Aşkın peşinden koşan kraliçe

Selen Soyder'in  fotoğrafları için tıklayın

Miss Turkey 2007 Güzellik Kraliçesi 20 yaşındaki İzmirli Selen Soyder, ülkemizi Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde yapılacak Miss World Yarışması’nda temsil edecek. Kraliçe Selen, İzmir’de hayatını, fazla değişiklik olmadan, yarışmaya hazırlanarak sürdürüyor. İzmirli son kraliçe Selen Soyder, Kelebek’in sorularını yanıtladı...

Güzellik Kraliçesi seçildikten sonra sizi beğenen ve beğenmeyenler oldu. Sizi beğenmeyenlere cevabınız nedir? Miss World’da neyi hedefliyorsunuz?

- Bana göre güzellik göreceli bir kavram ama orada bu işi senelerdir yapan bir jüri vardı ve böyle bir sonuç çıktı. Ben bir yarışmaya girdim ve kazandım sonuç bu. Ben her şeyden önce medeni cesaret gösterdim, yarışmada  dereceye girmek de vardı girememek de. Miss World’de ilk önce çağdaş, laik ve Atatürkçü genç Türk kızını en iyi şekilde tüm dünya ülkelerine tanıtmayı hedefliyorum.

Yarışmaya girerken kazanacağınızı hissettiniz mi?

- Ailem ve arkadaşlarım derece almamı bekliyorlardı. Ben de bekliyordum ama yarışma zamanı kendime ne kadar inansam da demoralize olduğum zamanlar oldu. Fakat bu zamanlarda jürinin farkı hissedeceğini düşünüp hep kendi kendimi telkin ettim. Kendime güvenim ve inancım tamdı. Şimdi mutluyum.

Beğenmediğiniz yeriniz var mı?

- Beğenmediğim herhangi bir yerim yok. Estetiğin de gerçekten ihtiyacı olan insanların yaptırmasından yanayım.

İNSANLARLA ARAMA MESAFE KOYDUM

 İzmir’de tanınan biri miydiniz? Yarışma sonrası bunda bir değişiklik oldu mu?

- İzmir’de modellik anlamında tanınan biriydim. Çünkü başka bir yarışma derecem daha, klip ve reklam filmlerim vardı. Tabii ki, yarışma sonrası yolda yürüyemez oldum. Fotoğraf çekilmek isteyen imza isteyen ve güzel dileklerini ileten bir sürü insan var. Rahatsız olmuyorum çünkü insan ilişkilerim iyidir. Bunların yanında kıskananların da olduğunun farkındayım ve o yüzden artık insanlarla arama hafif bir mesafe koydum.

Hayatınız yarışmadan sonra nasıl değişti?

- Hayatımda şu an çok büyük değişiklikler yok. Gittiğim yerler ve arkadaşlarım, çevrem şu anda aynı. Gelen bir sürü teklif var ama bu ay sonu dil eğitimi için Kanada’ya gidiyorum. Akabinde de Çin Halk Cumhuriyeti’nde düzenlenecek olan Miss World’e katılacağım. O yüzden iş tekliflerini aralık ayından sonra değerlendireceğim.

İnternetteki Ekşisözlük adlı sitede sizi Shirley Manson, Katherine Heigl, Katie Holmes, Natalie Wood’a benzetiyorlar. Siz hangisini kendinize yakın hissediyorsunuz.

- Shirley Manson severek dinlediğim bir şarkıcı. Sanırım kızıl ve beyaz olmamdan dolayı ona benzettiler. Katherine Heigl’e ise çocukluğumda benzetenler olmuştu. Ama ben Brigitte Bardot ve Rita Hayworth hayranım.

Parayla aranız nasıl?

- Parayla aram herkesin olduğu kadar iyi. Tutumlu sayılırım. İhtiyaçlarım doğrultusunda para harcamaya dikkat ederim.

Eğlence tarzın nedir?

- Eğlence tarzım arkadaşlarımla güzel bir yemek ve sonrasında bir şeyler içmek. Sürekli çıktığım bir arkadaş grubum var, daha çok onlarlayım. Aile bağlarımız güçlüdür ve ara sıra kalabalık şekilde ailemle toplanmayı seviyorum.

Erkekte burun beğenirim

Çalar Saat’in klibinde oynadın. Bu sizin ilk tecrübeniz mi oldu?

- İlk tecrübem Fortis Bankası’nın "İdeal Evlilik Paketi" reklamıydı. Daha sonra Sedat adlı sanatçının ’Bütün Kalbimle’ adlı klipin de rol aldım. O gönüllü bir çalışmaydı. Mimar Sinan ve Marmara üniversiteleri için workshop çalışmasıydı. Son çalışmam Çalar Saat grubuyla "Zalim" klipi oldu.

Aşk nedir sizce? Evlenmeyi, aile kurmayı, çocuk sahibi olmayı istiyor musunuz?

- Aşk güzel bir his ama çok uzun süreli olduğuna inanmıyorum. Aşktan önce bir ilişkide saygı önemli bence. Çünkü aşk bittiği zaman saygı ve sevgi devam ediyorsa o ilişki sürer. Ne kadar aşık olursan ol saygıyı kaybetmişsen aşkın bir anlamı yoktur bana göre. Şuanda aşık değilim. Evlenmeyi çocuk sahibi olmayı isterim ama henüz çok çok erken.

Duman konseri, Silvia Navarro, alkol, kızıl saç, üşengeç, uykucu, türbana karşı, güzel burunlu erkekler, romantizm kokan şarkılar, üst üste 100 kez dinlenen şarkı, kızlar sutyen takmasın, diş fırçan, alkollüyken telefondan uzak durması gereken kişi.... Sosyomat’taki etiketlerin bunlar. Yorumun ne olacak?

- Pembe dizi hayranlığım vardır. Bu dizilerin genç oyuncusu Silvia Navarro da beğendiğim, takip ettiğim bir isimdir. Uykuyu çok severim. Erkekte güzel burnu beğenirim. Gün içinde elimi yıkadığım kadar dişlerimi fırçalarım. Serge Gainsbourg’un "Je suis venu te dire que je m’en vais" (Sana gittiğimi söylemeye geldim) adlı şarkıyı 100 kez üst üste dinlemişliğim vardır. Hálá da dinlerim.