Güncelleme Tarihi:
Yaz başında "Durup Dururken" adlı yeni bir albüm çıkaran Nükhet Duru, şimdi bir konserden diğerine koşturuyor. Bu maratonun son durağı ise Bozcaada oldu ve sanatçı "Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali" kapsamında sevenleriyle buluştu. İlk kez ziyaret ettiği adanın sardunya kokulu sokaklarında uzun yürüyüşler yapan Duru, "Böyle hoş bir atmosferde, yanınızda özel biri olsun istemez miydiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Öyle bir eksiklik hissetmedim. Ben yalnız daha iyiyim."
Dün akşam Bozcaada Kalesi’nde konser verdiniz... İlgi beklediğiniz gibi miydi?
- Evet, kesinlikle... Yaklaşık 10 bin kişi izledi konseri, çok keyifliydi. Konsere yeni albümümden şarkılarla başladım. Sonra hareketli şarkılara geçtim. Bana çok güzel ayak uydurdular. Hep birlikte coştuk.
Gerçekten coştunuz. Genç kızları sahneye alıp onlarla birlikte göbek bile attınız.
Plaket de aldınız konserin ardından, değil mi?
- Evet, Bozcaada Belediye Başkanı Mustafa Mutay, gecenin anısına plaket ve hemşehrilik beratı verdi. Ama her şey bir yana bu ada kaçamağı bana çok iyi geldi. Televizyon programı, sahne çalışmaları, albüm derken, bu yıl tatil yapmaya doğru dürüst fırsat bulamamıştım. Bozcaada’da geçen iki gün ilaç gibi geldi.
Bozcaada’ya ilk gelişinizmiş bu, nasıl buldunuz?
- Davet alınca hiç düşünmeden kabul ettim ve kesinlikle Bozcaada’ya aşık oldum. Bu yaşıma kadar neden buraya gelmemişim ki? Gerçekten büyük eksiklik.
Yani bundan sonra adayı daha çok ziyaret edeceksiniz...
- Sanatçılar çok yer dolaşır bilirsiniz, ama ben nereye gidersem gideyim gönlüm burada kalacak. Ve evet, bundan sonra sık sık Bozcaada’yı ziyaret edeceğim.
Adada günbatımı çok güzel olur. Siz izleme şansı bulabildiniz mi peki?
- Evet, izledim. Meğer günbatımında burada güneş ve ay dans ediyormuş.
Böyle hoş bir atmosferde, yanınızda da özel biri olsun istemez miydiniz?
- Öyle bir eksiklik hissetmedim açıkçası... Çünkü ben yalnız daha iyiyim.
Aşk yerine adadan konuşmaya devam edelim o halde... İstanbul’a döndüğünüzde, soranlara nasıl anlatacaksınız buraları?
n Mavi boyalı pencerelerden sardunyaların sarktığı ve kokularını saçtığı beyaz bahanalı eski Rum evleri, eski taş yapılar, dar sokaklar... Kapılarının önünde oturup, geçenlere "buyur" diyen teyzeler. Gerçekten rüya gibi bir yermiş Bozcaada... Hem manzarasıyla, hem insanlarıyla...
Sokaklarda dolaşırken tüm ilgi sizin üzerinizdeydi. Bir de fark ettim ki, size bakarken insanların gözlerinin içi
- Aslında pek şaşırmıyorum, çünkü bu ilgiyi hep yaşıyorum. Ama alışkanlık haline de gelmedi. Kayıtsız değilim yani... O sevgiyi her hissettiğimde inanılmaz mutlu oluyorum. Her bir kişi önemli benim için. Birlikte sıcacık duygular paylaşıyoruz o anlarda...
Sanırım bu sizin çok pozitif olmanızdan, öyle görünmenizden kaynaklanıyor...
- Doğru, pozitif biriyim. Onlar benden alıyor, ben de onlardan alıyorum o pozitif enerjiyi... Hayat bir paylaşımdır sonuçta. Siz olumlu olduğunuz zaman karşı taraf da aynı duygularla yaklaşıyor. Önemli olan bunu kesintiye uğratmamak.
Ya 1984 senesine ait plağınızı eline alıp gelmeleri nasıl bir sürpriz oldu sizin? Üstelik bunu yapan henüz 20’li yaşlarının başında olan bir gençti...
- Tabii ki benim için hoş bir sürpriz oldu. Plağımı bunca sene korumuşlar. Burhan adlı o gencin plağımı babasından aldığını öğrendim. Babadan oğula geçen bir hayranlık, bir sevgi... Kim ihya olmaz böyle bir durumda?
Gençleri ve ileri yaştakileri bir kenara bırakalım; çocuklar da size hayran. "Nükhet Duru gelmiş" diye koşuşturuyorlar ortalıkta. Sevginin en saf hali, değil mi?
- Bu şaşırtıcı değil ki, ben de çocukları çok seviyorum çünkü... Saftır onlar, onlarla bir aradayken sanatçı olmak, ünlü olmak diye bir şey yoktur. Çocuklarla o anı yaşarsınız. Orada sadece anneyim, teyzeyim, ablayım, halayım. Ne sıfat koyarsanız koyun, aslolan ben mutluyum.
Nükhet Hanım, yanınızda iki gündür bir kız çocuğu var. Akrabanız mı?
- Hayır, 4 yaşındaki Eda benim yeni nesil sevenim. Hayatın devamı gibi bir şey.
-9 Evet... Program büyük ilgi gördü. Yeni yayın döneminde de yayınına devam edeceğiz. Ancak farklı bir kanalda olacak.
Bağbozumuna özel kostüm tasarladım
Sokaklarda dolaşırken giydiğiniz kıyafet de en az sahne kostümünüz kadar şık ve hoş... Nereden alıyorsunuz bunları?
- Öncelikle iltifatınız için teşekkür ederim. Bozcaada’dan konser için davet alınca, "Bağbozumu Festivali" denince heyecanlandım. Bir anda üzüm bağlarında olduğum duygusuna kapıldım ve kıyafetimi de kendim tasarladım. Aynı gün, aynı heyecanla atölyemizde dikildi. Tıpkı sahne kıyafetim gibi... Biliyorsunuz kıyafetlerimi bir süredir kendim tasarlıyor ve kendi atölyemde diktiriyorum.