Güncelleme Tarihi:
Hakan Ural-Sibel Can boşanması kamuoyunu günlerce meşgul ettikten sonra, Sibel Can cephesinde yine olaylı bir evlilik yaşandı. Hakan Ural ise birkaç sansasyonel aşkla gazetelerde yer aldı, sonra da ortalıktan kayboldu. Şimdi ise Yaşar Saraçoğlu'na çektirdiği yarı çıplak pozlarıyla gündemde.
Hakan Ural 50 tane sinema filminde oynadı, birçok dizi film çevirdi. Ancak çoğunlukla Sibel Can'ın kocası ya da Selçuk Ural'ın oğlu olarak anıldı. 12 yıllık evliliği boyunca geri planda kalıp bir nevi çocuk bakıcılığı yaptığını, ancak ailesine düşkün olduğunu ve bunun kendisini hiçbir şekilde rahatsız etmediğini söylüyor. Şimdi ise tamamen farklı bir yöne doğru gidiyor. Evlilik bitti, çocukların velayeti anneleri Sibel Can'da. Yalnızca hafta sonları babalarıyla birlikte oluyorlar. Ve Hakan Ural hayatında ilk defa kendi için birşeyler yapmaya karar verdiğini söylüyor. İlk adım da Yaşar Saraçoğlu'na çektirdiği yarı çıplak pozlar olmuş. Rakiplerinden aşağı kalır yanı olmadığını kanıtlamak için bu pozları verdiğini söyleyen Ural röportajımız sırasında sık sık, ‘‘İki çocuk babası olarak aslan gibiyim’’ dedi durdu. Oyunculuktan sonra bir de müzik hayatına atılmayı planlayan Ural, kaset çıkarması için çevreden çok baskı geldiğini, bu konuda babasının da kendisini desteklediğini belirtiyor. Yine de eleştiri alacağına emin, ‘‘Mustafa Kemal gibi bir insanı bile eleştirirlerken ben kimim ki? Ağzımla kuş tutsam bile yaranamayacağımı biliyorum’’ diyor. Bakalım zaman Hakan Ural açısından ne gösterecek?
Genelde büyük bir patlama gerçekleştirmeyi düşünenler fotoğrafçılara gidip bir nevi imaj çalışması yapıyorlar. Bu yüzden mi Yaşar Saraçoğlu'yla çekim yaptınız?
-16 yıldır bu camianın içindeyim. Gerek Selçuk Ural'ın oğlu olduğum için, gerek yaptığım evlilikle, gerekse işim gereği kamuoyunda sık sık yer aldım. Zaman zaman alaturka, zaman zaman agresif bir insan olarak yansıtıldım. Fakat ayrıldıktan sonra hayatımda ilk defa kendimle alakalı çaba sarfetmeye başladım. Bugünün şartları gereği şunu gördüm; eğer kullanabileceğiniz bir takım şeyler varsa kullanmalısınız. ‘‘Bu yönüm de var’’ demek istedim. Son dönem Türk sinemasına bakın filmlerde hep aynı isimler. Mehmet Ali Erbil, Yılmaz Erdoğan... Bakıyoruz çevrilen filmlere, hepsi komedi filmi. Tamam ticari düşünülüyor ama alt yapısı olmayan, bana göre senaryoların hiçbir şey olmadığı durum komedisi filmler çekiliyor. Ben 16 yıldır hakettiğim yerde değilsem ve dün çıkan adam bir yerlere geliyorsa kendi kendime düşünüyorum. Yetenekliyim, zımba gibi bir fiziğim olduğu söyleniyor. Demek ki ben kişiliğimden ödün vermiyorum. Türkiye'de birilerinin dostluklarıyla, yakınlıklarıyla yürüyor işler.
İkili ilişkilerinizin çok iyi olduğundan söz ediyordunuz. Şayet işler bir takım ilişkilere göre yürütülüyorsa başarılı olmanız gerekmiyor mu?
- Yapı itibariyle çok agresifim. Yanlış olan herşeye tepki veririm. Bu piyasada böyle olmamak lazım. Adamın doğumgününü kutlayacaksın, devamlı iltifat edeceksin, işini kovalayacaksın. Yarın birgün elime bir fırsat geçer, ben de o fırsatı iyi değerlendiririm ve hakettiğim yere gelirim.
Verdiğiniz pozlar hakettiğiniz yere gelmek için attığınız ilk adım mı?
- Benim için bir takım faydaları olacağını düşündüm. Ne mutlu bana; iki çocuk babası olarak, bunca sıkıntıyı yaşadıktan sonra bu pozları verebildim. Avrupa dergilerini açtığınızda benim şu çok konuşulan fotoğraflarıma benzer yüzlerce fotoğraf var.
Pozlarınız yarı çıplak. Geçen yaz magazin programlarında sizi sık sık mayolu gördük zaten. Çok farklı bir şey yaptığınızı düşünüyor musunuz?
- Bugüne dek benim hiç böyle pozlarım olmadı. O yüzden insanlara farklı geliyor. Bana göre çok çağdaş ve hoş fotoğraflar.
Fiziğim kimseden aşağı kalmaz
Evliliğiniz boyunca eşinizin verdiği pozları eleştirirdiniz. Muhafazakar bir aile babası görüntüsü sergilerdiniz. Yoksa işin kuralının bu olduğunu kabul ettiniz mi?
- Bir fotoğrafla insan değişmez. Belki yadırganabilirim. Hayatım boyunca bir iş yaparken Van'daki insanı da düşündüm, Etiler'deki insanı da... Fiziğimin rekabet içerisinde olduğum insanlardan hiç de aşağı kalmadığının iddiasındayım. Ayıp değil ki iddialı olmak!
Türkiye'nin iki ucunu düşündüğünüzü söylüyorsunuz. Peki Van'daki insan sizin fotoğraflarınız için ne der?
- Format olarak beğenir diye düşünüyorum. Ama yadırgayabilir de. Onların anlayışına göre erkek adam yarı çıplak olmaz. Ama zamanla anlarlar.
Sibel Can kendine duyduğu güveni kanıtlamak için sizin gibi pozlar verse tepkiniz ne olurdu?
- Tabii eleştirirdim. Zaten evliliğimiz boyunca eleştirdiğim nokta bu oldu. Bu işe yıllarını vermiş isimlerin yarı yaşında Türkiye'nin starı olmuştu Sibel. İki tane sağlıklı çocuğu, aslan gibi kocası vardı. Onun böyle erotik pozlara, haberlere ihtiyacı yoktu ki. Ama iş öyle bir raddeye geldi ki; Sibel kazak alsa haber oluyordu.
Basının Sibel Can'ın kazak aldığından nasıl haberi oluyordu? Bu tür haberler için basın mensupları özel olarak çağırılıyor muydu?
- Tabii, tabii. Bir kere Sibel Can'ın bilmem kaç yüzbin dolarlık yüzüğü kayboldu diye haber çıktı. Gazeteye telefon açıp küfür ettim. ‘‘Bir dakika Hakan Bey’’ dediler, ‘‘Bize böyle bir haber verilmese biz nasıl yazacağız?’’ Olacak iş değil. Benim iki tane çocuğum var. Fidye için kaçırsalar ben kimden hesap soracağım? Anlayacağınız herşey dalga geçilir duruma gelmişti. Üç maymunu oynamak çok kolaydı. Ama insanın bir haysiyeti, gururu var. Ben de 12 seneden sonra bu evliliğin bitmesini istedim.
Bunu ilk olarak kendinize nasıl itiraf ettiniz?
- Kol kırılır yen içinde kalır. Sibel iki çocuğumun annesi. 12 sene bana kadınlık yapmış. Sibel'i haklı ya da haksız çıkartmak bana birşey kazandırmaz. Ben anne-baba ayrılığını yaşadım. Sibel bunu bilemez. Engincan ve Melissa'nın günahı Sibel Can ve Hakan Ural'ın çocukları olmak olmamalı.
Sulhi Aksüt, ‘‘Çocuklarımı çok özledim’’ deyince sert tepki gösterdiniz. İyi niyetle söylenmiş sözler gibi... Neden bu kadar tepki verdiniz?
- Annelerinin resmi kocası olan vatandaşımız, benim çocuklarıma ilgi gösteriyorsa söyleyeceğim tek söz olur, ‘‘Allah razı olsun!’’ Fakat toplumun gözü önünde demeç verirken, diğer insanları da düşünüp hassas davranmak gerek. Mesela ben, bana ait olmayan bir takım manevi değerlerle ilgili ‘‘benim’’ deme lüksünü kendimde göremem. O adamın hiçbir art niyeti olmayabilir ama bu tür şeylerin kamuoyuna yansıtılmasını yanlış buluyorum. Beni rahatsız ediyor.
Hayal ettiğim kadını bulsam o an evlenirim
ÇOCUKLARINIZIN olumsuz etkileneceklerini düşünerek üvey babayla büyümelerine karşı çıktınız. Peki çocuklar sizde kalsaydı, siz de hayalinizdeki ilişkiyi yaşıyor olsaydınız
evlenmez miydiniz? Çocukların üvey anneyle büyümesine de aynı şekilde karşı çıkar mıydınız?
- Evliliğe ihtiyacım var. Çünkü çok evcimenim. O dönem benim tepki göstermemin nedeni; Sibel'in alenen nikahsız yaşamasıydı. Üstelik hamileydi. Gönül isterdi ki,
Sibel'le bir takım şeyleri medeni çerçevede konuşabilelim. Ama o fırsatı da bana vermediği için reaksiyon gösterdim. Hayalimdeki kadını bulsam hiç düşünmem evlenirim. Ama evleneceğim kadına bir tek kendi penceremden bakmam; çocuklarımın fikri de önemli.