaya elverişli biri değil sanki... Yanılıyor muyum?

- Hasan, hayatta bir aidiyet sorunu yaşıyor. Sosyal antropolojide seri cinayetler üzerine tez yazan, hayat içerisinde teşkilat mensubu olmuş, işe yeni başlamış bir karakter.

Ferman, İdris ve Hasan arasında nasıl bir bağ var?

- Üçü de birbirinden farklı ve ayrı hayatları olan insanlar. Filmde her birinin hayatına izleyici olarak tanık oluyoruz. Farklı renklerin beraberliğindeki uyum ve kontrast görülüyor.

Üçünün ortak noktası peki?

- İnceledikleri cinayetin hayatlarına etkisi... Hem psikolojik hem de fiziksel değişimlerini görüyoruz film süresince.

Şener Şen sizlerden çok şey öğrendiğini söylüyor.

- Bir de bizi düşün! Bu işin içinde bulunduğumuz her an bizim için dopdolu geçti. Çekim yapılmayan anlar bile kayda değerdi.

Haberin Devamı

MELİSA SÖZEN (ASİYE): ROLÜ ALDIĞIMI DUYUNCA ÇOK KORKTUM

Siz İdris’in boşandığı karısı Asiye’yi oynuyorsunuz. Nasıl bir insan bu Asiye?

- İdris gibi Karadenizli... Dolayısıyla aynı inatçılık ve dik başlılık onda da var. Asiye, ıdris’in kıskançlıklarını ve polis eşi olmayı artık kaldıramıyor ve boşanıyorlar.

İdris’in deli tarafından Asiye mi sorumlu?

- Film izlenince anlaşılabilecek bir durumu var ikisinin.

Asiye rolü için teklif getirildiğinde neler hissettiniz?

- Deneme çekimine üç-dört kez girdim. Sonunda kabul edildiğimde ise hem çok mutlu oldum hem de korktum. Yavuz Turgul ile çalışmak, bu filmin bir parçası olmak çok önemliydi. Ekip çok iyiydi. Çok heyecanlandım, mutlu oldum ama ağır bir sorumluluk olduğu için direk ellerim terlemeye, kalbim hızlı atmaya başladı. Okuma provaları başladıktan sonra bu heyecanımı dizginledim.

Şener Şen, genç oyunculardan çok şey öğrendiğini söyledi bana...

- Şener abinin inanılmaz bir set disiplini var ama aynı zamanda onun gözlerinde heyecanı ve mutluluğu görüyorsunuz. Ben de ondan çok şey öğrendim. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!