Aşkın kendisine aşık olmak (3)

Güncelleme Tarihi:

Aşkın kendisine aşık olmak (3)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2002 16:04

En az bir kere aşık olmadan 21. Yüzyıl'a giremezsiniz.

Aşk sokakta çırılçıplak dolaşmak ve bundan zerre kadar utanç duymamaktır.

Aşk gönül aynasında kendini seyretmektir.

* * *

Ancak, size belki garip gelecektir ama insan sadece ve sadece aşkın kendisine aşık olur.

* * *

Evet, biri tetiği çeker; beyninizdeki aşk enzimlerinin içine sıkıştığı kavonozdan orta yere dökülmesine neden olur.

Eğer, aynı anda siz de onun aşk enzimleri kavanozunu boşaltamazsanız; maalesef artık yaşayacaklarınız tutku, hatta bazı durumlarda kara sevda olacaktır.

Ancak, ben ‘‘aşkın kendisine aşık olmak‘‘ saptaması ile bu durumu anlatmıyorum.

Sizin de onun aşk enzimlerin ortalık yerlere döktüğünüz durumda bile siz yine de aşkın kendisine aşık olursunuz.

Sizi uçuran, belki maşukla eşgüdümlü ama illa tek başına yapacağınız seyahattir.

Aşk sizi kendi benliğinizin içinizde gezdirir.

Hem vezir eder, hem de rezil!

Zaten, vezir oldukça değil, rezil oldukça seyahatiniz derinleşecektir.

‘‘Var Git Leylam Var Git,

Ben Leylam'ı Ararken Mevla'mı Buldum.‘‘

* * *

Aşıklar birbirlerini motive ederler, aşkın cinsel yönünü, ortak sıkıntıları, hatta belki hayatı birlikte paylaşırlar.

Ancak, aşk enzimi diğer enzimleri de harekete geçirirken içimizde yaşananlar sadece tek başına yaşanır.

Aşk kişinin bir başkasının tuttuğu aynadan kendisini seyretmesidir.

Hatta bu kendine tutulan nesneye ayna demektense röntgen cihazı demek daha doğrudur.

Zira, aşk sırasında maşukun elinde tuttuğu nesne sayesinde insan kendi içini daha evvel görmediği şekilde derinden görür.

Üstelik aynadan fiziki ‘‘güzellik‘‘ veya ‘‘çirkinlik‘‘ yansır.

Bir röntgen ile çekilen filmdeki yansımaya ise ‘‘güzel‘‘ veya ‘‘çirkin‘‘ demek mümkün değildir.

Filmden yalnızca çıplak gerçek yansır.

* * *

Aşkın kendisine aşık olanlar bu durumu en fazla dört yıl yaşarlar. En geç dört yıl içinde kavanozdaki aşk enzimleri bitmiştir.

Kavanoz yeniden sımsıkı kapatılır.

Ta ki yeniden dolana -yıllar alır- ve biri bunu tekrar açana kadar!

Siz bu arada maşukla ya dostluk enzimlerini geliştirir ve birbirinize artık aşık olmadan ama birbirinizi severek birlikte yola devam edersiniz, ya yollar ayrılır; ya da hem yollar ayrılmaz, hem de dostluk enzimleri harekete geçmez.

İşte o zaman da azap başlar!

Şaşırırsınız ‘‘yahu ben buna mı aşık olmuştum?‘‘, diye sorgularsınız.

Hayır! Siz ona değil aşkın kendisine aşık oldunuz!

O artık var veya yok.

Ancak, her durumda siz artık başka bir kişisiniz!

Aşkın sonu ne olursa olsun!

Aşk adamı adam eder!

Adam olmayan adam da 21. Yüzyıl'a giremez!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!