Aşkla meşkle değil sesimle meşhur oldum

Güncelleme Tarihi:

Aşkla meşkle değil sesimle meşhur oldum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2013 00:00

Işın Karaca, üst üste çıkardığı arabesk albümlerinin ardından, “Her Şey Aşktan” albümüyle popa dönüş yaptı. Bizde çaldık evinin kapısını; hem yeni albümünü, hem kızı Mia’yla birlikte değişen hayatını hem de motocross merakını konuştuk.

Haberin Devamı

* Arabesk albümlerinden sonra sustunuz, pop albümünü yıllarca beklettiniz Işın Hanım, neden?
- Evet, beş sene arabesk arası oldu, çok da iyi oldu. Üç yıl boyunca Türkiye’nin en çok satan albümlerine imza atmak çok keyifliydi. Bende de yeni pencereler açtı. Bir sürü şey öğrendim.

* Ne gibi?
- Müzisyen olarak benim bir anlatım yolculuğum var. Yeni birikimler yapmayı, yeni tatları ve dokuları seviyorum. Herkes eski pop şarkılar söylüyordu ama kimse o tarafa bakmıyordu. Biz de farklı bir iş yaptık, kıymetli kıldık bu müziği. Bu özel bir görev ve demek ki bu özel göreve ben seçildim.

* Ben bunun için seçildim dediniz, “Ben şarkı söylemek için seçildim” dediğiniz de oluyor mu?
- Benim hayatımda şöyle bir lütuf var: Gazeteciler benimle ilgili bir şeyler yazarken, “Türkiye’nin en önemli kadın vokallerinden” der. Ama bu sıfatı kolay kazanmadım, 20 yıllık bir kariyerden bahsediyoruz. Dünden bugüne bir yolculuğum var. Pat diye aşkla meşkle değil, sesimle meşhur oldum. Evet, ben kendimi bildim bileli şarkı söylemek için doğduğumu biliyorum.

* Peki artık arabesk ya da farklı türde bir başka proje olmayacak mı?
- Olacak. Benim bir müzikal yolculuğum var ve farklı şeyler denemeyi seviyorum. Deneyeceğim de... Üçüncü Arabesk’i de yapabilirim, türkü albümü de...

BEN HİÇ YALNIZ OLMADIM
* Gelelim “Her Şey Aşktan” albümüne. Gerçekten hayatınızda her şey aşktan mı doğuyor?
- Her şeyin aşktan olmasının sebebi şu; ben hayatı kendi içimde çok soydum. Yedi, sekiz kelimeyle dünyayı döndüren bir kızım var. Her şeyden sıyrıldım onun sayesinde.

* Kızınız, aileniz, bir yandan albüm çalışmaları... Hepsine nasıl yetişiyorsunuz?
- Bencil bir insan değilim. Bencilliği hayatımdan çıkardım. Eskiden sekiz saat uyuyorsam şimdi dört saat yetiyor. Hayatımı ona göre planlıyorum. Eşime ve çocuklarıma da eşit zaman ayırıyorum, işime de...

* Peki ya kendinize?
- Kendime ayırdığım zaman biraz azaldı haliyle. Üç dakikalığına uyursun ama üç saat uyumuş gibi hissedersin ya, ben biraz öyle yaşıyorum. Her şeyden daha hızlı haz almaya başladım. Hayat benim için başkalaştı. Aslında hayat çok basit, komplike hale getiren de biziz.

* Onun öncesinde bencillikleriniz var mıydı? Sanat dünyası insanı bencilleştiriyor mu?
- Kesinlikle. Yalnız bir yer burası. Benim hayatımdaki dostlarım en az 30 yıllıktır. Dün sokakta oynadığım sümüklü arkadaşlarım hâlâ bugünkü dostlarım. O yüzden çok şanslıyım, bunlar beni gerçek tutan şeyler.

* Hayatınızda hayaller de yok mu?
- Hayal dünyasına sadece şarkılarımı üretirken ve stüdyodayken dalıyorum. Geri kalan hayat çok reel; içinde acıyı, tatlıyı, doğumu, ölümü hepimiz yaşıyoruz. Ben yaşıyorum, sindiriyorum, acısını çekiyorum, ağlıyorum, duvarları parçalıyorum. Sonra gayet naif bir şekilde stüdyoya girip şarkısını da okuyorum.

* Sizin yalnızlığınızın bittiği nokta neresi? Evliliğiniz mi, çocuklarınız mı?
- Ben hiç yalnız olmadım. Hep söylüyorum, dünyadaki en şanslı insanlardan biriyim. Çok sevdiğim bir işim, çok sevdiğim bir ailem, taptığım çocuklarım, aşık olduğum bir kocam var. En büyük mutlululuğum, akşam kafamı yastığa koyarken ailemin sağlığının yerinde olduğunu bilmek. Geri kalan para, pul, şöhret, hepsi boş.

* Kadınlar anne olunca “Benim en büyük eserim çocuklarım” der. Bu söz sizin için de geçerli mi?
- Ben yedi tane albüm yaptım ama evet, en önemli eserlerim çocuklarım.

MİA SAYESİNDE BENCİLLİĞİ BIRAKTIM
* Albümünüzde yine pek çok güzel parça var, kimlerle çalıştınız?

- Albümdeki bütün besteciler aynı zamanda şarkıcı. Haliyle bana çok arşivlik şarkılar yazıldı. Elif Nun, “Zaman”ın bestecisi. Elif, yaşamadığı hiçbir şeyi anlatmıyor, yaşadığı her şeyi içinde parçalayıp kelimelere döküyor. Bir doçent aynı zamanda. Ve bu albümdeki vokal koçum. Cansu, Fettah Can, Bora Duran, bunlar hepsi çok özel insanlar ve beni çok özel şarkıların sahibi yaptılar. Ömrüm boyunca söyleyeceğim çok güzel 10 yeni şarkım oldu.

* Kızınız Mia ve geçen zaman sizde neleri değiştirdi?
- Hayat sabretmektir. Oğlanı doğurduğumda ben de küçüktüm ama Mia tam olgunluk dönemime geldi. Onun sayesinde bir sürü şeyi bıraktım, soyundum.

* Neleri bıraktınız?
- Tahammül sınırlarım değişmiş bir kere. Bencil olmayı bıraktım. Sabahın 3’ünde ego diye bir şey olamıyor. Mia, ağlarken “ben uyuyacağım” diyemiyorsun.

EŞİM PİSTTEYKEN BEN DUA EDİYORUM
* Bir yurt dışı seyahatiniz olacakmış, yolculuk nereye?
- Hollanda’ya gidiyoruz. Eşim Süpermoto’da yarışıyor.

* Yarışları izlerken stres yaşamıyor musunuz?
- Eskiden, yani Sedat motoru sokakta kullanırken daha çok korkuyordum. Şimdi daha az korkum var, çünkü pistteyken kontrollü düşmeyi biliyorlar. Bir de boyundan ayak parmağına kadar özel korumaları var. Yine de o her piste çıktığında Allah’a dua hattını açık bırakıyorum. Çünkü kılına zarar gelmesini istemem.

* Siz de biniyor musunuz motora?
- Sedat, doğum yaptım motor aldı, anneler gününde motor aldı. “Galiba motora binmemi istiyorsun” dedim. “Evet” dedi. Bana kullanmayı öğretti. Artık ben de biniyorum.

Haberin Devamı

O TEMMUZ AKŞAMINDA SEDAT’IN GELMESİNİ ÇOK BEKLEMİŞTİM
* Bu albümde özellikle eşiniz Sedat Doğan için okuduğunuz bir parça var mı?
- Hayır. Bir tek “Adresler Değişti” beni çok vuruyor. Çünkü hakikaten dargın olduğumuz dönemde, o temmuz akşamında onun gelmesini çok beklemiştim. Herkesin hayatında birini beklediği bir temmuz akşamı olmuştur. Senin içindeki aşkı görmesini bekliyorsun.

* Peki kızınız Mia ve oğlunuz Erda için okuduğunuz bir parça var mı?
- Çocuklarıma hissettiğim aşkı değil kelimelerle, şarkıyla bile anlatamam. Babalık da çok ulvi bir meslek ama annelik başka bir şey. Bizler daha üstünüz şekerim!

* Önce bir dokuz ayın hatrı var tabii...
- Sen taşıyorsun ama gel gör ki bu çocuk doğduktan sonra seni yemek, oyun ve temizleme istasyonu olarak görmeye başlıyor. Babalar her zaman için daha çok rağbet görüyor. Kız çocuğun çilesi anasınadır. Hakikaten hatunun çilesi bana. Bir de ben böyle aşk görmedim. Bir kız ilk önce babasına aşık olur, aşkı onunla tanır. Ben de bunu film gibi izliyorum. O kadar tatlılar ki...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!