Tarih, ondan ‘2500 yıllık Atina’nın ilk kadın belediye başkanı’ diye söz edecek. Ayrıca, ‘2004 Olimpiyatları’nda Yunan başkentine damgasını vuran kadın’ diyecek. İstanbul áşığı Başkan Bakoyianni, Hürriyet’in sorularını cevaplandırdı.
Dora, bir hanedanlıktan gelmeseydi belki de zirveye çıkamazdı. Ama başarısında aileden aldığı siyasi gücün yanısıra verdiği kavga büyük rol oynadı. Askerler evlerini basıp babasını alıp götürdüğü gün girdi siyaset kavgasına. Henüz 13 yaşındaydı.
O gün siyasetten korkabilirdi. Hele kocasının öldürüldüğü gün, her şeyden kaçıp evine kapanabilirdi. Kaçmadı. 35 yaşında, kocasının milletvekili seçildiği Pindus Dağları’ndaki Evritania şehrinden parlamentoya giren ilk kadın milletvekili oldu.
Zengin bir ailenin kızıydı ve bu fakir bölge için bir yabancıydı. Kendisini kanıtlaması gerekiyordu. Halkın arasında girdi ve siyaset merdivenlerini tırmanmaya başladı. İlk bakan yardımcılığı görevini 1990’da babası Konstantin Mitsotakis’in kurduğu kabinede yaptı. 1992’de 38 yaşında Kültür Bakanı oldu.
Dora’nın yıldızı, muhalefetteyken daha da parladı. YDP lideri Kostas Karamanlis’in en güçlü rakibiydi. Ama geçen yıl parti içi liderlik yarışında frene bastı ve Atina Belediye Başkanı oldu. Hem de yüzde 61 oranında oy toplayıp rekor kırarak.
İSTANBUL’DA AŞIK OLDU
Dora’nın hayatında iki önemli şehir var. İlki kuşkusuz doğup büyüdüğü ve yönettiği Atina. Diğeri ise İstanbul. Dora Bakoyianni ilk eşinin öldürülmesinden dokuz yıl sonra yeniden, İstanbul’da áşık oldu. Bakoyianni bir toplantı için bulunduğu İstanbul’da ikinci eşi İsodoros Kuvelas’la tanıştı. Birlikte Boğaz’da
balık yediler. İşte ne olduysa Boğaz’ın büyülü atmosferinde oldu.
Sohbetimiz sırasında, o güzel akşamı gülerek hatırlıyor ve ‘İstanbul’u çok seviyorum İsidoros’la bazen kaçamak bile yapıyoruz. İstanbul’dan bıkmam mümkün değil. Orada çok özel anılarım var’ diyor. Armatör eşinin siyasette ona büyük destek verdiğini söylüyor
1.84 boyundaki Dora, eşinin 1.96’lık boyundan yana da çok mutlu, anlatırken patlatıyor kahkahayı: ‘Benden uzun bir erkek bulduğum için de artık çok mutluyum. Boyu boyuma uygun bir erkekle dans edebiliyorum. Topuklu ayakkabı bile giyebiliyorum.’
Dora Bakoyianni’yle Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ilk kez buluştuk. Başını kaşıyacak zamanı yoktu. Ama yine vakit ayırdı ve içten konuştu.
Atina’nın ilk kadın belediye başkanı olmak nasıl bir duygu?
-Bu büyük bir sorumluluk. Size inanan insanlara karşı sorumluluğunuz var. Onları hayal kırıklığına uğratmamanız gerekiyor. Bunun için başarmak zorundayım. Erkek başaramazsa unuturlar ama ben başaramazsam, ‘Kadın belediye başkanı başaramadı’ derler.
Yunanlı kadınlar neden siyasete girmiyor?
Çünkü hálá erkek egemenliği sürüyor. Biz siyasette daha güçlü olmak zorundayız. Sürekli kendimizi kanıtlamamız lazım. Daha fazla eleştiriliyoruz. Ayrıca özel hayatımızda da bir anne, bir eş olarak daha fazla sorumluluk yükleniyoruz. Kadınlar bütün bu zorluklar yüzünden siyasetten uzak duruyorlar.
Sizce kadınlar siyasette daha mı duygusal davranıyor?
- Bence bu doğru değil. Bu bir önyargı. Zayıf kadınlar olduğu gibi zayıf erkekler de var. Bence kadın için barış ve istikrar daha büyük önem taşıyor. Kadınlara şans verilirse siyasete başka bir anlam katabilirler.
Erkeklerin dünyasında kadın politikacı olmak zor olsa gerek...
- Başlangıçta zordu. Hálá toplumumuzda kadının evde oturup çocuklara bakması gerektiğini düşünenler var. Bir kadının siyasete girmesi ve hatta lider konumunda olmasını bazıları hálá pek benimsemiyor. Zirveye çıkınca işler daha kolaylaşıyor. Bizi pasifize etmek için birçok taktik uygulanıyor. Ama zirveye çıkınca halk sizi kabul ediyor.
Sizi daha çok kadınlar mı destekledi ?
- Oy veren kadınların oranını bilmiyorum ama oyların yüzde 61’ini toplayarak rekor kırdım. Sadece kadınlardan oy almadığımı, Atina’nın daha güzel bir şehir olmasını isteyenlerin de beni desteklediğini umuyorum.
Yerel seçimlerde partilerin kadınlara yüzde 30 kota tanınması ne kadar yarar sağladı?
- Aday gösterildiler ama yönetimde çok fazla yer alamadılar. Genel seçimlerde ise ne yazık ki yüzde 30’luk kota uygulanmıyor. Bu nedenle, Yunan parlamentosuna yine çok fazla kadın milletvekili giremeyecek. Zaten kadın için politika zor. Çünkü, ne hafta sonunuz var, ne de boş bir zamanınız. Çocuklarınıza, eşinize fazla zaman ayıramıyorsunuz. Politik saldırıya uğruyorsunuz ve çocuklarınız bundan etkileniyor.
Eşiniz çok şikáyet ediyor mu ?
Ben şanslıyım. Hem beni, hem çocuklarımı en fazla destekleyen kişi eşimdir. Gerçekten özel bir insandır. Her zaman yaptıklarımla gurur duyuyor ve destekliyor. Ama başkan olduktan sonra eşimi daha az gördüğümü de itiraf etmeliyim.
İstanbul’un sizin için özel bir yeri olduğunu biliyorum. İstanbul’da en çok nereyi seviyorsunuz?
İstanbul gerçekten benim için özel bir şehir. İstanbul’dan bıkmam mümkün değil. Eşimle orada birbirimize áşık olduk. Bütün İstanbul’u seviyorum.
KADIN BAŞKANDAN TALİMAT ALMAKTAN HOŞLANMADILARBaşlangıçta zorluklarla karşılaştım. Erkekler bir kadından talimat almaktan pek hoşlanmadılar. Bu Yunan toplumunun hálá erkek hakimiyetinde olmasından kaynaklanıyor. Ama bunun üstesinden geldim. Şimdi herkesle iyi bir diyalog ve işbirliği içindeyim.
YARININ ATİNASI DİYEREK KAZANDI Yarının Atinası sloganıyla seçime girdiniz ve kazandınız. Değişen dünyada nasıl bir Atina hayal ediyorsunuz?
- Atina’yı seven herkesi yarının Atinası’nı yaratmak için benimle birlikte savaşmaya çağırdım. Bu bir slogan değildi. Bu bir taahhüttü. AB’nin genişlemesiyle birlikte hem Yunanistan’a, hem de Atina’ya artık farklı bir rol düşüyor. Atina, Doğu ve Batı Avrupa arasında her açıdan bir köprü olmalı. Atina, bilgiyi, hürriyetleri ve demokrasiyi sembolize ediyor. Atinalılar gelecekte, tarihten gelen miraslarıyla yargılanmayacak. Bu mirastan nasıl yararlandıklarıyla, buna ne kattıklarıyla yargılanacak. Yarının Atina’sı çağı yakalamalı. Değişimin ve kültürün merkezi olmalı.
Atina’nın çehresini değiştirmek için öncelikli projeleriniz neler?
- Paris ve Roma modelini uygulamaya başladık. 19 ve 20. yüzyıla ait üç bin örnek bina saptadık. Bu binaların renovasyonu için AB’den de 28 milyon Euro kaynak alıyoruz. Bütün arkeolojik bölgeleri de yeniden düzenleyip Avrupa’nın en büyük arkeolojik parkını oluşturacağız. Bütün müzeleri yeniliyoruz. Meydanların yenilenmesi için ‘sponsorlar projesi’ başlattık. Özel şirketler, bankalar, reklam karşılığında meydanları yeniliyor. Atina, Avrupa’nın en kuru şehri. AB standartlarına göre, bir Avrupa şehrinin yüzde altı oranında yeşil alana sahip olması gerekiyor. Atina’da bu oran yüzde iki. Bunun için Atina’yı yeşillendirme projesini başlattık.
OLİMPİYATLAR KURTARDI
Yunanistan’da birçok belediye mali sıkıntı içinde. Sizin de sorunlarınız var mı?
- Eğer olimpiyatlar olmasaydı ben de mali sıkıntıyla karşılaşabilirdim. Ama şimdi 2004 için 686 milyon Euroluk bir bütçemiz var. Bunun 59 milyonunu devlet karşılıyor. 180 milyon Euro bankalardan kredi aldık. 440 milyon Euro da kendi gelirimiz var.
Belediyenin gelirler kaynakları değişti mi?
- Toplanan vergilerden pay alıyoruz. Örneğin elektrik faturalarının yüzde üçü belediyeye aktarılıyor. Ayrıca gayrimenkullerin, park yerlerinin kiraları ve cezalardan toplanan paralar da var.
DEVLETLE YETKİ KARGAŞASI
Atina’yı yönetmek çok mu zor?
- Atina’da bir milyon insan yaşıyor. 1,5 milyon da her gün şehre girip çıkıyor. Olimpiyatlar sırasında da yaklaşık 1,5 milyon insan gelecek. Yeterli altyapıya sahip olmadığımız için büyük bir sınavla karşı karşıyayız. Böyle bir şehri yönetmek kolay değil kuşkusuz.
Olimpiyatlar sizi korkutuyor mu?
- Olimpiyatlar hem Yunanistan, hem de Atina için büyük bir sınav olacak. Büyük bir altyapı hamlesi gerçekleştiriyoruz. Avrupa’nın en eski şehri şu anda modern bir devrim yaşıyor. Şehir büyük bir şantiyeye dönmüş durumda ama olimpiyatlara hazır olacağız.
Karşılaştığınız en büyük sorun ne?
- En büyük sorunumuz belediyeyle devlet kurumları arasındaki yetki kargaşası. Kimin yetkisi nerede başlıyor, nerede bitiyor belli değil. Bu da çalışmalarımızı engelliyor.
Peki Atina’nın kilitlenen trafiğini nasıl açacaksınız?
- Evet en büyük sorunlarımızdan biri
trafik ve park yeri. 20 yıl önce projesi hazırlanan tramvay sistemini kuruyoruz. Olimpiyatlarda işlemeye başlayacak. Metroyu da genişletiyoruz. Park alanlarını da özel sektöre açtık.
Dora’nın iki başağrısı Sokak köpekleri ve genelevler2004 olimpiyatlarına hazırlanırken, belediye sayıları dört bine ulaşan sokak köpeklerini zehirlemeye başladı. Hayvanseverler sokaklara döküldü, belediyeyi ve Olimpiyat Komitesi’ni suçladı. Belediye Başkanı suçlamaları reddetti ve sokak köpeklerinin toplanıp kısırlaştırıldığını ve aşılandığını açıkladı. Dora Bakoyianni, son iki ayda 500 köpeğin toplandığını söyledi. Ama Olimpiyatlara beş ay kaldı ve Atina sokaklarında hálá 3500 köpek dolaşıyor.
600 GENELEV
Olimpiyatlar yaklaştıkça izinsiz çalışan genelevlerin sayısı da 600’e çıktı. Dora, yasaya göre, okullardan, hastane ve kiliselerden en az 200 metre uzaklıkta olması gereken genelevlerin 12’sini kapattı. Ama kadın belediye başkanının kararı, seks pazarında çalışanları sokağa döktü. Tartışmalar büyüyünce, genelevlerin okullara ve kiliselere uzaklığını 100 metreye düşüren ve evli kadınlara da çalışma izni veren yasa teklifi parlamentoya sunuldu ve bir kez daha kıyamet koptu. Sonunda yasa değişikliği donduruldu. Bu nedenle, belediye daha fazla genelevi kapatamadı.