Güncelleme Tarihi:
Kovalamaktan vazgeç!
Kaçan kovalanır, kovalanan da kaçar! Doğanın kanunu böyledir. Günde 30 kez arayıp, ne yaptığını sorman, her gün buluşma planları yapman karşı tarafı bunaltmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Senin hakkında olumsuz şeyler düşünmesini istemiyorsan, işe önce o arayana kadar aramayarak başla. Bırak, senin başka uğraşların olduğunu düşünsün. Eğer kendini kötü hissedersen evde oturup, telefonunu beklemek yerine kendine bir uğraş bul. Onun hakkında sürekli bilgi toplamaktan ve takip etmekten vazgeç. Konusu açıldığında kayıtsız davran ve en önemlisi seni aradığında uzun zamandır telefon bekleyen sen değilmişsin gibi havadan sudan söz et!
Fazla hızlı olma!
Ona ilk buluşmanızda bütün hayat hikayeni anlatmak zorunda değilsin. Bırak, seni biraz merak etsin. O soru sordukça cevap ver tabii ama fazla uzatma! Kendinle ilgili merak edilecek bir hikayen olursa, onu etkilemeyi başarabilirsin. Tabii bu arada dozu da iyi ayarlamalısın. Gizemli takılacağım diye put gibi oturman da ters tepebilir. Buluşmadan önce eğer mümkünse onun hakkında birkaç önemli tüyo edinmeye bak ve tavır ve konuşmalarını buna göre belirle. Nasıl tiplerden hoşlanıyor, ilgi alanları neler, vs... gibi bilgilere çok ihtiyacın olacak. Bu arada unutmadan, ne kadar etkileyici olursa olsun ilk buluşmada fiziksel temastan kaçın. Bu, hakkında olumsuz düşüncelere kapılmasına yol açabilir.
Gerçekleri görmeye çalış!
“Pretty Women” daki gibi bir aşk hikayesi ancak filmlerde yaşanıyor! Bu gerçeği unutursan, hayatın hep bir gün karşılaşmayı umduğun bay/bayan mükemmeli bekleyerek geçebilir. Öncelikle, hiç kimsenin mükemmel olmadığı fikrine kendini alıştırmalısın. Herkesin mutlaka bir eksik tarafı vardır. Önemli olan bunların farkına varmak ve kendini o yönde geliştirmeye çalışmak! Yanındayken yoldan geçen güzel bir kıza göz ucuyla bile olsa bakmayan kaç erkek var ki şu dünyada! Böyle bir şey olduğunda bunu kavga meselesi yapmak yerine “Evet, gerçekten bacakları çok güzelmiş” diyerek onu şaşırt!
Kendini bırakma!
İşte bir ilişkide yapılabilecek en büyük hatalardan biri... İlk zamanlar ayna karşısından ayrılmazken, zaman geçtikçe kendini bırakıp, giderek bakımsızlaşma sendromu! Tamam aşkın gözü kör olabilir ama, yenmiş tırnakları ve çamurlu ayakkabıları göremeyecek kadar da değil. Bu nedenle her daim bakımlı olman ve kılık kıyafetine özen göstermen şart. Eğer bundan çok hoşlanmıyorsan ve vakit kaybı olarak görüyorsan en azından temizliğine ve kıyafetlerinin birbiriyle uyumlu olmasına dikkat etmelisin. Bu hem kendine, hem de birlikte olduğun kişiye duyduğun saygının en önemli göstergelerinden sayılır.
Onu hayatının merkezine koyma!
İnsan aşık olduğu zaman hayatında başka önemli bir şey yokmuş gibi zanneder. Hayatındaki en önemli şeyin kendisi ve sevgilisi olduğu hissine kapılır. Planlarını erteler, arkadaşlarını ihmal eder, kısaca onu hayatının merkezine koyar. Zaman geçip de, artık ilişki eski tadını kaybedince de, “Ben ne yapıyorum?” olur. İşte böyle bir sonuca meydan vermemek için ilişkinin en başından tavizi abartmamak daha doğru! Böylece, birlikte olduğun kişi seni o halinle kabul ettiğinden, sonradan yapmak istemediğin şeylerde çıkabilecek problemleri en aza indirmiş olursun.