AÅŸk kimin mektubu?

Güncelleme Tarihi:

AÅŸk kimin mektubu
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 10, 2009 10:47

Mektubunuz var!
Yollayan ise…
O!

Haberin Devamı

Öyle bir anda çıkıp gelir ki…

Hiç beklemediÄŸiniz bir anda, hiç beklemediÄŸiniz ÅŸekilde… Â

Kalbinizdeki duyguları coşturur.

İçinizdeki kelebeği uçurur.

Gelir, sizi baştan yaratır.

Gözünüzü karartır.

Ruhunuzu arıtır.

Rüzgar mı, fırtına mı, alabora mı, kasırga mı, coşup çağlayan sel mi…

Ne olduğunu anlayamazsınız.

Hatta neye uğradığınızı şaşırırsınız.

İçinizde cevabını ararsınız.

Siz duygularınızın ortasında arayıştayken o gelip ruhunuza giriverir.

Usuldan…

Bir sarmaşık gibi büyüyerek, sararak dolanır kalbinize. Fark ettirmeden… Ele geçirir sizi, kalbinizi hatta ruhunuzu…

Usuldan hayatınıza girer ama sizi öyle bir etkisi altına alır ki…

Büyü gibi…

Çözemezsiniz.

Çözmeye, anlamaya çalıştıkça daha da karmaşıklaşır.

Çözmek yerine yaşamak...

Yaşarken anlam kazanır.

Öyle bir şeydir ki, nevi şahsına münhasır…

Yaşanır her şeyiyle…

Haberin Devamı

Acısıyla tatlısıyla, sevinciyle hüznüyle…

İkilemiyle vazgeçilmezliğiyle, öfkesiyle nefretiyle, kıskançlığıyla, şefkatiyle…

Kalpte ve tende bıraktığı iziyle…

AÅŸk!

Yaşarsınız, iliklerinize hatta her bir hücrenize işler.

Sonra…

……………..

………………

Bir an gelir, bir ÅŸey olur.

Adı olmayan bir şey…

YavaÅŸ yavaÅŸ ya da bir anda biter aÅŸk.

Gözünüzde onsuz her şey anlamını yitirse de, sizi nefes aldırmayacak duruma getirse de…

Ya da bittiği sanılır, hüznün dibini boylatsa da, insanın içini acıtsa da.

Ayrılığı hiç istemeseniz de, öyle ya da böyle biter işte.

Çok şey yaşanmıştır, paylaşılmıştır ama bir an gelir, sanki yaşanmamış gibi silikleşir birçok şey.

Ağlarsınız, gözyaşlarınız denizlere karışır.

Diliniz susar, kalbiniz kanar.

Canınızdan can kopar.

Ruhunuzsa ezilmiş çimler ötesinde, anılar ve hüzünle sulanan bir lalezar…

***

Yavaş yavaş ya da bir anda…

Biter her ÅŸey.

Hele bu bitiş ummadığınız bir anda, ummadığınız bir şekilde gerçekleşmişse...

Sözlere dökülemiyor ama bir şeylerin tükendiği belliyse…

Bitişin ilk adımı, ayrılığın ilk basamağında sizi bekliyorsa…

Ve o an kalbiniz tekliyorsa…

Ayrılığın gölgesinde; içimizdeki duyguların yolculuğunda koşuyor koşuyorsak acının hüznü meze yaptığı masalara…

Efkarlanıp coşuyorsak…

Haberin Devamı

Ama tutamıyorsak, içimizdeki beni, kalbimizdeki gölgemizi…

Ve sebebini bulamıyorsak…

Onun içimizde olduğunu biliyor ama artık dokunamıyorsak…

Sevgilimizin yerine yokluğunu kokluyorsak…

Sessiz ama sesli fırtınalar koparıyorsak…

Sözler susuyor.

Veeeeee…

Film en aÅŸk yerinde bitiyor!

***

Bizi hoyrat yalnızlık poyrazından alıp, ruhumuzu hoş duygularla okşayan incelikler diyarında mest olduğumuz meltemlerle buluşturan ve bir süre sonra da hırçın ayrılık fırtınaları koparan aşkı, sevdayı hangimiz yaşamadık?

Tüm bu halleri, aşkı, fırtınaları, kelimelerin yetmediği anlatamadığımız hisleri, çaresizlikleri, bitişleri anlattığı cümlelerini kalbiyle harmanlayıp, hepimizin yaşadıklarını incelikle işleyen ama daha da önemlisi tüm bunları bize aktarırken kaleminden çıkan kelimeleri  ‘meltem’ serinliğinde kalbimize nahifçe bırakan biri var.

Meltem SancaktaroÄŸlu!

Haberin Devamı

‘Aşk Kimin Mektubu?’ adını verdiği kitabıyla…

Aşkı tüm yoğunluğu, derinliği, yaraları ve çıkmazlarıyla ilmek ilmek ördüğü satırlarıyla, konusu aşk olan kitaplara yeni bir boyut ekleyen Meltem, yazılarında lirik anlatımı tercih ediyor.

Aşkın dalgalandırdığı duygu bayraklarını kalbimizin gönderine meltemle çekerek…

Usulca ya da bir anda hayatımıza giren sevdada yaşananlar, yaşanamayanlar…

Sahi, aÅŸk kimin mektubu?
Aşk için yazılan hiçbir şey yanlış olamaz!
Hele de gönülden coşup taşan duygularsa kağıt üzerinde somutlaşan…
İçine yoğun duygular koyulmuş, üzerine tutku pulu yapıştırılıp, kalbinize yollanan mektubun yazarı kim?

Size, kalbinize mektup yazan var mı?

Haberin Devamı

Aldığınızda önce kalbinizin üstüne koymak…

Ardından da o mektubu anlatılmaz heyecanla açmak…

Ve o mektupta kendini bulmak hatta satır aralarında kaybolmak…

Dünyalara değişmezsiniz o anı değil mi?

Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!