Güncelleme Tarihi:
Senaryosunu Ahmet Yurdakul’un yazdığı, Taner Akvardar’ın yönettiği "Dağlar Delisi" adlı dizi bu akşam Star TV’de başlıyor. Dizinin başrol oyuncuları Merve Sevi ve Volkan Keskin, "İlk bölümü izleyenler projenin farklı olduğunu anlayacaklar. İş ciddiye binince insanın toprağını, ailesini nasıl savunduğunu herkes görecek" diyor.
Volkan Bey biraz kendinizden bahseder misiniz?- Volkan Keskin: 1983 doğumluyum. Aslen Samsunlu’yum. Babam memur olduğu için Türkiye’nin birçok ilini gezdim.
- Merve Sevi: Koskoca başkomisere memur diyor. Çok mütevazısın gerçekten...
- V.K: Üç yıldır modellik yapıyorum. Yaklaşık bir yıl önce de bu proje için teklif geldi. İlk projem olduğundan, uzun süre Suat Özturna’dan oyunculuk eğitimi aldım. Ayrıca canlandıracağım karakterin hakkını verebilmek için eskrim ve binicilik dersleri de aldım özel olarak....
n Merve Hanım, siz dizide "Aybala" karakterini canlandırıyorsunuz, değil mi?
- M.S: Bizimkisi Türkmenler ve Yörükler’in yaşantısını konu alan bir dizi... Obadaki tek okumuş ve avukat olmuş kişi benim. Aybala, şehirde yaşamasına rağman sevdiği adam obada olduğu için oradan da kopamayan bir karakter. Aşık bir kadın ama karşısındaki adam onu kardeşi gibi görüyor. Bu arada bazı kişiler obayı satın alıp ticaret merkezi haline dönüştürmek istiyor. O andan itibaren de ben giriyorum devreye işte...
- V.K: Ben de obanın delisiyim. 24 yaşında, obasına, dağlara ve hayvanlara aşık Melik adında birini canlandırıyorum. Yanında çok güzel bir kız var ama bunu göremiyor. Beraber büyüdükleri için Aybala’ya kardeş gözüyle bakıyor. Ama belli bir süre sonra iki kadın arasında kalacak ve aşık olduğunu kendinden bile saklayacak.
n Dizideki kadar güçlü bir aşk yaşadınız mı şimdiye kadar?
- V.K: Evet, ben yaşadım.
- M.S: Bana böyle bir aşk yaşatmadılar. Şimdiye kadar çok heyecanlandığım, kalbimin hızlı hızlı attığı aşklarım oldu ama çok büyük bir aşk yaşadığımı söyleyemem.
n Bu dizide seyirciyi en çok ne etkileyecek sizce?
- M.S: Her şeyin bütün olduğu bir proje... Kostümler, resimler, oyunculuk çok iyi...
- V.K: İlk bölümü izleyenler projenin farklı olduğunu anlayacak. Bu bir başarı hikayesi... İş ciddiye binince insanın vatanını, toprağını, ailesini nasıl savunduğunu görecek herkes...
n Volkan Bey, bu sizin ilk oyunculuk deneyiminiz. Kendinizi sette rahat hissediyor musunuz?
- V.K: Ben çok şanslıyım, çünkü usta oyuncularla birlikte kamera karşısına geçiyorum. Kamera karşısındayken de kendimi tedirgin hissetmiyorum. Tabii ki eksik olduğum yerler var. Öyle durumlarda Merve yardım ediyor bana...
n Peki gözlerde sürme var mı?
- V.K: Evet, yaklaşık altı yıldır sürme çekiyorum. İlk kez fotoğrafçım söylemişti "Çok yakışır" diye. Zaten çekimlere gittiğim zaman onlar da sürüyordu. Daha sonra benim de hoşuma gitti, devam ettim.
n Barış Akarsu’ya benzetilmeniz konusunda ne düşünüyorsunuz?
- V.K: İlk başlarda hoşuma gitti. Barış’ı çok seviyorum çünkü... Ama daha sonra "Barış Akarsu’ya benzediği için binlerce aday arasından seçildi" diye bir haber okuyunca çok üzüldüm. Benim saçlarım yedi yıldır uzun... Ayrıca bir yıldan beri bu projeye çalışıyorum. Hatta geçen yıl bu proje için deneme çekimi bile yaptık. Yani Barış’a benzediğim için almadım bu rolü ben...
- M.S: Azıcık saçı uzun, gözleri sürmeli diye yalan yanlış haber yapılmaz.
n Merve Hanım, benzerlikten dolayı Volkan Keskin adı üzerinde duran sizmişsiniz. Böyle de haberler çıktı...
- M.S: Benim böyle bir hakkım yok ki... Bizim yönetmenimiz, yapımcımız, cast sorumlumuz var. Ben kendime şimdiye kadar hiç partner seçmedim. Şu kadarını söyleyeyim, bu haberlerden sonra kendimi çok suçlu hissettim. Volkan’dan özür bile diledim.
n Barış Akarsu denildiği zaman akla ilk gelen isim Merve Sevi oluyor. Seyirci sizi ikili olarak o kadar benimsemişti ki... Peki "Neden bu kadar kısa sürede başka bir projede yer aldın" denmesinden çekinmiyor musunuz?
- M.S: Rahmetli benim için çok özeldir ve yüreğimin en derin yerinde kalacaktır. Ama kader bu, elimizden bir şey gelmedi. O benim için bambaşka bir acı olsa da hayat devam ediyor. Biz Barış’la 2007’nin en iyi çifti ödülünü almıştık. Talihsiz olay yaşanmasaydı, bu yıl da "Yalancı Yarim" devam edecekti. Dediğim gibi, kimsenin elinden bir şey gelmedi. Ben yeni bir işe başlıyorum diye suçlanamam. Yaşamam için çalışmam lazım.
n Kazadan sonra sizi en çok yaralayan baba Selahattin Akarsu’nun "Rol yapıyor" sözleri mi oldu?
- M.S: Çok kırıldım ama büyüğümdür, saygı duyuyorum.
n Yaşadığınız olaylardan ders çıkarttınız mı?
- M.S: Ben insanlara cevap vererek ne kendimi yorabilirim ne de insanların düşüncelerini değiştirebilirim. Hastane günlerinde benim çektiğim acıyı tüm Türkiye gördü. İlk defa bu kadar yakınımdaki birini kaybettim. Allah kimseye daha büyük acılar vermesin. Bu olaylar bana olgunluk kattı. Artık çok daha sakinim.
At çıldırınca hayatımın en büyük korkusunu yaşadım
- Dizi teklifi ilk geldiğinde tedirginlik yaşadınız mı?
V.K: Daha ilk oyunculuk denemesinde başrol oynamak elbette çok zor. Hazır değildim aslında... Ama çalışmak için yeterince zamanım olacağı söylenince biraz rahatladım. Bunun dışında attan çok korktum. Alman ve İngiliz atlarına biniyoruz, boyları da 1.90 civarında... Ben 4-5 kez düştüm. Neyse ki hafif morluklar ve çiziklerle atlattık.
M.S: Ben daha hiç düşmedim. Volkan yaklaşık üç ay binicilik dersi aldığı için düşmenin bile tekniğini biliyor, ben ise hálá tedirginim...
- Bugüne kadar sette yaşadığınız en ilginç olay neydi?
M.S: Elime bir kamçı verdiler, ata vurdum vurdum gitmedi. Sonra sağlam bir yapıştırdım, at dört nala koşmaya başladı. Zor toparladım. O anda yaşadığım korkuyu anlatamam. Şimdiye kadar hiç çalmadığım kadar ıslık çalmışımdır herhalde!