Aşk Hikayesi filmi şimdi gerçek oldu
Güncelleme Tarihi:
Kasım CİNDEMİR/WASHINGTON
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2006 00:00
1970’li yıllarda tüm dünyayı kasıp kavuran "Aşk Hikayesi" filminin başrol oyuncusu Ryan O’Neal, yıllar sonra aynı rolü gerçek yaşamında oynuyor. O’Neal, 17 yıl birlikte yaşadığı, ama ağır kanser hastası olduğu ortaya çıkan sevgilisi Farah Fawcett’e evlenme teklif etti. Fawcett de 5 yıl önce lösemi olduğu ortaya çıkan O’Neal’i, ayrı olmalarına rağmen yalnız bırakmamış ve hastalığı yenmesine yardımcı olmuştu.
TÜM zamanların en çok izlenen filmlerinden biri olan "Aşk Hikayesi"nin (Love Stroy) başrol oyuncusu Ryan O’Neal, yıllar sonra filmdeki rolüne benzer bir rolü gerçek yaşamında üstlendi. Ryan O’Neal, evlenmediği ama 17 yıl birlikte yaşadığı ünlü yıldız Farah Fawcett ile dünya evine girmeye hazırlanıyor. 1970’li yıllarda "Charlie’nin Melekleri" dizisiyle tüm dünyada büyük bir üne kavuşan Farah Fawcett’in ilerlemiş düzeyde bağırsak kanseri olduğu kısa bir süre önce ortaya çıkmıştı.
Aktör Ryan O’Neal, oğlunun annesi Farah Fawcett’le yakından ilgilenebilmek için, 1997’den beri ayrı yaşadığı büyük aşkıyla evini yeniden birleştirdi ve Fawcett’e evlenme teklif etti. O’Neal’ın bir dostu, "Film gerçek oldu. Bu bir aşk hikayesi. Mutlu sona hazırlanıyorlar" dedi.
KADERİMİZ BİRLİKTE
O’Neal’ın Fawcett’a "Bizim kaderimiz birlikte çizilmiş" dediği de belirtildi. Ünlü yıldızın bağırsak kanserinin çok ilerlediği, çok yoğun radyoterapi ve kemoterapi uygulanmasına başlandığı da ifade edildi. Farah Fawcett’in güçlü iradesi, yaşama olan inancı ve sevgisi ile kanseri yeneceğine inanılıyor.
Ryan O’Neal, beş yıl önce lösemiye yakalandığında yanında Fawcett’i bulmuş ve hastalığı yenmişti.
Tüm zamanlarIn en İyİ fİlmlerİnden
Erich Segal’ın çok satan romandan beyazperdeye uyarlanan 1970 tarihli "Aşk Hikayesi" (Love Story) filmi, tüm zamanların en çok izlenen filmlerinden biri. Arthur Hiller’ın yönettiği, başrollerini Ryan O’Neal ve Ali MacGraw’ın paylaştığı film, Fransız besteci Francis Lai imzalığı müziğiyle de unutulmazlar arasına girdi. Amerikan Film Enstitüsü (AFI), Aşk Hikayesi’ni "tüm zamanların en iyi dokuzuncu filmi" olarak ilan etti. Filmin konusu kısaca şöyle:
Oliver (Ryan O’Neal) ve Jennifer (Ali McGraw), birbirlerine çılgınca aşık olan iki gençtir. Oliver, sevdiği kadın için "para ve iktidarı temsil eden" babası ile çatışmayı göze alır. Jennifer de eşinin avukat olabilmesi için her türlü özveriyi gösterir ama yakalandığı kanserden kurtulamayarak ölür. Filmde baba ile oğulun bir diyaloğu yıllarca unutulmadı: Jennifer’in bakımı için Oliver, babasından para istemek zorunda kalır. Baba "Üzgünüm" der. Oliver, gözlerinden yaşlar süzülürken "Sevmek, asla üzgünüm dememektir" karşılığını verir.
Aktör Ryan O’Neal, oğlunun annesi Farah Fawcett’le yakından ilgilenebilmek için, 1997’den beri ayrı yaşadığı büyük aşkıyla evini yeniden birleştirdi ve Fawcett’e evlenme teklif etti. O’Neal’ın bir dostu, "Film gerçek oldu. Bu bir aşk hikayesi. Mutlu sona hazırlanıyorlar" dedi.
KADERİMİZ BİRLİKTE
O’Neal’ın Fawcett’a "Bizim kaderimiz birlikte çizilmiş" dediği de belirtildi. Ünlü yıldızın bağırsak kanserinin çok ilerlediği, çok yoğun radyoterapi ve kemoterapi uygulanmasına başlandığı da ifade edildi. Farah Fawcett’in güçlü iradesi, yaşama olan inancı ve sevgisi ile kanseri yeneceğine inanılıyor.
Ryan O’Neal, beş yıl önce lösemiye yakalandığında yanında Fawcett’i bulmuş ve hastalığı yenmişti.
Tüm zamanlarIn en İyİ fİlmlerİnden
Erich Segal’ın çok satan romandan beyazperdeye uyarlanan 1970 tarihli "Aşk Hikayesi" (Love Story) filmi, tüm zamanların en çok izlenen filmlerinden biri. Arthur Hiller’ın yönettiği, başrollerini Ryan O’Neal ve Ali MacGraw’ın paylaştığı film, Fransız besteci Francis Lai imzalığı müziğiyle de unutulmazlar arasına girdi. Amerikan Film Enstitüsü (AFI), Aşk Hikayesi’ni "tüm zamanların en iyi dokuzuncu filmi" olarak ilan etti. Filmin konusu kısaca şöyle:
Oliver (Ryan O’Neal) ve Jennifer (Ali McGraw), birbirlerine çılgınca aşık olan iki gençtir. Oliver, sevdiği kadın için "para ve iktidarı temsil eden" babası ile çatışmayı göze alır. Jennifer de eşinin avukat olabilmesi için her türlü özveriyi gösterir ama yakalandığı kanserden kurtulamayarak ölür. Filmde baba ile oğulun bir diyaloğu yıllarca unutulmadı: Jennifer’in bakımı için Oliver, babasından para istemek zorunda kalır. Baba "Üzgünüm" der. Oliver, gözlerinden yaşlar süzülürken "Sevmek, asla üzgünüm dememektir" karşılığını verir.