Askerde pediküre başladım
Güncelleme Tarihi:
Askerlik, Alişan’ın kişisel bakımına daha çok özen göstermesine vesile oldu: “Askerde pediküre başladım, çünkü uzun saatler bot giyiyordum.”Askerlik, Alişan’ın kişisel bakımına daha çok özen göstermesine vesile oldu: “Askerde pediküre başladım, çünkü uzun saatler bot giyiyordum.”
ÜNLÜLER ASKERLİKLERİNİ NEREDE YAPTI (FOTO-GALERİ)
“Askerliğim bitsin anlatacağım, dost bildiklerim beni aramadı” dediniz. Askerliğiniz bittiğine göre anlatabilirsiniz, kimdi bu dost bildikleriniz?
- Kimlerin aramadığı, inan askerdeyken beni ilgilendiriyordu. Şimdi çok umurumda değil. Belki de insanların işi gücü vardı. Tabii ki bana yakın olan birkaç kişinin aramaması şaşırttı. Artık onların da isimlerini vermeyeyim. Sağ olsun Çağla (Şıkel) her hafta sonu telefon açtı. Sadece beni değil, ailemi de çok aradı. Annemi sık sık arayıp halini hatırını sormuş, Anneler Günü’nü kutlamış, yeğenimin doğum gününe gitmiş...
Peki, Nihat Doğan’ın size kebap getirdiği doğru mu?
- Evet, doğru. Beni ziyaret etti sağ olsun, gelirken de yanında kebap getirmişti.
BAZI EĞİTİMLERDEN YIRTARIM SANMIŞTIM
“Survivor”ı izliyor musunuz? Nihat Doğan’ı takip edebiliyor musunuz?
- Çok fazla izleyemiyorum. Geçen gün izledim, çok zayıflamıştı. İnşallah gelince ben de ona bir tepsi kebapla gideceğim.
15 ay askerlik yaptınız. Bu dönemde hakkınızda çok şey yazıldı, rahat askerlik yaptığınıza dair. Nasıl geçti askerliğiniz?
- Her askerin aldığı eğitimleri aldım. Bana hiçbir iltimas geçilmedi sanatçıyım diye. Hatta açıkçası bazı eğitimlerden yırtarım sanmıştım ama tabii ki orası askeriye ve herkes eşit.
TÜRK FUTBOLUNUN MARKA DEĞERİNİ DÜŞÜRMÜŞÜM
Askerliği ertelemek için Tepecikspor’dan lisans çıkardığınız, sonra bu lisans Futbol Federasyonu tarafından iptal edilince askere gitmek zorunda kaldığınız yazıldı. Bu iddialar hakkında ne söyleyeceksiniz?
- Tepecikspor’da lisansım olduğu doğru ama onu askere gitmemek için yapmadım. Benimki amatör lisanstı ve 1999 yılında çıkarmıştım. Tarihi net hatırlamıyorum, sanırım 2007’de profesyonel lisansımı aldım. Bunun tecil hakkı vardı, ben de kullanmıştım. Herkesin yaptığını yaptım, illegal bir iş yapmadım ki! Ama sanatçı olduğum ve bir de programım iyi gittiği için biraz göze battım. Bir karalama kampanyası başlattılar. İnsanlara durumu anlatamadım. O zaman da söyledim; hakkım olduğu için tecil ettirdim, tecilim bitince de gidip her Türk genci gibi askerliğimi yapacağım dedim. Bu arada lisansım da çok komik bir gerekçeyle iptal edildi. Benim çok geç profesyonel olmam ve çıkan haberler yüzünden Türk futbolunun marka değerini düşürdüğüm gerekçe gösterildi. Ben de tahkim kuruluna başvurdum... Ben askere hiç gitmeyebilirdim, bazı sanatçılar gibi yurtdışından tecil ettirebilirdim. Kimse beni askere göndermedi, ben kendim istediğim için gittim. Bakıyorum da benden sonra hiçbir sanatçının askerlik durumu hakkında bir şey yazılmadı. Benim hakkımda yazı yazanlar da magazin basını değil, bir-iki köşe yazarıydı.
Neden sizi yazdılar sizce?
- Belki de ben o dönem iyi bir malzemeydim, bilmiyorum... Kimsenin artniyetli olduğunu düşünmüyorum ama eğer başkalarını da yazmazlarsa, artniyetli olduklarını düşünmeye başlayacağım.
ASKER ARKADAŞLARIMIN ŞARKILARINA YER VERDİM
Yeni albümünüz “10” için “10 numara oldu, hayatımda yaptığı en güzel albüm” demişsiniz...
- Evet. Öncekiler de çok güzeldi, onlara da haksızlık yapamam ama bu daha bir değişik oldu sanki. Son olarak 2008’de albüm çıkarmıştım. 15 aydır da askerdeydim, piyasada yoktum. Uzun bir aradan sonra bambaşka bir geri dönüş oldu. Bu albümün en büyük özelliği de askerde hazırlanması, içinde asker arkadaşlarımın bana verdiği bestelerin yer alması. Mesela “Tezkere” askerlik arkadaşım Nezih’in (Üçler). Onun da sesi çok güzel. Ona da albüm yapacağım, büyük ihtimalle ramazan sonunda çıkacak. Hatta ileride bir prodüksiyon şirketi de kurabilirim. Albümde ayrıca askerlik arkadaşım ve şimdi de orkestra şefim olan Ceyhun Çelikten’in bestesi de var.
Albümün tamamı siz askerdeyken mi oluştu?
- Ceyhun benden üç ay önce bitirdi askerliğini. Zaten şarkılar belliydi, “Ben gelmeden altyapıları, aranjeleri belli olsun. Ben de gelip okurum” dedim. Buraya gelmeden önce her şey hazırlandı. Her şeyi orada yaptık. Ben o şarkıları okudum, demo olarak da getirdim. Dışarıda olsam altı-yedi ay sürerdi.
TEPKİ İÇİN KLİBİMİ KENDİM YÖNETECEĞİM
İlk klibinizi hangi şarkıya çekeceksiniz?
- “Benim Aşkım” şarkısına. Sözleri Hakkı Yalçın’ın, bestesi de Ceyhun’un. O şarkıdan benim sesimi çıkar, 50 kişiye dinlet, kimse tahmin edemez benim söyleyeceğimi. Çok başka ve güzel bir sound oldu. Klibini de ben çekeceğim.
Yönetmenlik deneyiminiz yok. Sizi de Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz gibi eleştirmesinler?
- Yönetmenlik deneyimim yok ama ben daha önce 350 bölüme yakın süren bir dizide rol aldım. Bir yönetmen olamam, o bambaşka bir iş ama en azından klip çekecek kadar bilgiye sahibim. Ben sadece klip çekeceğim. Zaten klip yönetmenlerine bak, bu işten hiç anlamayan insanlar, ünlü olmuşlar ve astronomik rakamlar istiyorlar. Ben de onlara tepki olsun diye kendim çekeceğim. Prodüksiyonunu House Production yapıyor. Yurtdışından flyingcam getirttik. Bu, sinema filmlerinde kullanılan helikopter kamera. Her türlü olanağı kullanıyoruz ama hâlâ o adamların istediği astronomik rakama ulaşamadık. Anlamış değilim neden o kadar para istediklerini...
ÖNEMLİ KARARLARI ARABA KULLANIRKEN VERİRİM
Nasıl bir şarkı “Benim Aşkım”?
- Bir aşk şarkısı ama darbe yemiş bir adamın şarkısı.
Sizin aşk şarkılarınız nedense hep darbe yemiş âşıklarla ilgili oluyor. Bunun özel bir nedeni mi var?
- Zaten aşk şarkıları çok fazla mutlu olmaz ki! Mutlu biten aşklar çok az. “Benim Aşkım” da sevgilisinden darbe yemiş yalnız bir adamı anlatıyor. Klipte de kadın olmayacak. O şarkıyı dinlerken aklıma arabada giderken sevgilisini ve ayrılığı düşünen, “Acaba hata bende miydi?” diyen bir adam aklıma geliyor.
Şarkıdaki adamın yerine kendinizi koymuşsunuz gibi konuştunuz...
- Ben hiçbir şarkımı kendim için yaptırmadım. Belki de bu şarkıları beni düşünerek yapmışlardır. Benim yaşadığım değil ama herkesin yaşadığı şey var bu şarkıda.
“Arabada düşünen bir adam hayal ediyorum” dediniz. Siz de öyle mi yaparsınız?
- Evet, ben araba kullanmayı, arabada müzik dinlemeyi ve düşünmeyi çok seviyorum. Her işimi araba kullanırken düşünürüm. “Nerede hata yaptım?” diye düşünürüm mesela. Hayatımla ilgili bütün kararları araba sürerken veririm. Bu arada “Tezkere” şarkısı direkt bana yapıldı, bunu açıkça söyleyebilirim.
SON ÇARE GÖRÜCÜ USULÜ EVLENİRİM
“Tezkere”nin sözleri nasıl?
- Nezih, bir gün askerde yanıma geldi, “Senin için şarkı yazdım” dedi. Sözler tamamen beni anlatıyor; önüne gelen durmadan konuşup duruyordu, yalan yanlış yazıyordu, bilip bilmeden günahımı alıyordu ama kalbim temiz şans yine bana gülüyordu, değiştim eskisinden daha iyiyim, hayırlı bir kısmet bulursam evleneyim... Hakkımda çıkan haberler ve bundan sonra kurduğum planlar bu şarkıda geçiyor.
Askerlik de bittiğine göre size hayırlı bir kısmet gerek...
- Bizim ailede evlilik önemli bir şey. Ömür boyu birlikte olabileceğim birisiyle evlenmek isterim. Eğer bu işi yapmasaydım, ailem 24 yaşında beni evlendirirdi, ben de isterdim bunu. Hatta bir kere öyle bir şeyim oldu ama son anda kısmet olmadı. Hayırlı bir kısmet bulamazsam, en son çare görücü usulü evlenirim. Gerçi bana sıra gelene kadar önümde bir sürü insan var, mesela Mahsun Abi (Kırmızıgül).
ASKERDE PEDİKÜRE BAŞLADIM
Çarşı izinlerinizde neler yapıyordunuz?
- Çok fazla bir şey yapamıyordum, çünkü korkuyordum birisi fotoğrafımı çekip yanlış bir şey yazar diye. Sonuçta kimse benim çarşı izninde olduğumu bilemezdi. Bir arkadaşımın oteli vardı, oraya gidip kişisel bakım yaptırıyordum.
Manikür yaptırdığınız haberleri yapılmıştı o dönem, doğruymuş demek ki...
- Evet, manikür yaptırıyordum. Hatta orada pediküre de başladım, çünkü uzun saatler bot giyiyordum ve mecburen özen gösterdim kendime. Sadece ben değil, birçok asker arkadaşım yapıyordu bunu.
KİMSE SENİ TIRAŞ ETMEYECEK ALİŞAN EFENDİ!
Askerden dönenlerin anıları meşhurdur, sizin aklınızda en çok yer eden anınız hangisi?
- Geçen sene Fenerbahçe’nin son maçını radyodan dinledik. Fenerbahçeli arkadaşlarla sevindik, birbirimize sarıldık. Hatta timsah yürüyüşü bile yaptık. Sonra keyifle “Televizyondan bakıp şampiyonluğumuzu kutlayalım” dedik, bir baktık Bursaspor şampiyon! Bu unutamayacağım bir anıydı. Bir de birliğe teslim olduğum ilk geceyi unutamıyorum. Kamuflajı giydim, “Herhalde 15 ay bitmeyecek” dedim, kötü oldum. O gece ranzaya yattığımda ağlamadım ama ağlamaktan beter oldum. Bir de ben hayatımda hiç kendim tıraş olmadım. Gittiğimin ertesi günü komutanım “Tıraş olman lazım” dedi, ben de “Bilmiyorum olmasını” dedim. “Olacaksın, burası askerlik, kimse seni tıraş etmeyecek Alişan efendi” dedi.