Aşkım MİT'e mi gireyim

Hrant Dink suikastı her geçen gün daha da karmaşık hale geliyor. İstanbul Başsavcılığı’nın hazırladığı 22 klasörlük dava dosyasında Trabzon Emniyeti’nin ‘işten attığı’ polis muhbiri Erhan Tuncel’in MİT’e girmek istediği bilgisi yer alıyor. Dosyada yeralan Tuncel’in telefon kayıtlarında sevgilisi Y.K.’ya ‘MİT’e başvurayım mı aşkım? Maaşları iyi, bir yediyüzelli alıyorlar. Hem vatan sağolsun hem parası iyi’ dediği belirlendi.

6250 TELEFON DİNLEME

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı suikasttan sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nden Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in daha önce yapılan telefon dinleme kayıtlarını talep etti. Tuncel’i muhbir olduğu için, Hayal’i de McDonald’s’a bomba attığı için 8 Kasım 2005’ten beri dinleyen Trabzon polisi, Erhan Tuncel’i kayıtlı 5 bin 25, Yasin Hayal’in de kayıtlı bin 225 telefon görüşmesini İstanbul polisine gönderdi. Bunlardan Tuncel’in 46, Hayal’in 17 ses dosyası CD’ye kopyalandı. Dava dosyasında konan bu kayıtların çözümlerinde Büyük Abi Tuncel’in MİT personeli olmak istediği belirlendi. Tuncel’in bu niyeti için sevgilisi olduğu ileri sürülen Y.K.’nın görüşünü aldığı ortaya çıktı.

Erhan Tuncel ile Y.K arasında 31 Temmuz 2006 tarihinde yapılan ve polis kayıtlarına giren konuşma tutanakları da emniyet tarafından savcılığa gönderildi.

27 YKR’LİK BÜYÜK ABİ

İSTANBUL Başavcılığı’nın 3.5 ayda tamamladığı soruşturma kapsamında Erhan Tuncel’in banka hesapları ve para trafiği de incelendi. Savcılık tarafından Türkiye’de faaliyet gösteren tüm bankalara yazı gönderilerek Tuncel’in banka hesapları soruldu. Ziraat Bankası, Tuncel’in kendilerinde hesabı bulunduğunu ve bakiyesinin 23 Ocak 2006 itibariyle 0.27 YTL olduğunu belirtti. Ziraat Bankası, bu hesaba Kredi Yurtlar Kurumu’ndan, Garanti Bankası’ndan ve Karadeniz Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanlığı’ndan yatırılan paraların muhtelif tarihlerde çekildiğini bildirdi. Diğer bankalar ise Tuncel’in kendilerinde bir hesabı olmadığını kaydetti.

SUİKASTLE ilgili tutuklanan Ersin Yolcu Kandıra Cezaevi’nden mahkemeye gönderdiği dilekçesinde üstünde yoğun bir Yasin Hayal baskısı olduğunu savunarak şunları kaydetti: ‘Evet O.S.’yi otogara bırakan kişi benim. Bunu ifadelerimde açıkça belirttim. Yasin Hayal, bana ‘O. S.’yi sen otogara bırakacaksın’ dedi. Şimdi sayın hakimim elim kolum kilitlendi. Çünkü Yasin senin karşına çıkıyor ve diyor ki ‘O. S.’yi terminale bırakacaksın.’ Ne yapabilirdim. Dilim kilitlendi. Sayın hakimim karşı çıkamazdım. Çünkü ben O. S.’nin gitmesini istemiyordum. Bir iki kişi yüzünden kurban seçildik. Tek suçum Pelitli Mahallesi’nde oturmak oldu. Bence Erhan Tuncel de en büyük rollerden birini oynuyor.’

Diğer sanık Zeynel Abidin Yavuz da yine Kandıra Cezaevi’nden mahkemeye gönderdiği dilekçesinde Hrant Dink’in vurulması için ilk olarak teklifin kendisine geldiğini belirterek, bunu kabul etmemesi üzerine Hayal’in kendisin tehdit etmeye başladığını ve korktuğu için İzmit’e kaçtığını söyledi.

BENİ DE MİT’E ALIRLARSA OLUR

Tuncel: MİT’e başvurayım mı aşkım?

Y.K: Hıı...

Tuncel: MİT olayım mı?

Y.K: Erhan saçmalama yaa..

Tuncel: Valla hee...

Y.K: Olur mu ya?

Tuncel: Başvurum kabul olur mu, olmaz mı bilmiyorum da deneyim mi?

Y.K: Olmaz olmaz...

Tuncel: valla

Y.K: Ih, ıh

Tuncel: NİYE MAAŞLARI İYİ , BİR YEDİYÜZELLİ ALIYORLAR...

Y.K: Ya maaş ne önemi var. Senin canın var olmadıktan sonra sağlam kalmazsan eğer...

Tuncel: Niye aşkım

Y.K: Ne demek niye aşkım?

Tuncel: Niye, güzel bir görev vatanı milleti savunuyorsun

Y.K: Erhan parası için mi, vatan millet sağ olsun mu?

Tuncel: HEM VATAN MİLLET SAĞOLSUN HEM PARASI İÇİN...

Y.K: Eee sen öteki tarafa gidersen parayı milleti ne yapacağım ben?

Tuncel.: Ya bir şey olmaz aşkım ne olacak ki? Olmaz mı diyorsun?

Y.K: Olmaz...

Tuncel: Kabul etmeye etmezler büyük bir ihtimalle de...

Y.K: Ya ederlerse...

Tuncel: Ederlerse gitmem.

Y.K: Nasıl gitmem... Boşu boşuna mı başvurdun. Öyle bir fırsat gelecek ayağına, ondan sonra gitmem...

Tuncel: Tamam işim olur seni alırım işte sonra istifa ederim.

Y.K: Hayır hayır...

Tuncel: Olmaz mı diyorsun?

Y.K: Olmaz diyorum.

Tuncel: Doğu’ya gideriz şöyle güzel bir Hakkari’ye Yüksekova’ya...

Y.K: Hehehe... Olmaz olmaz aşkım!

Tuncel: Ya da şöyle gider girerim bir El Kaide’ye...

Y.K: Biz biraz daha az tehlikede, az tehlike içeren...

Tuncel: El Kaide’nin içine girerim, Hizbullah’ın içine girerim...

Y.K: Beni de alırlarsa olur neden olmasın...

Tuncel: Olmaz mı?

Y.K: Ben başvuracaktım da...

Savcılığa gönderilen CD’lerde ilginç konuşmaların da yer aldığı ortaya çıktı. Tuncel’in arkadaşı C. A. ile yaptığı telefon görüşmesinde Dink suikastının da anlatıldığı ve cinayetle eşzamanlı yazdığı GETTO LAZKOPAT isimli bir kitaptan bahsetmesi polis ve savcıların dikkatini çekti. Bu konuşmayı suikastın şifresi olarak değerlendiren savcılık, dava dosyasına koydu. 16 Ekim 2006 tarihli görüşme şöyle:

C.A: Sizin durumlar nasıl, ne var ne yok bişeyler duydum.

Tuncel: 2 ay sonra Allah nasip ederse. Yanımda, anlaştık.

C.A: Neyi? Kitabı...

Tuncel: Hı hı... Yaz yaz, düzenleme kaldı.

C.A: Hı...

Tuncel: Anladın mı inşallah adamlara rezil olmam...

C.A: Allah Allah...

Tuncel: Hı hı, o ayrı, o dediğimden ayrı bir roman yazacağım...

C.A: Hıı...

Tuncel: O da şeyi anlatıyor, tarikat hayatını anlatıyor

C.A: Tamam tamam sonra konuşuruz...

Tuncel: Nereye gideceksin?

C.A: Dinleniyor. Senin yüzünden telefonlarım izleniyor hayvan...

Tuncel: Ne didin?..

C.A: Telefon dinleniyor dedim oğlum...

Tuncel: Bi şey olmaz oğlum.

C.A: Bizi bir adam sanar telefonlarımızı dinlerler Erhan anlayamadın mı?

Tuncel: Dinleyen bu ülkeyi bizden daha mı çok seviyor?

C.A: Hıı... Kim?

Tuncel: Dinleyen dinleyen...

C.A: Ya dinleyenlerin...

Tuncel: Adamın görevi de, bir hata yapmazsan bizi ayrı tutarlar...