Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2005 00:00
Elazığ’ın Bayındır Köyü’nden İstanbul’a göç eden Turan ailesinin küçük oğlu Orhan okudu makine mühendisi oldu ve ‘yalıtım malzemeleri alanında’ 5 fabrika kurdu. ‘Girişimciliği’ askerde öğrendiğini belirten Turan, 30 milyon dolar ciro yapan Ode Yalıtım’la turizm ve enerjiye de girecek.ANADOLU’dan İstanbul’a göçen ailelerin ‘okuyan çocukları’ arasından başarılı girişimciler çıkıyor. Çünkü köyden göç, yeni kentte tutunma çabası genellikle insanları daha girişimci ve mücadeleci yapıyor. Elazığ Keban Bayındır Köyü’nde doğan Ode Yalıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sahibi Orhan Turan’ın hayat öyküsünden de böyle bir girişimci tipi çıkıyor. Orhan Turan makine mühendisi olduğu için bu alana uygun bir girişimcilik düşündüğünü söylüyor ve ‘Aslında diş hekimi olsaydım da yine girişimci olurdum çünkü köyde küçük bir çocukken hep ‘buraları aşmam gerek, herkesten farklı bir şeyler yapmalıyım’ diye düşünürdüm’ diyor ve şöyle başlıyor anlatmaya:3 SINIFIN BAŞKANIYDIM: ‘Bayındır Köyü’nde doğdum. İlk 3 sınıfımı köyümde okudum. Aynı sınıfta 3 sınıf birlikte okurduk ve ben de sınıf başkanıydım. Liderlik özelliğim orada da vardı. Babam İstanbul’da ‘gurbetçi çalışan’ biriydi ama ticaret yapardı. Önce portakal satarmış sonra sırtında halı satmış ve nihayetinde esnaf olmayı başarmış. Esnaflığa geçince bizi de köyden aldı ve ailece 1968’de İstanbul’a yerleştik. Cumartesileri ve yaz tatillerinde babamın dükkanında çalışırdık. Ticareti böyle öğrendim. Kasımpaşa’da ilkokulu bitirdim sonra liseyi bitirdim. Ailemin ekonomik durumu iyiydi ama ben yaz aylarında başka yerlerde çalışırdım. Kardeşlerim ise kendi dükkanımızda çalışırdı. Şu anda biraderlerim babamın dükkanında onunu işini sürdürüyor ben ise yine başka işlerdeyim.’İŞ BULAMADIM: Yüzbinlerce Türk genci gibi üniversite sınavlarına giren ve Yıldız Makina Mühendisliği’ni kazanan Orhan Turan, zor yıllarda okulu bitirir ve iş aramaya koyulur. Turan şöyle devam ediyor: ‘Mühendis olmuştum ama tam 1 yıl iş bulamadım ve strese girdim. Sonra Tuzla’da Enka’da bir iş buldum. Mesai 07.30’da başlıyordu ben 05.30’da yollara düşüyordum. Akrabalarım babama sitem ediyordu ‘bu çocuğu niye bu kadar zorluyorsunuz’ diye. Ama inatçı olan bendim, aile işine bulaşmadan kendim başaracaktım. Enka’da çalışırken, bir taraftan master yapıyordum bir taraftan İngilizce kursuna gidiyordum. 2 yıl böyle çalıştım. Sonra askere gittim.’ASKERLİK ÇOK ŞEY VERDİ: Orhan Turan, girişimci olarak ‘iş başarmada özgüvenini’ askerlikte kazandığını söylüyor. Turan, ‘Hayatım aslında askerlikle değişti. Tuzla’daki 4 aylık eğitimden sonra Hava Kuvvetleri’nde kontrol mühendisi oldum. O zamanlar orduya iş yapan firmaların hak edişlerini çıkarırdık. Bu işlemler sırasında bir işveren gibiydim ve orada işi öğrendim. Askerden sonra da (1984) iki mühendis arkadaşımın Laleli’de kurduğu Ode’ye katıldım. Askerden gelmişim ve taahhüt işleri yapmak istiyoruz. Çünkü imar affı olmuştu.’İlk işim SSK’ya oldu, onda da zarar ettimORHAN Turan, Ode’deki ilk büyük işini de şöyle anlatıyor: ‘İlk işim ‘SSK Kadıköy Dispanseri’nin radyatör değişimiydi ve 900 bin liralıktı. Ancak ondan zarar ettik, iyi hesap yapamamışız. Sonra askerlikte edindiğim çevre nedeniyle oraya iş yapmaya başladık. Ama işler pek iyi gitmedi ve neredeyse girişimciliği bırakma aşamasına geldik. Evden de sürekli baskı geliyordu. ‘Bırak bu işleri geç dükkanımıza’ diye. Önce ortaklarım bıraktılar işleri ve 1987’nin sonunda ben Ode’de tek başıma kaldım. Üstelik 15 milyon TL de borçlu bir şirketle.’Apo Roma’dayken, İtalyan ortak buldumORHAN Turan ikinci fabrikasını da İtalyanlarla ortak kurmuş. Ancak bu yatırım hikayesi kritik günlerde geçiyor. Turan, ‘1998’de Apo Roma’da, yer yerinden oynuyor ama ben de İtalyanlarla masadayım. Onlar Yunanistan’a yatırım kararı almışlar. Uğraşıp ikna ettim ve Türkiye’ye 6 milyon dolarlık ortak yatırım yaptık. 2000 yılında da açtık bu fabrikayı. Bu yatırım bittikten hemen sonra yeni bir yatırım kararı aldık ve 2001’de de üçüncü fabrikayı açtık. 2003’te ise Hollanda’dan ithal ettiğimiz bir ürünün üretim yatırımını yaptık. 2005’te de bir başka fabrika. Böylece hepsi de yalıtım ürünlerinin farklı alanlarında üretim yapan 5 fabrikamız oldu. 1996’da üretimden satışlarımız ciromuzun sadece yüzde 15’iydi, Bu yıl yüzde 89’u üretimden. 5 fabrikamızdan 4 tanesi Çorlu’da bir tanesi istanbul’da.’Yalıtım işine mühendislik formasyonu katıp yürüdümBİR makine mühendisi olarak, mühendislikle ilgili ama farklı bir alan oluşturmanın doğru olacağını düşünen Orhan Turan, yalıtım işinin boşluğunu görerek bu işe ‘bir mühendislik formasyonu kazandırmak gerektiğini’ düşünür, kararını verir; artık sadece yalıtım işlerinde olacaktır. Orhan Turan şöyle devam ediyor: ‘Türkiye’de yalıtım ürünleri satan firmaların bayiliklerini aldım ve satışta ilk üçe girmeyi başardım. 1991’de ‘bu iş böyle olmaz’ dedim ve ithalata da başladım. Çünkü turizm yatırımları patlamıştı ve yalıtım sektörü büyüyordu. Türkiye’de olmayan yalıtım ürünleri ithal ettim ve sattım, pazar oluştu. 1996’ya kadar bu işten ciddi sermaye birikimi yaptım. 1995’in sonunda ise ‘artık bunları Türkiye’de üretmek lazım’ diye düşündüm ve Çorlu’da arsa alıp ilk fabrikayı kurduk.’Dubai’deki Türk Ticaret Merkezi 9 dönüme çıktıARAP coğrafyasıyla pek ilgilenmeyen Türk sanayicilere Dubai Jebel Ali Serbest Bölgesi’nden (JAFZA) davet var. Geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretiyle başlayan sıcak ilişkilerin ardından JAFZA’nın içinde Türk Ticaret Merkezi kurulması için tahsis edilen 5 bin metrekarelik alan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yönetiminin de isteğiyle 9 bin metrekareye çıkarıldı. JAFZA’nın Türkiye’deki tanıtımını ve Türk Ticaret Merkezi Projesi’ni üstlenen Interlink’in sahibi Bessam Yıldırım, ‘Projemiz büyüdü ama yine de 2006 başında tamamlamış olacağız. Şimdi Türk Ticaret Merkezi alanında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile birlikte sürekli bir Türk ürünleri sergi alanı da yapacağız’ dedi. Projenin yaklaşık 30 milyon dolara mal olacağını anlatan Bessam Yıldırım, ‘Bu konuda JAFZA’nın referansı ile Dubai İslamic Bank ile kredi görüşmelerini sürdürüyoruz’ diye konuştu.PINAR BAŞARDI: Bessam Yıldırım, Türk firmalarının Dubai’yi gelişen pazarlarla ticaret için kullanabileceklerini ancak bu amaçla daha köklü ve kalıcı yatırımlarla gelmeleri gerektiğini savundu. Yıldırım, ‘Örneğin Pınar daha önce bayilikle gelmişti yürümedi. Sonra burada daha ciddi yatırımlar yaptılar ihracatları 30 milyon doları aştı. Şimdi de üretim yatırımına hazırlanıyorlar’ dedi. HELÁL GIDA ÖNEMLİ: JAFZA’nın Chief Operating Officer (JOO)’ı Abdullah Rashid Lootah ise Dubai’nin gıda ürünleri konusunda Türkiye’den çok şey beklediğini söyledi. Lootah şöyle konuştu: ‘Hem BAE hem de buradan ihracat yapılan geniş bir coğrafya için Müslümanların gönül rahatlığıyla tüketebileceği nitelikte gıda ürünleri önem taşıyor. Helál gıda temini başka ülkelerden yapılıyor. Türk gıda ürünlerinin kalitesi yüksek, fiyatları uygun. Türk şirketleri için büyük fırsatlar var. Üretim ve ticaret yapmak isteyen Türk gıdacıları için özel imkanlar da sağlıyoruz.’Mimar Leman Gürsoy projenin başındaJAFZA’daki Türk Ticaret Merkezi Projesi’nin mimari tasarımını Türk mimar Leman Gürsoy’un başında bulunduğu bir ekip yapıyor. Leman Gürsoy, binaların Türk-Osmanlı çizgileri taşıması, Türk kültürünü yansıtması için çalıştıklarını belirterek, ‘Buradaki Türk firmaların sayısı 1 yılda iki katına çıktı. Ticaret Merkezi de tamamlandığında Türkiye’nin bölgedeki iş hacmi çok daha fazla artacak’ dedi. Anadolu’daki Avrupa Toplantısı Adana’daDOĞAN Yayın Holding (DYH) tarafından ‘Marka Güçtür’ ana teması ile geçen yıl başlatılan Anadolu’daki Avrupa Toplantıları’nın sekizincisi, 2 Mart 2005 tarihinde Adana Sanayi Odası (ASO) ev sahipliğinde ve Adana’da gerçekleşiyor. Her türlü ulaşım olanakları ile Anadolu ve Ortadoğu’nun dünyaya açılan penceresi durumundaki Adana’daki toplantının bölge sanayicilerinin markalaşma çabalarına ışık tutması hedefleniyor. Toplantıya Sanayi Bakanı Ali Coşkun da katılacak. DYH, ‘Anadolu’daki Avrupa Toplantıları’ ile potansiyeli yüksek kuruluşlara ulaşarak yeni markalar yaratılmasında büyük katkı sağlıyor. Adana Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş, böyle bir organizasyonun Adana’da düzenlenmesinin sevindirici olduğunu belirterek, ‘DYH’nin bu toplantısı Adana’nın 1996’da başlattığı 2’nci Sanayi Hamlesi’ni sürdürme kararlılığındaki Adanalı sanayicilerimizin sesini duyuracak’ dedi. DYH Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise ‘Markalaşma sürecinde başarılı kuruluşlarla, bu süreçte destek sağlayan medya temsilcilerini sanayicilerle biraraya getirerek bir paylaşım olanağı yaratıyoruz’ dedi. Adana Buluşması’nda Reklamcılar Derneği Başkanı Jeffi Medina ve Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök konuşma yapacak.Türk gıdacıların Dubai çıkarması İSTANBUL Ticaret Odası (İTO), 20-23 Şubat tarihlerinde, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde düzenlenen 10’uncu Gulf Gıda ve Otel Ekipmanları Fuarı’na (Golf Food) üçüncü kez Türkiye Milli Katılımı gerçekleştiriyor. Gulf Gıda ve Otel Ekipmanları Fuarı’nda, tüm gıda ve içecek maddeleri (alkol hariç), konserve gıdalar, şarküteri, süt ürünleri, yumurta, deniz ürünleri, balık, dondurulmuş gıda maddeleri, yaş meyve ve sebze, tatlı ürünler, diet gıda maddeleri, et, et ürünleri, unlu mamüller sergileniyor. Fuara katılanlar arasında Yaşar Dış Ticaret, Tamek Gıda ve Konsantre Sanayi, Nuh’un Ankara Makarnası, Filiz Çay Sanayi, Yudum Gıda Sanayi gibi Türk gıda sektörünün önde gelen firmaları var.‘Dinamik Adım’la işlemler ucuzladıDIŞBANK, Dinamik Girişimciler olarak adlandırdığı KOBİ’lerin bankacılık hizmetlerinden yararlanmalarını daha avantajlı hale getirecek ve onları hizmet ücretlerindeki komisyondan kurtaracak yeni bir uygulama başlattı. Türk bankacılık sektöründe ilk kez uygulanan ‘Dinamik Adım’ paketiyle, Dışbank’tan hizmet alan girişimciler, tüm bankacılık işlemlerinden puan kazanıyorlar. Daha sonra, kazandıkları puanlar oranında bankacılık işlemlerinde indirimlerden yararlanabiliyorlar. İndirim oranları yüzde 75’e varabiliyor. Sistemde ‘Dinamik Puan’lar her ay yeniden hesaplanıyor. Bir ay içinde toplanan puanlar bir sonraki ay boyunca kullanılabiliyor. Antalya’da Side Cola Perge Bira fabrikasıKAYNAK suyu işleme tesisinin yanı sıra, narenciye paketleme tesisi ve beş yıldızlı 3 otele sahip Süral Şirketler Grubu’nun, kurduğu kola ve bira fabrikası açıldı. Süral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Süral, Antalya’daki otellerin, bira ve kolayı daha ucuza satın alacaklarını söyledi. AKP Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu da Süleyman Süral’ın turizm, tarım ve sanayide önemli yatırımlar yapmış değerli bir işadamı olduğunu belirterek, ‘Burası önemsenmesi gereken bir fabrikadır. Böyle bir yatırım yaptığı için Süleyman Süral’ı kutluyorum’ dedi. Side Cola ve Perge Pilsener Bira fabrikası günde 200-300 hektolitre kola ve bira üretecek. 23 dönüm üzerine kurulan fabrika 20 milyon Euro’ya mal oldu.
button