Aşkımız Paris'te başladı

DİZİDE BAŞLAYAN AŞK- Foto-galeri

Korel, "Artık, 2008'in bu son gününde tek bir cümle ile bu konuya son vermek istiyorum. Evet, Halit ile birlikteyiz. Ancak yazıldığı veya iddia edildiği gibi aylardır değil, bayramda arkadaşlarımızla yaptığımız Paris gezisinden sonra boyut değiştiren bir ilişki bu. 2009'un çok güzel bir yıl olacağına inanmak istiyorum" dedi.

BERGÜZAR KOREL: Yılbaşı gecesi dostlarıyla evdeyim
- Dizi sektöründe 2009’da öncelikle neler değişsin istersiniz?
2000’li yılların başından itibaren dizi piyasası ciddi bir sektör haline geldi. Önceden belki de çoğu insanın bilmediği “reyting” kelimesi hayatımıza girdi ve dizilerin ömürleri bu reyting olgusuna göre belirlendi. Geçtiğimiz 3-4 sene içinde geçmişe oranla televizyonda çok daha kaliteli işler izlemeye başladık. Fakat unutulan bir şey vardı; dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’de olduğu gibi 60 ile 90 dakika arası dizi çekilmez ve yayınlanmaz. Kendi adıma dileğim, çalışma şartlarının, saatlerinin ve hakların 2009 yılında daha insani boyutlarda olmasıdır.
- Sektördü başı çeken projelerden biri de “Binbir Gece”... Bu ekibin bir parçası olmak nasıl bir duygu?

Az önce de söylediğim gibi artık televizyondaki işlerin kalitesi çok değişti. ıyi senaryo, deneyimli oyuncular, iyi bir yönetmen ve yapım şirketi ile başarı kaçınılmaz hale geldi... “Binbir Gece” de bence bu duruma en iyi örnek... Bu işin içinde yer aldığım ilk günden bugüne çok şey öğrendim. Benden çok daha uzun seneler bu işe emek vermiş insanların arasında yer almak hem mesleğim hem de iş ahlakı adına bana çok şey öğretti.
- Gelelim Kelebek’in yılbaşı özel çekimine... Gördüğüm kadarıyla çekimler sırasında çok eğlendiniz...
Evet, çünkü burası zaten çok iyi bildiğimiz bir mekan. Sezon başından beri Onur ile şehrazat’ın evi olarak kullandığımız bu yalıda yılbaşı çekimi yapmak keyifliydi. Zaten dördümüz bir araya geldiğimizde mutlaka eğleniriz, ama bir şey dikkatimi çekti. Bu sezon artık birbirimizi çok iyi tanıdık, birbirimize çok alıştık. Dizi ilk başladığında bir tercihimiz vardı, o da dışarıda çok fazla zaman geçirmemek... Bunu çok iyi ayarladığımızı, dengelediğimizi düşünüyorum. Sonuç ortada... Üçüncü senemizde ve biz hâlâ birlikteyiz, birbirimizi tanıyoruz ve birlikte vakit geçirmekten çok zevk alıyoruz.
- 2009 yılı planlarınız nedir?
2009 benim için zor bir yıl olacak. Üç sezondur devam eden “Binbir Gece” bu sene final yapacak ve belki de benim için her şey tam anlamıyla ondan sonra başlayacak. Kendimi mesleğim adına çok daha fazla geliştirmem gereken bir döneme gireceğimi düşünüyorum. “Binbir Gece”den sonraki tercihimde çok dikkatli olmam gerekiyor. Ve her zamanki gibi dileğim 2009’da tiyatro yapıp değişik karakterlere hayat verebilmek ve iyi bir sinema filminde rol almak...
- Yılbaşı gecesi planınız ne peki?
Son üç seneyi dışarıda geçirdim. O yüzden bu yıl yakın dostlarımla birlikte evde olmayı, keyifli bir yemek yiyip, tombala oynayıp, geleneksel bir yılbaşı gecesi geçirmeyi planlıyorum.

HALıT ERGENÇ: 2009’da biraz dinleneceğim

- şimdi de size soralım; dizi sektöründe bu yıl nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Kanallar için reklam geliri çok önemli, bunu biliyoruz. Tutan bir dizinin de süresi ne kadar uzun olursa aldığı reklam o kadar çok olur. Bu doğrultuda her bölümün süresi mümkün olduğu kadar uzatılmaya çalışılıyor. Çalışma saatleri işte bu sebeple oldukça düzensiz ve uzun... 60 ila 90 dakika arasında bir bölümü çekebilmek için sadece altı gününüz var. 90 dakika uzun metrajlı bir film süresi sayılır ve böyle bir film hiçbir zaman 6 günde çekilmez. Yani dizi süresi 90 dakikaya yaklaştıkça, setlerde zaman günden geceye geceden ertesi güne bağlanmak zorunda kalabiliyor. Bunun sonucunda uykusuz ve yorgun set çalışanları görüyoruz. Böyle bir ekipten zaten nasıl bir verim beklenebilir ki? Öncelikle iş kalitesi düşünülürse, bölüm sürelerinin kısaltılması uygun olur. ış programı ayarlanırsa, sette çalışan herkes hem evine hem de kendine zaman ayırabilir.
- Biraz bu çekimden biraz söz eder misiniz?
Ben fotoğraf çekimlerinde çok rahat değilimdir. Ama dördümüz bir araya gelince durum değişiyor. Bu tarzda bir çekimimiz daha olmuştu, orada da nispeten rahattım. Ama bu kez gerçekten çok eğlendim. Gülünecek çok şey vardı. Zeynel de (Abidin Ağgül) rahat çalışılan bir fotoğrafçı. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
- Yeni yıl çekiminden söz ettik, bir de yeni yıl planlarınızı öğrenebilir miyiz?
Uzun zamandır çalışıyorum. O nedenle biraz kendime zaman ayırmak, dinlenmek ve yeni şeyler öğrenmek istiyorum. Birkaç da seyahat planım var.
- Yılbaşında ne yapmak istiyorsunuz?
Yılbaşına evde girecegim. Rahat, huzurlu ve sıcak bir gece olmasını istiyorum.

TARDU FLORDUN: Biz bir arada çok eğleniyoruz
- Tardu Bey, son dönemde diziler çıtayı iyice yükseltti. Buna rağmen “Binbir Gece” hâlâ başı çekiyor. Türk televizyon tarihine geçebilecek böylesine önemli bir projede yer almak çok hoş olmalı...
Elbette... Sette çalışan her elemanın işini seviyor olmasının bu başarıda büyük payı var bence... Yapımcımız Erol Avcı da son derece titiz bir insan. Böyle bir işte böyle bir ekiple çalışıyor olmak, insana büyük mutluluk veriyor. Severek yaptığımız işin iyi bir şekilde karşılığını alıyoruz.
- Ekip olarak çok iyi anlaşıyorsunuz, bu seyirciye yansıyor ve başarı da beraberinde geliyor. Siz de bizimle hemfikir misiniz?
Doğru... Biz üçüncü senemize girdik. Birbirimizi tanımanın ötesinde, birbirimizi seviyoruz da... Uzun saatler boyu çalışırken eğlenebilecek pek çok şey bulduk. Fotoğraf çekimi de bizim için iş dışında bir araya gelebilme fırsatı oldu. Evet, çok eğlendik.
- Oyunculuğu dizi tiyatro ve sinema olarak ayırmak doğru mu, sizin için böyle bir ayırım var mı?
Bence iş aynı, ama işçilik farklı... Üçünün de tadı farklı. Bence ayırım yapmak doğru değil.
- Yılbaşı planınızı öğrenebilir miyiz?
Kesinleşmiş bir planım yok. Dostlarımla ev ortamında eğlenmeyi düşünüyorum.

CEYDA DÜVENCı: Yeni yıl planlarım arasında anne olmak da var
- Son olarak size sorsam, “2009’da dizi sektöründe neler değişmeli?” diye...
Herkesin güvence altında çalışması ve sigortalı olması en önemlisi... Onun dışında telif hakları yasasının da bir an önce yürürlüğe girmesi şart. Diziler defalarca yayınlanıyor ve kimse para kazanmıyor, bu bence haksızlık...
- Fotoğraf çekiminde yaşananları bir de sizden dinlesek...
Yalı epey soğuktu aslında, ama yine de çok eğlendik. Halit’in getirdiği kahveler ilaç gibi geldi. Biz artık dörtlü olarak kendimize her ortamda eğlence yaratacak durumdayız. Asla herhangi birimizin enerjisinin düşmesine ve üzülmesine izin vermiyoruz. Zeynel (Abidin Ağgül) çok eski arkadaşım ve seneler sonra onunla çalışmak, sohbet etmek çok keyifliydi. Ayrıca Siren Ertan kıyafetlerini giymek de bana keyif verdi. Özetle her şey çok güzeldi...
- 2009 planlarınız nedir?
Dizi sürüyor, “Sürmanşet” her cuma BKM’de seyirci ile buluşmaya devam ediyor. Bunun dışında yüksek lisansımı bitirmeye çabalıyorum. Tüm bunlar sene ortasında bitecek, o zaman da artık anne olmak istiyorum.
- Yılbaşı gecesini nasıl geçireceksiniz?

Kuzenim, eşi ve arkadaşlarımızla evde keyif yapacağız.

Evet, birlikteyiz

- Bergüzar Hanım, son haftalarda Halit Ergenç ile birlikte olduğunuza dair pek çok haber çıktı, ama siz hep sustunuz. Bu bilmeceye gerçekleri anlatarak siz noktayı koysanız...
B.G: Özel hayatım son dönemde sanki memleketin en önemli meselesiymiş gibi çok fazla gündeme getirildi. Bu beni çok üzen, kıran ve rahatsız eden bir durum... Bu ilişkiyi biz kendimize bile itiraf etmeye zorlanırken, konuyla ilgili hakarete varan yorumlar çıktı ve bu da bizi çok yıprattı. 2008’in bu son gününde tek bir cümle ile konuyu kapatmak istiyorum: Evet, Halit ile birlikteyiz. Ancak yazıldığı veya iddia edildiği gibi aylardır süren bir ilişki değil bu... ılişkimiz, arkadaşlarımızla birlikte bayramda çıktığımız Paris gezisinden sonra boyut değiştirdı. ıkimiz adına da çok yeni... Bu kadar eski ve yakın dostken bunu itiraf etmek gerçekten zor oldu. Ama artık mutluyum ve 2009’un çok güzel bir yıl olacağına inanmak istiyorum.
H.E: Maalesef herkes, sanki baska mesele yokmuş gibi bizi ugraş konusu seçti kendine... Hatta bu konuda hakarete bile maruz kalıyoruz. Bu yorumları anlamak gerçekten mümkün değil... Ne kimseyi üzecek ne de yüzümüzü kızartacak bir şey yaşıyoruz. Evet, birlikteyiz. Çok yeni bir ilişki ve mümkünse bunu kendi içimizde yaşamak istiyoruz.