Aslanlar gibiyim sesim erkek

Ne varsa eskilerde var diyenler eski defterleri karıştırıp duruyor. Teoman, Ajda Pekkan, Özdemir ErdoÄŸan ve Barış Manço'nun ÅŸarkılarını yorumlarken, Kıraç yeni albümü Zaman'da Ä°skender DoÄŸan'ın ‘‘Kan ve Gül’’üyle ÅŸeytanın bacağını kırdı. Albümdeki ÅŸarkıların geri kalanı da sesi de kendisi kadar iddialı olan Kıraç'a ait.MaraÅŸ'ta öğretmen bir babanın çocuÄŸu olarak doÄŸan 28 yaşındaki Kıraç baÄŸlama çalıp türkü söyleyerek büyümüş. Türkülere bu kadar düşkün oluÅŸunu böyle açıklıyor. ‘‘Ben Haliç çocuÄŸuyum. Sütlüce'de doÄŸalgazı falan olmayan bir sokakta oturuyorum. 12 yıl Marmara Ãœniversitesi Müzik ÖğretmenliÄŸi bölümünde okudum. Ä°ki dersten atıldım. Okuldaki eÄŸitim sisteminden nefret ettim, aÄŸzımda hep pislik varmış gibi bir hisle okudum orada’’ diyor. Hocaları sesini tenor olarak tanımlamışlar ama ona bile inanmıyor, ‘‘Benim sesim tiz bariton.’’Allahtan iyi ÅŸarkı söylemek için eÄŸitim gerektiÄŸine inanmıyor Kıraç, diplomayı rüyasında görürdü herhalde. Ona göre ÅŸarkı söylemenin en iyi yolu yaÅŸayarak söylemek, ÅŸarkı söylemenin güzel sesle gırtlak numaralarıyla filan alakası yok. İçten olmaya çalışırken aÄŸdalı aÄŸdalı ÅŸarkı söylemeyi marifet sananlara ve ne söylediÄŸi anlaşılmayanlara sinir olduÄŸunu açık açık söylüyor: ‘‘Mesela Sezen Aksu bazen söylediÄŸi ÅŸarkıya deÄŸer vermiyor, ne söylediÄŸini hiç anlamıyorum. Sen kraliçesin yaa, seni zaten kimse yok edemez ki. Bülent Ersoy'un gırtlak naÄŸmeleri ne kadar kötü. Bence dünyanın en güzel, en doÄŸru ÅŸarkı söyleyen insanı Zeki Müren'dir. Ama 1980'den önce kravatla ÅŸarkı söylediÄŸi zamanlar.’’ ZEKÄ° MÃœREN’E HAYRANKıraç baÅŸkaları hakkında verip veriÅŸtirirken, röportaja birlikte geldiÄŸi menajeri huzursuzca kıpırdanıyor. Muzır bir çocuk gibi ‘‘Ben kötü bir ÅŸey söylemiyorum ki, doÄŸruları söylüyorum. Hem belki bunlara yazının giriÅŸinde ya da baÅŸlığında kullanmak için malzeme lazımdır’’ diyor. Åžarkı söylerken de konuÅŸurken de her telden çalan Kıraç'ı yakında Türk Sanat MüziÄŸi söylerken görürseniz, böyle bir projesi de var, bilin ki Zeki Müren hayranlığındandır.Kıraç sülalesinin ilk sanatçısı olan Kıraç'ın gerçek adı Tufan ama o soyadını daha karizmatik buluyor. Ä°lk kez ortaya çıktığında insanların kulağına Anadolu Rock esintileri üfleyen Kıraç, gitar çalmaya on beÅŸ yaşında baÅŸlamış. Yaptığı ilk bestenin adı da ‘‘Ah Bir Gitarım Olsaydı’’. Bestelerini ÅŸimdi de gitarla yapıyor. Bir ara Elvis Presley gibi giyinip ÅŸarkı söyleyen Kıraç dünyanın androjen bir çaÄŸa girmesine çok üzülüyor. ‘‘Türkiye'de erkek sesiyle söyleyen kadın, kadın sesiyle söyleyen erkek ÅŸarkıcılar makbul. Halbuki ben çıkıp aslanlar gibi dimdik bir erkek sesiyle ÅŸarkı söylüyorum. Benim idollerim Tanju Okan, Cem Karaca, Alpay ve tabii ki Elvis Presley.’’ Kıraç kendi kuÅŸağının ÅŸarkıcılarından bir tek Haluk Levent'i beÄŸeniyor ama yine de ‘‘Ben hepsinden iyi ÅŸarkı söylüyorum çünkü en çok ben ÅŸarkı söyledim’’. Bu sebebten Kadıköy ve BeyoÄŸlu'nun canlı müzik çalan mekanlarının müdavimleri Kıraç'ı yıllardır çok iyi tanıyor.SENFONÄ°K ROCK YAPACAKÖzgün bir tarzın iyi bir kolaj çalışmasıyla ortaya çıkacağını düşünen Kıraç her çiçekten bal alıyor ama gönlünde yatan aslan epeyce iddialı: senfonik rock. Gerçek bir sanatçının memleket meseleleriyle ilgilenmesi ve protest bir tarzı olması gerektiÄŸinde çok ısrarlı. Bu konudaki favorisi de Zülfü Livaneli. Kendisine gelince, dünyada en olumlu en iyiye doÄŸru gidiÅŸin yetmiÅŸli yıllarda olduÄŸuna inanıyor. Bu saadet döneminin Türkiye'de ve dünyada olup biten her ÅŸeyde parmağı alan ‘‘Derin Amerika’’ tarafından özellikle kesintiye uÄŸratıldığına da emin.Pek kitap okumuyor, okudukları da daha çok ‘‘Derin Amerika’’ ve komplo teorileriyle ilgili. Birisi onun yerine kitaplar okuyup özetlerini çıkarsa çok mutlu olacak, daha çok gazete okuyor. Bir numaralı köşe yazarıysa Can Dündar. Kafasını son zamanlarda taktığı bir baÅŸka konu da tasavvuf, kendini dindar biri olarak tanımlıyor. Röportajı bitirirken cep telefonu çalıyor. Telefonun melodisi ‘‘Avare’’. Bu sayede en sevdiÄŸi filminde on kere seyrettiÄŸi Raj Kapor'un ‘‘Avere’’si olduÄŸunu öğreniyoruz.Â