Güncelleme Tarihi:
Bir zamanlar beyazperdenin kara yürekli kadınları vardı. "İkinci kadınlar" zamanla perdeden çıkıp aramıza karıştı. Kalpleri ve gözyaşları olduğu fark edildi. Onlar da seviyor, acı çekiyordu. Aşkları için skandalları göze alıyorlardı. İkinci kadınlar zamanla kabul görür oldu. Başlangıçta yaşanan "aşk üçgenleri" ise ilgi çekmeye devam ediyor. "Yeni birinci kadınlara" dönüşene kadar gözler ve kulaklar ikinci kadınların üstünde oluyor. Tıpkı son ikinci kadın, Selda Car’da olduğu gibi... Selda Car'dan yola çıkan Hafta Sonu dergisi, en medyatik "ikinci kadınlar"ı sayfalarına taşıdı.
Selda Car (Burcu Esmersoy-Massimo Cusimano)
Ekranın sevilen spor spikeri Burcu Esmersoy, 2005’te resmi olarak, 2006’da ise kilisede rüya gibi bir düğünle evlendiği Ferrari’nin müdürü Massimo Cusimano ile şu günlerde yollarını ayırmak üzere... Sebebi ise Türkiye eski güzeli olan manken Selda Car... Cusimano ile Car arasındaki sürpriz aşk, bu evliliğin sonu olacak gibi görünüyor.
Zuhal Olcay ile Haluk Bilginer, 1992’de Londra’da evlenmişti. Geçtiğimiz yıllarda ise 52 yaşındaki Bilginer, 35 yaşındaki Aşkın Nur Yengi ile bir dizide rol aldı. Dizi kısa ömürlü oldu ama ikilinin arasında bir aşk başlamasına yetti de arttı. Bu aşk, Olcay ile Bilginer evliliğini 2004’te sona erdirdi. Bilginer, bir yıl sonra Aşkın Nur Yengi ile evlendi. Çiftin bir de Nazlı adını verdikleri kızları oldu.
İ
Şarkıcı Neco ile Oya Özyılmazel çiftinin 33 yıllık evliliği, 60’lık Neco’nun 41 yaşındaki İdil Erke ile yaşadığı aşk nedeniyle sona erdi. Ayşe ve Zeynep adlarında yetişkin iki kız babası olan Neco, yaşadığı aşkı gizlemedi. Neco ile İdil Erke, 13 Nisan 2008 tarihinde nikah defterine imza attı. Bu sürpriz evliliğin nedeni ise çiftin bir bebek bekliyor olmasıydı.
Kocası Kaya Çilingiroğlu'nun kaçamaklarına sürekli göz yuman Hülya Avşar'ın evliliğini, eşinin Feraye Tanyolaç ile olan beraberliği bitirdi. 42 yaşındaki Çilingiroğlu, Tanyolaç’a aşık olunca çift ayrılık kararı aldı. 1995’te evlenen, Zehra adında bir kız çocukları olan çift, 2005’in Eylül ayında tek celsede boşandı. Birlikte yaşamaya başlayan Feraye ile Kaya Çilingiroğlu’nun ise Kaya adını verdikleri bir oğulları oldu.
Tamer Karadağlı ile Arzu Balkan, 2002 yılında hayatlarını birleştirdi. Ne var ki, Karadağlı, tam da uzun süredir bekledikleri bebeklerine kavuşacakları sırada "Yağmur Zamanı" ve "Hayatım Sana Feda" adlı dizilerdeki rol arkadaşı Deniz Uğur ile aşk yaşamaya başladı. Karadağlı’nın daha önceki kaçamaklarına ve ‘şantaj’ skandalına da göz yuman Arzu Balkan, minik kızları Zeynep’e rağmen bu kez boşanma kararı aldı. Karadağlı-Balkan evliliği 2007'nin Nisan ayında sona ererken, Karadağlı-Uğur ilişkisi de bu evliliğin yıkıntısı altında kaldı.
Çolpan İlhan ile Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık, 1992 yılında Sibel Turnagöl’le evlendi. Bu evlilikten Sadri adında bir oğulları oldu. Sibel Turnagöl, kayınvalidesi Çolpan İlhan’ın bütün ısrarlarına rağmen 1997 yılında Kerem Alışık’tan boşandı. Çünkü Kerem Alışık, Türkan Şoray’ın kardeşi Nazan Şoray ile bir ilişki yaşıyordu. Kocasının Şoray’a olan aşkını kabullenemeyen Turnagöl evliliğini bitirdi; ancak Alışık ve Şoray beraberliği de fazla uzun sürmedi.
Bettina ve Cem Hakko, cemiyet hayatında evlilikleri parmakla gösterilen çiftlerdendi. Ne var ki, sonunda onlara da nazar değdi. Vakko’nun sahiplerinden Hakkolar 2006’nın Ekim ayında boşandı. Bu ayrılığa, Cem Bey’in sosyetede uzun süredir konuşulan yasak ilişkisi yol açtı. 51 yaşındaki Cem Hakko’nun 28 yaşındaki Ronit Gülcan’la olan beraberliği, aile büyüklerine rağmen bir türlü sona ermemişti. Üç çocuk babası Hakko, genç sevgilisiyle şimdilerde çok mutlu.
Bergama’da doğup büyüyen klarnetçi Hüsnü Şenlendirici, çok küçük yaşlarda tanıyıp sevdiği, ardından da evlendiği, çocuklarının annesi Nazire Şenlendirici’den boşanmanın yollarını arıyor hâlâ... Nedeni ise Deniz Seki ile yaşadığı aşk. İki sevgili artık aşklarını gizleme gereği bile duymuyor, sahnelerden sevgilerini dosta düşmana ilan ediyor.
Yeşilçam’ın "ikinci"leri sevilmezdi
- Esas oğlanla esas kız arasına giren "ikinci kadınlar"ı sinema izleyicisi hiç sevmezdi. Ama günümüzde "ikinci kadınlar" aşk adına yuva yıkıp yeniden yuva kuruyorlar ve toplumun bazı kesimlerinden destek de alıyorlar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yıllar önce ikinci kadınların hüznünü ve yalnızlığını anlatan deneme-öykü bir yazımı anımsadım. İkinci kadın, yılların zorluklarına katlanan ve yalnızca kendi sevdasına sarınan kadındır. Zaman geçti, insanoğlu daha bir özgürleşti. Günümüzde insanı ilgilendiren her şey aynen yaşanıyor. Yine sevgiler sevdalar, yine kıskançlıklar, yine acılar ve yine yalnızlıklar var. Yıldırım hızıyla insanlar arasına girip ayıran, beraberliği bozan, tüm acılara karşın sevdiğini gösterdiği insanı kapıveren yepyeni ikinci kadınlar görünmeye başlandı. Yalnız, tüm bu yaşananlar ve sorunlar ne olursa olsun, benim yüreğim hep aynı şarkıyı söylüyor: Tek kadın, ilk kadın ya da ikinci kadın; tek erkek, sonraki erkek ya da üçüncü erkek, sevgisiyle, sevdasıyla ve sevgisinin peşinden gidip dimdik ayakta durmasıyla insandır. Ve ben "Geçmişte ya da bugün, birinci ya da ikinci kadın, ne olursa olsun, yüreğinizin götürdüğü yere gidin. Sevginizi kendinize bir bayrak yapın, yeter ki gerçek ve pırıl pırıl bir sevginiz olsun" diyorum.