OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 16, 2004 00:00
Geçen şubatta ilk solo albümü One A Day’i yayınlayan piyanist, besteci ve aranjör Aşkın Arsunan, Caz Festivali’nde yarın gece Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde konser veriyor. Uzun yıllar yurtdışında yaşayan müzisyen bir dönem Sezen Aksu, Zuhal Olcay, Levent Yüksel, Onno Tunç gibi isimlerle de çalışmıştı.Yarın gece onur konuğu olarak Sezen Aksu da sahnede olacak. Arsunan, onun için özel bir beste yapmış. Amerikalı caz gitaristi John Scofield da geceye katılacak. Şimdiye dek Beck’s Big Band adıyla birçok konser vermiş olan Aycan Teztel yönetimindeki İstanbul Superband Orkestrası da Arsunan’la birlikte birkaç parça çaldıktan sonra konserin kapanışını yapacak. Hayatının büyük bir bölümünü Avrupa ve Amerika’da geçiren Arsunan’la bu özel konseri konuştuk.En son 2000’de yine caz festivaline katılmıştınız. Bu sene nasıl farklılıklar var?-Ethno Karma Project adını verdiğimiz çok sesli bir projeydi o. 13 grupla sahneye çıkmıştık. Daha etnik ve oryantal temelli bir müzikti. Bu sene One A Day adlı bir albüm yayınladım. Ondan sonra konseptimiz içinde daha fazla caz barındırmaya başladı. Daha samimi olmaya başladı müziğimiz diye düşünüyorum. Bu konser için bazı özel konuklarınız var. Biraz bahsedebilir miyiz bütün bunlardan?-Renkli bir gece olacağını düşünüyorum. Ünlü Amerikalı caz gitaristi John Scofied bizimle beraber olacak. Kapanışı dostum Aycan Tezer yönetimindeki İstanbul Superband orkestrası ile yapacağız. Daha önce Sezen Aksu ile albümlerinde birlikte çalışmıştınız. Aşkları da Vururlar, Adı Menekşe gibi şarkılarda. Sezen Aksu nasıl dahil oldu bu geceye?-Çok keyifle çalıştık onunla zamanında, yeniden bir şeyler yapmak istiyorduk. Sezen de cazı çok seviyor ve kulağı da yatkın bu müziğe. Onun sesini zaten bir enstrüman olarak duyuyorum sahnede. Kimselere benzemeyen bir sesi var. Kimsenin taklit edemeyeceği çok özel bir yorum. O yüzden bu konserde olmasından dolayı ona borçlandığımı düşünüyorum.Nasıl bir performans sergileyeceksiniz birlikte? -Sezen’e bu konser için özel bir beste yazdım. Sezen de ona söz yazıyor ve bu şarkıyı söyleyecek bu gecede. Bu şarkıyı Onno Tunç’a ithaf edeceğiz. Tam olarak ne kadar birlikte sahnede kalacağız bilmiyorum. Bir sınır koymadık. Gecenin akışına göre doğaçlamalar da olacak. Sezen Aksu ile birlikte bir albüm projeniz de var değil mi? -Evet iki şarkısı yazılmış durumda. O albümde çok değişik bir sound istiyorum ben Sezen için. Çıplak sesle bile şarkı söylese mükemmel olur diye düşünüyorum. Çünkü sesinde bütün armoniler mevcut.Kendinizi biraz geriye çektiğinizi düşünüyorum Türkiye’de. Bunun altında neler yatıyor?-Benim amacım özgür bir şekilde müziğimi yapmak. Ama zaman zaman eleştiriler alıyorsunuz ve pes etme noktasına getiriyorlar sizi. Türkiye’de bu müziği yapmak, sahici kalabilmek o kadar da kolay değil. Ticari kaygılar nedeniyle kırgınlıklar yaşadım. O yüzden yurtdışına gittim uzunca bir süre. Ama burada yapılan müziklerin aynılığını gördükçe de ‘bir şeyler yapmak lazım’ duygum galip geldi. Yurtdışında yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir miyiz biraz da...-Orada önemli müzisyenlerle çalışma fırsatı buldum. Vokal cazın güçlü ismi Patti Austin, Janet Jackson, İsveç’in süperstarı sayılabilecek Lil Babs bunlardan birkaçı. Şu anda bizim müzik piyasamızı nasıl değerlendiriyorsunuz?-Son zamanlarda pop müziği öyle süslendi ki düzenlemeleri DJ’ler yapıyor ve müziğe bir sürü fazlalık yükleniyor. Müzisyenlerin toprağa ve doğaya dönmesi gerek. Daha akustik bir dilin peşinden gidilmeli. Teknolojiden hepimiz daralmış durumdayız. Sezen Hanım için amaçladığımız müzik de bu. Elektriği sadece Sezen’i daha geniş kitlelere dinletmek için kullanacağız, diğer enstrümanlar topraktan olacak. Ailenizde herkes başka bir müziğin peşinden gitmiş. Bunun nasıl bir etkisi oldu?-Babam İstanbul Devlet Konservatuarı’ndan mezun. Trompetist, piyanist ve aranjör. Ablam konser piyanisti. Abim rock’n roll dinlerdi, trombon çalıyordu konservatuvarda. Annem de Türk klasik müziği seviyordu. Müzikte geniş bir dünya görüşüne sahip olmam ailemdeki bu zenginlikle ilgili sanırım. Balalayka, Eşkıya ve şimdi de Zaman filminin müziklerini yaptınız. Nasıl bir şey
film müziÄŸi yazmak?-Filmin müziÄŸini önce yönetmen yapıyor. Benim yönetmeni duyup, onun hissettiklerine, çektiÄŸi karelere müzik uyarlamam lazım. İç sesleri takip edip filmdeki o gizli müziÄŸi ortaya çıkarmaya çalışıyorum.Â
button