Güncelleme Tarihi:
Atlas bebeğin fotoğrafları için tıklayın...
Gülben Ergen, "Son beş yıldır kendi içimde, kararlarımda şöhret yönetimi değil, itibar yönetimi yapıyorum. Elbette sahneye ve ekrana çıkacağım, işim gereği yorulacağım. Ama sınırları benim elimde" dedi.
Bir yılı aşkın aradan sonra yeni albümüyle hayranlarının gönlünü almaya hazırlanan ve artık bulunduğu yeri koruma çabası taşıdığını söyleyen Gülben Ergen, "Son beş yıldır kendi içimde, kararlarımda ’şöhret’ yönetimi değil, ’itibar’ yönetimi yapıyorum. Elbette sahneye ve ekrana çıkacağım, işim gereği yorulacağım. Ama sınırları benim elimde" diyor.
- Bu yılların getirdiği, nerede olduğunu bilme durumu aslında... Bir anlamda da bir dolu endişelerden sıyrılma hali... Israrla işimden bahsettirmek, işimle alakalı haberler haricinde görünmemek için diretiyorum. Hamilelik sürecimde, içinde bulunduğum sosyal sorumluluk projelerine dikkat çekmeye çalıştım ve hatırlayacaksınız, unutulmaz konserimi verdim. Yedi aylık hamileydim ve ardından doğum... Artık 2008 ve yepyeni bir albümle geliyorum. Albümüm çıktığında ekranda olurum sık sık ama bu yaşadığım bir yıl bana ve bebeğime özeldi. Bu benim 17 yılda dinleyicimden, izleyicimden ilk haklı iznimdi.
Doğumdan sonra uzun bir ara verdiniz sahnelere. Tekrar ne zaman döneceksiniz?
- Dediğim gibi olması gereken bir araydı bu, hiç gözüm arkada kalmadı. Şubat sonunda şarkılarım dillere dolanıp, kalplerde yer edecek, bahar daha da bahar olacak ve sıcacık bir yaz gelecek konserlerle dolu. Arayı kapatacağız.
Atlas kaç aylık oldu?
- Oğlum haftaya bir yaşına girecek. Allah herkesin bebeğine sağlık versin.
Yeni albüm için kimlerden şarkı aldınız? Albüm ne zaman çıkacak?
- 1 Mart diyoruz çıkışımıza. Altan Çetin, Fettah Can, Emre Irmak, Sinan Akçil ve Pınar Çubukçu’dan şarkılar aldım. Taşkın Sabah yönetmenimiz. Yine yapılmayan farklı bir konser planlıyoruz, sahne çizimleri, konsepti, içeriği çizim aşamasında şu an. Stüdyoda okumalar devam ediyor, bir yandan da toplantılarımıza devam ediyoruz. Dünya sound’ları takip edilerek, kendini yenilemiş, özen dolu, yürek konmuş bir albüm. Tüm diğer albümlerim gibi.
Bazı sanatçıların saç modellerini ve kıyafetlerini beğenmediğinizi belirttiniz. Kimler bunlar? Gerçekten sanat dünyasının yanı sıra sosyetede de böyle isimler var mı?
- Beğenmiyorum, çok alaturka buluyorum. Ucuz ve özensiz buluyorum... Beğendiklerim; yerine, zamanına göre güzel giyinenler Ece Sükan, Meltem Cumbul ve Begüm Şen...
- Günay’da çıkmak gibi bir planım yok... Ben en önemli çıkışımı Mydonose’da yaptım... Sanırım bana, dinleyici kitleme daha çok yakıştı. Günay Bey özür haberleri çok yolladı, daha da yollar... Sanırım bir gündem yaratma çabasıydı. Böyle gündem yaratma oyunlarında benim ismim çok kolay kullanılır. Ama artık avukatımla aldığım kararda sanırım hepsine tek tek ciddi davalar açacağım. Ben ismimi korumaya bu kadar özen gösterirken, gideceğim davetleri, açılışları, her türlü mekanı ince eleyip sık dokurken, asla sıradan yerlerde olmamaya dikkat ederken herkes tarafından ismimin benim kontrolüm dışında kullanılması hoşuma gitmiyor... Sanırım haklıyım.
2007 sizin için nasıl bir yıl oldu? 2008’den neler bekliyorsunuz?
- 2007 benim mucize yılımdı... Anlatmaya söz bulamıyorum, bu satırları okuyan anneler anlar beni. 2008’in ise benimle çok işi var çok. Şarkılarım konuşacak ben gülümseyeceğim ve avaz avaz şarkılarımı söyleyeceğim.
Bu yıl planlarınız arasında oyunculuk da var mı? Mesela bir sinema filminde oynamak ister misiniz?
- Sinema filmi... İnşallah içime sinen bir senaryo olur da ben de "Evet" derim, çok istiyorum. Diziler artık revaçta değil ve fazlasıyla var. ’Dadı’ gibi başarılı bir dizinin ardından hiçbir projeye ısınamadım ki.
Anneliğin törpülediği duygular oldu mu? Mesela işinizde hálá çok hırslı mısınız?
- Ben son beş yıldır kendi içimde, kararlarımda ’şöhret’ yönetimi değil ’itibar’ yönetimi yapıyorum. Bulunduğum yeri koruma çabam var. Sosyal sorumluluk projelerinde doğru mesajlar vermeye devam edeceğim. Elbette sahneye ve ekrana çıkacağım ve işim gereği yorulacağım... Ama sınırları benim elimde... Hırs değil de işime saygı, o bahsettiğiniz duygunun adı... Annelik hiçbir duygumu törpülemediği gibi beni daha da coşturdu diyebilirim. Sevgiyi bu kadar
Demet’e kırgın değilim
Bu arada Demet Akalın ile bir atışmanız olmuştu ve o daha sonra sizden özür diledi. Kendisini affettiniz mi?
- Benim kimseyle atışmam olmadı. Loğusaydım, evladıma ’dekor bebek’ dendi, ’lahana bebek’ dendi, dendi de dendi... Şaşkınlıkla izledim, en hassas, en kırılgan, en mutlu günlerimde duymuştum bu hazımsız sözleri. Demet geçen bayram, içtenliğine inandığım sıcacık bir mesaj yazdı. Affetmek sadece Allah’a mahsustur, bana düşmez böyle sözler. Ben de mesajına karşılık aynı samimiyetle yanaklarından öptüğümü yazdım ona cevaben. Kırgınlığım yok.
Hülya’nın mutlu olmasını isterim
Demet Akalın, "Hülya Avşar hit şarkılar yakalamadığı için sahneyi bıraktı" dedi. Bu konuda kendinizi şanslı görüyor musunuz?
En büyük rakibiniz Hülya Avşar sahneleri bıraktığını söyledi. Sizce bu doğru bir karar mı? Onsuz ortam nasıl olur sizce?
- En büyük rakibim falan değil, bırakın artık şu cümleyi. Ben kendi işimi yapıyorum, etrafta bir rakibim olduğunu da düşünmüyorum. Sahneyi bırakma duygusu bir yaş, bir his halidir, akıllı bir kadın bunu yapması gereken doğru zamanı kendisi bilir. Önemli olan onun mutluluğudur. Mutlu olmasını canı gönülden diliyorum.