Güncelleme Tarihi:
Yunanistan laik bir ülke değildir, yani din ile devlet işleri birbirinden ayrılmamıştır, Hıristiyanlık (Yunan Ortodoks dini), Yunan Devleti’nin resmî dinidir. Yunan Anayasası, Yunan Ortodoks dininin Yunanistan’ın “hakim dini” olduğunu yazar.
Üstelik, aynı durumdaki pek çok ülkeden farklı olarak, Yunanistan’da dinin ağırlığı çok hissedilir, Kilise çok güçlüdür. Ve epey radikaldir, adı üstünde ortodokstur.
İşte bu Yunan Ortodoks Kilisesi, Atina Uluslararası Havalimanı yakınlarında inşası düşünülen camiye bütün gücüyle, olanca ağırlığıyla karşı çıkıyor. Gerekçesi : Havalimanının yakında yükselecek minareler, Atina’ya gelen yabancıların aklını karıştırır!
(Maalesef Rumlarımız gitti, İstanbul’un bir rengi soldu, bir aroması kayboldu, fakirleşti dünyanın bu en güzel şehri, çok şey kaybetti. Ama, bakamasak da, aynı örümcek kafalar bu tarihi binaların çürümeye terk edilmesine için için sevinse de, İstanbul’da hâlâ yüzlerce kilisemiz, sinagogumuz var, çok şükür.)
Bu haber vesilesiyle öğreniyorum ki, Atina’da – şu kadar yüzyıl Osmanlı şehri olmuş Atina’da – tek bir cami bile yokmuş. Mevcut üç Osmanlı camii, minareleri yıkılmış, öylece yatıyormuş oralarda...
1980’li yıllarda, Atina’da görev yapan Arap büyükelçileri, Yunan başkentinde yaşayan Müslümanlar’ın ihtiyacına cevap verecek bir cami ve bir İslam Merkezi fikrini ortaya atmışlar.
Ta 2000 yılında (arada çok kavgalar çıkmış) Belediye, Atina’nın 20 km kuzey-doğusunda bir yer göstermiş. Masrafları Suudî Arabistan ödeyecekmiş.
Hürriyet’in Atina Temsilcisi Nur’a (Batur) sordum: Atina’nın içindeki üç Osmanlı camiinden birini açsalar, iş hallolacak. Ama kamuoyunda öyle bir “Türk fobisi” yer etmiş ki, bir Allah’ın kulu da çıkıp bunu teklif bile edemiyor, dedi. Zamanın solcu belediye başkanı, gözden ırak bir yer olsun torba dolsun diye, şehre 25 km mesafede, dağ başında bir yer tahsis etmiş bu işe. Ama gel zaman git zaman, tam yanına bir havalimanı inşa edilince, işin rengi değişmiş. Atina’nın bugünkü muhafazakar belediye başkanı, arkasına Kilise’yi almış, projeyi engellemeye çalışıyor. (Gerçi, diyor Nur, Yunanistan’daki Müslüman nüfus da beğenmiyor bu caminin yerini, kim ibadet için hergün 25 km gidiş, 25 km dönüş yol yapacak?)
Camiye karşı çıkan Atina Belediye Başkanı’nın gerekçesi: “Uluslararası havalimanından çıkar çıkmaz, tam da şehrin girişindeki bir cami, Atina’ya gelen ziyaretçilere sanki Müslüman bir ülkeye gelmiş havası verir.”
Yunan Ortodoks Kiliseleri Başpiskoposu (aşırı muhafazakar) Hıristodulos da, Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu’ya gönderdiği itiraz yazısında aynı şeyi söylüyor: “Cami için seçilen yer, yeni Elefteryos-Venizelos Havalimanı’nın tam karşısı ve caminin boyutu, ülkemize gelen ve Ortodoks bir ülkeye indiklerinde karşılarında devasa bir cami bulan yabancıların kafasını karıştırabilir.”
Bununla da yetinmiyor Hıristodulas, ikinci bir mektupta, “Dünyanın her yanından insanın geldiği bu önemli kavşağa, vatanımızın Yunan Ortodoks karakterini vurgulayacak bir kilise inşa edilsin” diye karşı talepte bulunuyor.
Tabii, tıpkı bizde olduğu gibi, Atina’da da sağduyulu insanlar var. Başpiskoposun rakibi Zakintos Piskoposu Hıristostomos “kabul edilemez” dediği bu “mantığa” karşı çıkıyor. “Böyle yaparsak, Arap ülkelerinde yaşayan Hıristiyan Ortodokslar’ın başını ağrıtırız. Bir caminin ne zararı olabilir ki? Kendi ortodokslarımızı baskı altında tutmaya mı çalışıyoruz? Yahu nerede yaşıyoruz biz?”
“Unutmayın, diyor Hıristostomos, hakşinas bir edayla, Kahire’de Ortodoks kiliselerinin çanları sabah, öğlen, akşam, çalmaya devam ediyor...”
Ne güzel, değil mi, ne hoşgörü... de, ya Türkiye’deki Rum Ortodoks Kiliseleri, ya eski Osmanlı topraklarında hâlâ çanları çalan kiliseler?
Hoşgörülü ve haktanır Piskoposumuz bunlardan söz edebilir mi? Edebilemez, çünkü Yunanistan ayağa kalkar..
Halbuki, bu camilerden birini açsalar, (1) Parayı AB'den alırlar (2) Türkiye'ye bir sıcak mesaj vermiş olurlar (3) Türkiye'ye bir de gol atarlar. Ama nerde o cesaret?
Bırakın Atina’nın göbeğinde tarihî bir Osmanlı camiinin yeniden açılmasını, 25 km uzakta, Araplar’ın inşa edeceği caminin daha adını duyunca “Türkler yine içimize kadar girecek” diye millet ayağa kalkıyor... Hele hele bir seçim öncesi!..
Bu arada, 2004 Olimpiyatları’na gelecek Müslüman sporcuların ibadeti için Atina’da bir cami olması gerek...
Ne mi yapacaklar?
Olimpiyat Köyü’nün içine bir mescitle bu çözümsüz durumdan sıyrılmaya çalışacaklar...
*
DİPNOT - Bir gazeteci olarak şu suali de kendi kendime sormak zorundayım: Atatürk Havalimanı’nın tam karşısına, 300 metre yüksekliğinde bir kilise inşa edilecek olsa, Türkiye’nin tepkisi ne olurdu?