Güncelleme Tarihi:
SHOW TV'nin fenomen dizisi Aşk Laftan Anlamaz yine çok heyecanlı bir bölüm ile seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Çarşamba akşamlarının keyifle izlenen dizisi Aşk Laftan Anlamaz'da Hayat hatırlamaya başlıyor. Murat ve Hayat arasında romantik anlar yaşanacak. İşte Aşk Laftan Anlamaz 7. bölüm fragmanı..
Aşk Laftan Anlamaz dizi dün akşam 6. bölümde; Murat, Kerem ve Doruk, Cenk’in şikayeti üzerine geceyi karakolda geçirmek zorunda kalırlar. Yaşanan bu kötü olay, Hayat ve Murat arasındaki buzların daha da erimesini sağlar. Ayrıca Cenk’i köşeye sıkıştırıp, resimleri neden basına verdiğini de öğrenirler. Gerçekler ortaya çıktığında Murat, Didem’in anlaşmasını fesheder. İpek’in babası sürpriz bir şekilde kızını ziyarete gelir. İpek her ne kadar heyecanlansa da babası sadece para istemek için gelmiştir. İpek parası olmadığını söylediğinde ise arabasını satmasını ister. Bunu öğrenen Hayat, arkadaşının durumuna dayanamaz ve sorunu halleder.
“Aşk Laftan Anlamaz”ın 5. bölümünde; Hayat Murat'ı Didem'le, Murat da Hayat'ı Cenk'le gördükten sonra aralarında buzdan duvarlar örülür. Üstelik Hayat yaşadığı kötü olayı Murat'tan saklar. Didem ve Murat'ın göl evinde çekilen samimi pozları gazeteleri doldurur. Azime bunun üzerine heyecanlanır ve Didem'le tanışmak ister. Murat ise son derece sinirlidir ve kendini aklamaya çalışır. Sarte, konsept fikri için çalışmalara devam etmektedir. Murat ve Doruk, tasarımcılardan gelen hiçbir fikri beğenmedikleri için iş başa düşer. Tuval ve Hayat da ekibe dahil olur. Murat, Tuval sayesinde fotoğrafları kimin basına verdiğini öğrenir. Doruk, Hayat'ın yaşadıklarını biliyordur. Bunu abisiyle paylaşıp Cenk'in gerçek yüzünü gösterecek midir?
AŞK LAFTAN ANLAMAZ 7. BÖLÜM FRAGMANI
Aşk Laftan Anlamaz son bölümlerde Murat’ın da depresif halleri, Hayat’ı yanlış anlaması, bir yandan da babaannesinin Didem’i gerçekten gelini zannetmesi derken kafası oldukça karışıktı. İki kardeş bir yanda, üç arkadaş bir yanda erkekler ve kadınlar hakkında kendi engin deneyimleri ile karşı cinslerini oldukça gömdüler. Daha doğrusu Hayat ve Murat birbirlerini düşünerek bütün kadınları ve erkekleri gömerken Doruk, Aslı ve İpek onları dinleyip bir yandan şaşırıp bir yandan gülmekle meşgullerdi, oldukça şirin ve hoş sahnelerdi.
Şirin ve hoş şeyler yaşanırken itici şeyler olmuyor mu? Tabi ki oluyor! Bu bölümün yarısından çoğunda Hayat’ın annesi Emine’yi gördük. Ne komedi unsuru olarak, ne anne olarak gerçekten izlenesi bir karakter değil. Bölüm başında geldi Hayat’a kısmet aramaya başladı. Damat adaylarını sıralaması, sürekli bir kısmet arayışı, sonra Kerem’i yanlış anlaması derken o kadar çok sahnede vardı ki izleyiciyi oldukça baydı. Emine’nin anne karakteri olarak empati yapılası, sevilesi bir yanı yok maalesef. Bu zamana kadar hep Hayat’ı bir şeyleri zorlayan bir anne profili çizdi ve hiç hoş değil. Ayrıca Emine ve Fadik’in sahnelerini senaristler güldürmek için yazıyorsa da maalesef güldürmekten çok daraltıyor. Bir de bu bölümdeki kadar fazla olursa itici güç oluyor maalesef. Emine’yi azaltalım, hatta tamamen diziden gönderelim. Yanında Fadik’i de gönderebiliriz.
Aşk Laftan Anlamaz bölüm boyunca dediğimiz gibi Hayat ve Murat arasında kıskançlık vardı. Didem’i gören Hayat her gördüğünde delirdi. Hayat’a çiçek geldiğinde Murat çıldırdı. Birbirlerine bakışlarında ikisi de gözlerinden ateş çıkararak birbirlerini vurmayı deniyorlardı. Kıskançlığın getirdiği gerginlik ve sinir ile birbirlerine sürekli trip attılar, laf sokmaya çalıştılar. Bunun yanında Çağla’yı da defalarca kazaya kurban ettiler. Çağla ikisinin siniri arasında kaldığında gülümsettiler. Kıskançlığın dışında Murat’ın sinirinin hakimiyeti altında Hayat başkaları yanında rencide de edildi. Murat, Hayat’ın tasarımların sıradan olduğu fikrine katıldığı halde tasarımcıların yanında Hayat’ı ezmeye çalıştı, ki bu sahneyi pek sevmedik açıkçası. Ne olursa olsun bir çalışanını “en sevdiğim çalışan türü önerisi olmayıp eleştirendir” diyerek ezmeye çalışmamalıydı. Ki Hayat fikrini Çağla’ya anlatırken kulak misafiri olarak duyan ve tasarımcıların yüzüne söylemesini isteyen de Murat’tı.