Aşkta kaybeden kadın
Güncelleme Tarihi:
Kasım CİNDEMİR / WASHINGTON
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2006 00:00
Kısa bir süre önce piyasaya çıkan Donald Spoto’nun yazdığı "Enchantment: The Life of Audrey Hepburn" adlı kitap, Audrey Hepburn’ün aşkta kaybeden bir kadın olduğunu ortaya koyuyor.
Milyonlarca kişinin hayranlık duyduğu efsanevi film yıldızı Audrey Hepburn, yaşamı boyunca sonu acıyla biten aşk ilişkileri yaşadı. Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan Donald Spoto’nun yazdığı "Enchantment: The Life of Audrey Hepburn" adlı kitap, ünlü oyuncunun aşkta kaybeden bir kadın olduğunu ortaya koyuyor.
Kitaba göre, daha altı yaşındayken babası tarafından terk edilmesi, Audrey Hepburn’ü ölümüne kadar sürecek olan sürekli terk edilme korkusu ile yaşamaya zorladı. Fransız şarkıcı Marcel Le Bon ile kısa bir süre beraber olan Hepburn, evlenmeye hazırlandığı işadamı James Hanson’un başka kadınlarla ilişkisini gazete sütunlarından öğrendi. Hepburn, rol arkadaşı Gregory Peck’le de kısa süreli bir aşk yaşadı. Bir başka rol arkadaşı Humphrey Bogart’a aşık olan Hepburn, efsanevi aktör tarafından refüze edildi.
Audrey Hepburn, daha sonra bir başka oyuncuya William Holden’a aşık oldu. Holden, karısını terk etmeye söz verdi. Ancak, Holden’ın geçirdiği ameliyat nedeniyle çocuk sahibi olamayacağını söylemesi bu aşkı da bitirdi.
Hepburn, aktör Mel Ferrer’le evlendi ve bir çocuk sahibi oldu, ama bu evlilik fazla uzun sürmedi. Ardından, İtalyan psikyatrist Andrea Dotti’yle nikah masasına oturan Hepburn, yine bir çocuk sahibi oldu, ancak yine kocası tarafından aldatıldı.
EVLİLİKLERİ DE UZUN SÜRMEDİ
Audrey Hepburn, "Esas aşkımı buldum" diyerek aktör Ben Gazzara’yla çılgın bir ilişki yaşadı. Ancak, Gazzara için Hepburn, sadece film çekimleri sırasındaki bir maceraydı. Gazzara bir başka kadınla evlendi. Hepburn, evlendiği gün bile Gazzara’yı aradı ve "Elveda" dedi. Ben Gazzara daha sonra, "Çok ince ve çok tatlıydı. Ona kötü davrandım" itirafında bulundu. Hollandalı aktör Robert Wolders’la evlenen Hepburn, 1993’te kansere yenik düştü. Hepburn, "My Fair Lady" adlı filmle sinemaseverlerin gönlünde taht kurmuştu.
Kitaba göre, daha altı yaşındayken babası tarafından terk edilmesi, Audrey Hepburn’ü ölümüne kadar sürecek olan sürekli terk edilme korkusu ile yaşamaya zorladı. Fransız şarkıcı Marcel Le Bon ile kısa bir süre beraber olan Hepburn, evlenmeye hazırlandığı işadamı James Hanson’un başka kadınlarla ilişkisini gazete sütunlarından öğrendi. Hepburn, rol arkadaşı Gregory Peck’le de kısa süreli bir aşk yaşadı. Bir başka rol arkadaşı Humphrey Bogart’a aşık olan Hepburn, efsanevi aktör tarafından refüze edildi.
Audrey Hepburn, daha sonra bir başka oyuncuya William Holden’a aşık oldu. Holden, karısını terk etmeye söz verdi. Ancak, Holden’ın geçirdiği ameliyat nedeniyle çocuk sahibi olamayacağını söylemesi bu aşkı da bitirdi.
Hepburn, aktör Mel Ferrer’le evlendi ve bir çocuk sahibi oldu, ama bu evlilik fazla uzun sürmedi. Ardından, İtalyan psikyatrist Andrea Dotti’yle nikah masasına oturan Hepburn, yine bir çocuk sahibi oldu, ancak yine kocası tarafından aldatıldı.
EVLİLİKLERİ DE UZUN SÜRMEDİ
Audrey Hepburn, "Esas aşkımı buldum" diyerek aktör Ben Gazzara’yla çılgın bir ilişki yaşadı. Ancak, Gazzara için Hepburn, sadece film çekimleri sırasındaki bir maceraydı. Gazzara bir başka kadınla evlendi. Hepburn, evlendiği gün bile Gazzara’yı aradı ve "Elveda" dedi. Ben Gazzara daha sonra, "Çok ince ve çok tatlıydı. Ona kötü davrandım" itirafında bulundu. Hollandalı aktör Robert Wolders’la evlenen Hepburn, 1993’te kansere yenik düştü. Hepburn, "My Fair Lady" adlı filmle sinemaseverlerin gönlünde taht kurmuştu.