Güncelleme Tarihi:
Bu sayede sağlayacağı fonla Nijer’de bir okul yaptıracak olan Casiraghi, yeni yarışma kategorisini ve tutkusu olan biniciliği Hello dergisine anlattı.
Charlotte Casiraghi, Gucci Masters’ın geçtiğimiz haftalarda Paris’te yapılan binicilik yarışında “Stil&Yarışma” bölümü düzenleyerek, bu spor dalında ileri bir adım daha attı.
Bu binicilikte sadece profesyonelliğinin ödüllendirildiği bir kategori değil ve içinde daha farklı parametreler barındırıyor; zariflik, stil ve biniş tarzı gibi… Bu yarışa iki atı ‘Tintero’ ve ‘Troy’ ile birlikte katılan Charlotte, Monaco Prensesi anneannesi tarafından 1973’te kurulmuş olan AMADE’ye yardım sağlamak için “Stil&Yarışma”yı nasıl düzenlediğini bize anlattı. “Yarışmadan sağlanan gelir ile annemin başkanlık yaptığı AMADE’nin, 2011’de gerçekleştireceği projelerden biri olan, Nijer’in Ganguel kasabasında bir okul yaptırmak için fon sağlayacağız. O bölgedeki çocukların yüzde ellisi okula gitmiyor.”
Neden ‘Stil&Yarışma’ dalını yarattınız?
- Bence stil binicilikte çok önemli. Biz zarif olan bir spor dalını yapıyoruz. Kendimize ve ata özen göstermemiz gerekiyor.
Eğitiminizi bitirdikten sonra neden binicilik sporuna geri döndünüz?
- Benim için üniversite diplomamı almam çok önemliydi. Binicilik benim için büyük bir tutku ama tek tutkum değil. Üniversitede eğitimini gördüğüm edebiyat ve felsefe iç dengemi sağlamama yardım etti. Biniciliğe geri döndüğüm zaman bunun neredeyse profesyonel bir bağlılığa dönüşeceğini tahmin etmiyordum. Olgunlaştıktan ve iç dengemi sağladıktan sonra bu sporu yapabilmek için yarışmaya hazır olduğumu ve uluslararası müsabakalardaki yoğun baskıyı kaldırabileceğimi düşündüm.
Eğitiminiz süresince binicilikten uzak kalmayı nasıl başardınız?
- Zor oldu ama edebiyatı ve felsefeyi de çok seviyorum. Benim için yüksek öğrenim diplomasını almak çok önemliydi ve iki büyük sorumluluğu aynı anda almak istemedim. Bu yüzden geçici bir süre için biniciliği bıraktım.
ALÇAKGÖNÜLLÜ OLMAYI ÖğRENDıM
Binicilik size neler kattı?
- Size alçakgönüllü olmanızı öğreten bir spor ve her zaman birinci olmanızın mümkün olmayacağını bilmenizi sağlıyor. En başarılı biniciler bile bugün kazanıp, yarın kaybedebilirler. Bu sporda hiçbir şey sabitlenmiş değil. Binici ve at başarılı bir sonuç almak için, sürekli olarak aralarındaki kimyanın dengesini kurmaları gerekiyor.
Yarışmaların içinde bu kadar yer almanız geçici bir durum mu yoksa bütün hayatınız boyunca sürecek bir tutku mu?
- enim atlara olan tutkum her zaman vardı ve bütün hayatım boyunca devam edecek. Atlar olmadan hayatımın anlamı olamaz. Böyle asil bir hayvan için olan tutkum geçici bir durum değil. Bir at sizi yükseğe çıkarabilme ya da yere atabilme gücüne sahiptir. Bazı insanlar onlardan korkar, bazı insanlar da benim gibi onlara bayılırlar. Hâlâ kendimi geliştirmem gereken noktalar var, bu da önümüzdeki iki yıl boyunca bu işe kendimi adamam gerektiğin gösteriyor.
AT ÜZERİNDE KADIN VE ERKEK EŞİT
Binicilik dünyasında en çok neyi seviyorsunuz?
- Biniciliğin dünyadaki her kültürün içinde bir parçası var. Güney Amerika’dan, Orta Doğu’dan, Asya’dan bir sürü farklı insanın hevesle, aynı konuda birleşmesi çok güzel. Ayrıca kadın ve erkeğin eşit olduğu bir yer. Olimpik yarışlarda aynı dallarda eşit olarak yarışabiliyorlar, bu az rastladığımız bir durum.
Bu spor dalı kişisel olarak size ne katkıda bulunuyor?
- O kadar çok olumlu duyguyu bana yaşatıyor ki bunları sıralamam zor. Her gün yeni bir yarış içinde olmak sizi heyecanlandırıyor. Muhteşem bir havyan ile bir ekip halinde yarışmak hiçbir sporun size sunmadığı çok özel duyguları yaşamanıza neden oluyor. Fiziksel gücünüzün dayanıklılığı bu spordaki tek parametreniz değil. Kararlılık, cesaret, his ve duyarlılık bu güçlü hayvanın binicisini dinlemesi için en vazgeçilmez özellikler.
14 YAşIMDA BU SPORA BAŞLADIM
Ne zaman biniciliğe başladınız?
- Thierry Rozier ile tanıştığımızda 14 yaşındaydım, çok güvendiğim biri ve iyi bir ekibi var. Rozier ailesinin soyadı binicilik ile bağdaşmıştır. O zamandan beri aynı tutku için o aile ile birbirimize bağlandık.