Güncelleme Tarihi:
Türkan Şoray fotoğrafları için tıklayın
Türkan Şoray-Cihan Ünal fotoğrafları için tıklayın
Birlikte çevirdikleri "Mine" filminden sonra evlenen, ancak kızları Yağmur dünyaya geldikten üç sene sonra da boşanma kararı alarak milyonları üzen Türkan Şoray ve Cihan Ünal, 22 sene sonra TRT 1’de yayınlanan "Aşk Yeniden" dizisiyle sevenlerinin karşısına birlikte çıktılar. Boşanmalarına rağmen dostluklarının hiç bozulmadığını belirten Ünal, "Aşkımız hiç bitmedi ki yeniden başlasın" diyor.
Sizler burada yeni bölümü çekmeye çalışıyorsunuz, bir taraftan da dizinin yayından kaldırıldığına dair haberler çıkıyor. İşin aslı nedir?
Cihan Ünal: Özel kanalların gazeteleri olduğu için dizilerini gazeteleriyle duyurmaları çok kolay oluyor. TRT’nin gazetesi olmadığından ve biraz da çabalamadığı için herhalde, birçok arkadaşım, "Dizi ne zaman başlıyor" dediği zaman biz üçüncü bölümü çekiyorduk.
T.Ş.: Gerçekten keyifli bir dizi... Dizinin bir bölümünü izleyen hemen tiryakisi oluyor. İnsanları 40-50 dakikada günlük stresinden arındırıyoruz. İzleyenler de bizimle aynı fikirde. Ayrıca biz sit-com gibi çalışmıyoruz. Diziyi sinema filmi gibi çekiyoruz.
Birçok kişi sizin tekrar bir araya geleceğinizi duydukları zaman çok heyecanlandı. En çok da Yağmur mutlu oldu galiba...
T.Ş: Evet, o çok mutlu oldu.
C.Ü.: Biz de zaten teklif geldiğinde sıcak baktık. Yıllarca çalışmalarımız yüzünden fırsat bulamamıştık. Ben belli bir süre Ankara’da Hacettepe’de tiyatro bölüm başkanlığı yaptım. Bu arada dizi, sinema ve tiyatro çalışmalarımız nedeniyle de bir türlü gelen teklifleri değerlendiremiyorduk. Ekrem ve Kerem Çatay’lar benim geçen yıl da çalıştığım bir ekip. Onlarında bu projede olduğunu öğrenince daha sıcak baktım.
Dizinin hikayesine baktığımız zaman sanki kendi hayatınızı oynuyor gibisiniz...
C.Ü.: Her aile ortamında senaryo gereği yaşanan olaylar oluyordur. O yüzden benzer tarafları da, benzemeyen tarafları da var. Bir kızımızın olması, ayrılmış olmamız, kızımızın yurtdışında okuyor olması benzerliklerden bazıları...
Türkan Hanım biraz önce çekimlerde yastığını, yorganını verip odadan attınız Cihan Bey’i...
T.Ş.: Sonra kıyamadım, tekrar aldım içeri...(gülüyor)
C.Ü.: Mesela bu benzer taraf değil. Biz hiç kavga etmedik. Çok dostça, arkadaşça hallettik her şeyi...
Cihan Bey, şu anda kendimden örnek verirsem, acaba "Türkan Hanım’ı incitir miyim?" diye tedirginlik yaşıyorum. O kadar narin, o kadar kırılgan duruyor ki, ister istemez bu duyguları hissediyorum. Siz de tedirginlik yaşadınız mı?
T.Ş.: Ben kırılacak, nadide bir...
C.Ü.: ...çiceksin sen! Kendisine sorun ben hiç onu inciltmiş miyim?
T.Ş.: Hayır, bana hep çicek gibi baktı. Bana zaten hep "Çiceğim" derdi.
Yıllar sonra bu itirafları yapmak ne hissettiriyor sizlere?
C.Ü.: Biz buna benzer konuşmaları ayrıyken de yaptık. Siz merak etmeyin biz çok iyi arkadaşız. Çocuğumuzla ilgili hiçbir sorunumuz yok.
- Adı üstünde, "Aşk Yeniden"... Hayatınızla da benzerlik taşıyan bir senaryo olduğu için, "Acaba aşklarına kaldıkları yerden devam mı ediyorlar" söylentilerini de gündeme getirdi...
C.Ü.: Bizim aşkımız, sevgimiz, arkadaşlığımız zaten devam ediyor. Yenilenmesine gerek yok ki...
T.Ş.: Oooo... (gülüyor)
C.Ü.: Bu aşkı nasıl yorumladığınıza göre değişir. Biz hayatımızdan çok memnunuz...
HAYATIMI YAZACAĞIM
Şimdiye kadar birçok kez belgeseliniz çekildi. Sizin kendi belgeselinizi çekme fırsatınız olsa Türkan Şoray ismini en iyi şekilde yansıtabilecek detay ne olurdu?
T.Ş.: İki detay olurdu herhalde. Birincisi kamera ve Türkan Şoray olurdu. Çünkü ben gözümü açtığımdan beri kamerayla iç içeyim. İkincisiyse hayatımın dönüm noktası, olağanüstü, güzel yaratık Yağmur...
Hayatınızı kaleme almayı düşünüyor musunuz?
İnternette hálá yıllar önce birlikte rol aldığınız filmlerin afişleri satılıyor. Bunca yıl saklanan afişleriniz küçük meblağlarla sevenlerinize ulaşıyor...
C.Ü.: Bu çok hoş bir şey... Bunca yıl sonra değişmeyen bir sevgiyle karşılıyor insanlar bizi... Her 10-15 yıl yeni starlar ve yeni değerler kazandırıyor. Hem teknik hem de oyunculuk açısından... Her şey değişiyor. İşin güzel tarafı tiyatro eğitimi almış olan insanlar da dizi oyunculuğu yapmaya başladı. Herkes Türkan gibi ışığın sırrını kolay çözemez.
T. Ş.: Ben onu 40 senede çözdüm.
Mücadele etmek lazım, yani... Çabalamadan hiçbir şey elde edilmiyor.
C. Ü.: Önce yeteneğinin olup olmadığını görmek lazım. Bunun üzerine merak, ilgi, aşk, disiplin olması gerekiyor. Çok okumak lazım. Ayrıca kendini muhakkak geliştirmesi lazım.
Birbirlerini anlattılar
T.Ş.: Hayatımda oluşturduğu güven hissi çok önemli. Bir şey olduğu zaman biliyorum ki arkamda Cihan var. Çok zor gerçekten, hangi kelimelerle ifade edebilirim bilmiyorum. Kültürüyle, hayata bakışıyla, efendiliğiyle yaşamımda çok önemli bir yere sahip. Ben Yağmur’a hep, "Gurur duyacağın bir baban var" derim. Cihan sorumluluğunu bilen iyi bir baba... Ayrıca çok iyi bir eşti. Cihan, dört dörtlük bir insandır.
C.Ü.: Türkan’ın iç ve dış güzelliği, oyunculuğu tartışılmayacak şeyler... Türkan’ın o narin yapısı ve iyi insan oluşu beni çok etkilemiştir. Mesleğine olan saygısı ve tabii ki anneliği... Biraz fazla titiz, kendisini de yıpratıyor. Kızım onun ellerinde güvende oldu. Ayrılığımızdan sonra hep irtibat içinde olduk. Yağmur’la ilgili bir şey olduğu zaman muhakkak bana danıştı. Ben uzaktan kumanda gibi de olsa, her şeyi bilmeye gayret ettim. Bu konuda Türkan bana çok yardımcı oldu.
Yağmur bizim ayrıldığımızı hiçbir zaman hissetmedi
Türkan Hanım. Sizin de anne ve babası ayrılmış bir ailenin çocuğu olduğunuzu biliyoruz. Bunun eksikliğini yaşadığınızı söylemiştiniz. Peki, Yağmur, Cihan Bey’in eksikliğini yaşadı mı?
T.Ş.: Biz ona hiçbir zaman ayrıldığımızı belli etmedik. Yağmur babasız büyümedi, ben babasız büyüdüm. Yağmur her saniye babasını yanında hissetti. Cihan da mükemmel bir baba olduğu ve sorumluluklarını bildiği için hiç sorun yaşanmadı. Yağmur çok güzel bir aile ortamında büyüdü. Röportaj: Gözde YILMAZ