Aşkın ne olduğunu bilmiyorum

Biraz inek, biraz yaramaz
Hayat
Babam Egeli. Serbest meslekle uğraşıyor. Annem Yugoslav göçmeni. Öğretmen emeklisi. Hızlı olduğu kadar planlı bir hayatım oldu. Üç yaşımdan itibaren, jimnastik, bale, resim kurslarına gittim. İlkokulda yarı zamanlı konservatuvara devam ettim. Biraz inek, biraz yaramazdım.

Norveç’te anladıklarım
Şehirler
Ortaokul ve liseyi babamın işi için taşındığımız İzmir’de okudum. İzmir; korumalı, doğal bir park gibiydi. Kafesi, sinemasıyla her yer elimin altındaydı. Ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sinema Televizyon’u kazandım. Ailemin yanından ayrıldım.  Bir taraftan yan dal olarak halkla ilişkiler bitirdim. Tesadüfen Erasmus sınavlarının başvurularını görünce şansımı denemek istedim. Yazılı, sözlü sınavlar... Hepsini atlattım ve artık Norveç’teydim. Bir sene burslu olarak medya eğitimi aldım. Norveç’te kendi kararlarını vermekle bencillik arasındaki farkı daha iyi anladım. Hayatın bir noktasında paran olduğunda, sonradan görme olunması gerekmediğini daha net gördüm.

Hep oradaydım
Oyunculuk
Sahneden hiç uzak kalmadım. Hep oradaydım! Çevremdekiler “Müge model bulamadık, seni çekelim”, “Hadi şunu da giysene” derdi. Sonra moda çekimleri geldi. Bunu reklam filmleri takip etti. Son oynadığım reklam filminde menajerim Önem Günal beni gördü ve Şüphe, Karakol, Leyla ile Mecnun dizileri geldi. Geçtiğimiz yıl köy enstitülerini anlatan ‘Toprağın Çocukları’ filminde rol aldım. Bu rollerim beni farklı açılardan besledi.

Karaoğlan’ın tatlı belası
Bayırgülü
Karaoğlan’daki Bayırgülü karakterinin nereden geldiği belli olmayan bir özgüveni var. Kendini her yere ait hissediyor. Rahat, her durumdan kolaylıkla sıyrılıyor. Hikaye Karaoğlan’ı pazar yerinde görüp gözüne kestirmesiyle başlıyor. Bir anda Karaoğlan’ın tatlı belası oluyor.
 
Kadınların dövüştüğü bütün filmleri izledim
Dövüş Sanatları
Alman bir ekipten dövüş dersleri aldım. Minderin üzerinde 20 erkek vardı. Tek kız bendim ve dövüşüyorduk. Kadın karakterlerin dövüştüğü bütün filmleri izledim. Koreografi çalıştık. Zor bir dönemdi. Çekimler sırasında birbirimize gerçekten vurursak ceza olarak 10 şınav çekiyorduk. Sayısını hatırlamadığım kadar şınav çektim. Bir de hayvanlarımız vardı. Atlar, maymunlar… Maymun ‘Çiko’ ile birbirimize alışmak için her gün bir saat vakit geçiriyorduk.�

Kimya bozukluğu mu?
Aşk
Pek romantik sayılmam. Benim için erkeğin zeki ve aklı başında olması önemli. Şu an aşık değilim. Aşkın ne olduğunu da bilmiyorum! Farklı dinamikleri var. Aşk kimyanın değişmesi mi? Yoksa sende varolan bir kimya bozukluğunun o an ortaya çıkması mı? Sen kendin mi bir şeyleri hazırlayıp karşındakine aşık oluyorsun? Bunların cevapları bende yok. Çok karışık. Aşk içinde olan bir his. Karnından beynine çıkıyor işte.

Güzellik anne ve babanın başarısı
Fizik
Güzellik görünen ve bizim kazanmadığımız bir şey.  Sizin değil anne ve babanızın başarısı. Bu yüzden “Güzelsin” denmesi bir şey ifade etmiyor. Ama hayatıma kendi koyduğum şeylerin farkedilmesi hoşuma gidiyor. Hep kendi halimde bir tip oldum. Giyineyim, süsleneyim, gezeyim dediğim dönemlerim olmadı. Hatta bir arada sadece siyah ve bol kotlar giyerdim. Annem sinir olurdu. O an hissettiğim şeylere göre kıyafetlerimi seçiyorum. Zorunlu olduğum için bir şeyi giymem.

Twitter’a kendimi hazır hissetmiyorum
Sosyal Medya
Twitter ve Facebook kullanmıyorum. O dünyayı anlamıyorum. Bir boşlukta duruyor ve kendimi hazır hissetmiyorum. Bazen  “Twitter’dan ne yazabilirim?” diye düşünüyorum. İnsanların ellerinde sürekli telefon olmasını da sevmiyorum. Bir arkadaşımla sohbet ediyorsam çok önemli bir telefon gelmediği sürece bakmıyorum.

Kız arkadaşlarımla yaşıyorum
Sosyal Hayat
Çok sosyal bir tip değilim. Belli bir arkadaş grubum var. Evde oturmayı severim.  Zekeriyaköy’de iki kız arkadaşımla kalıyorum. Ben mutfaktan sorumluyum. Evin yemeklerini ve alışverişini ben yaparım. Dekorasyona meraklıyım. Boyarım, odaları belli konseptlere göre dekore ederim. Sporu da evimdeki spor odasında yaparım.

Farkındayım ve bakış açım var
Hayat
Davranışlarım, duruma ve konuya göre değişiyor. Asi bir yanım var ama bir şeyi yapmam için bana mantıklı gelmeli. Hayata karşı duruşum ve bir görüşüm var. Bunu politikayla kısıtlayamayız. Farkındayım ve bakış açısı sahibiyim. Hayatta küçük davranışlar var. Bunları alıp nereye uygularsanız uygulayın aynı kapıya çıkıyor. Artık herkes her şeyi hemen elde etmek istiyor. Bir işe giren beğenmeyip ikinci gün çıkabiliyor. Ama hayat öyle değil. Ben bir şeyleri elde etmek için bekleyip çaba göstermeyi seviyorum.

Gideceğim dediğim zaman çeker giderim

Şimdiye kadar 17 ev değiştirdim. Gideceğim dediğim zaman çeker giderim. Ev taşımak bana zulüm değil eğlenceli geliyor.

Fotoğraf: Emre Yunusoğlu
Kostüm: Özgür Masur
Mekan: Nişantaşı House Hotel/Çırağan Sarayı