Güncelleme Tarihi:
“Yok Böyle Dans”ın yarışmacılarından Nilgün Belgün, “Kızım yaşındakilerle rekabet ediyorum” diyor. Ama yarışmanın kendisine büyük katkıları olduğunu da eklemeden edemiyor: “Forma girdim, mini etek giymeye başladım. Bir de aşkın dansa benzediğini anladım. Kimse kimsenin ayağına basmazsa, ilişki başarıyla yürüyor.”
Nilgün Belgün, yılların sanatçısı... Normalde bu kadar tecrübeli birinin değerlendirme yapanların koltuğunda oturması gerekirken, siz jüri karşısında olmayı tercih ettiniz. Neden?
- Aynaya baktığımda cesur, çalışkan, kendine güvenen, yaşını büyük keyifle yaşayan bir kadın görüyorum. Ben birtakım şeyleri aştım. Birinin beni değerlendirmesi, not vermesi, beni hoş görmesi ya da görmemesi benim için hiç önemli değil. Hayatım içinde yıllarca yarıştım, halen de yarışıyorum. Hayat bir yarış zaten. Daha iyi, daha başarılı olmak için, daha çok para kazanmak için, istikbalimizi daha sağlamlaştırmak için hep bir koşturmaca içindeyiz. Kompleksleri, egoları aştım ben.
Nasıl aşılır bunlar?
- Hayatım boyunca mala mülke değil, kendime yatırım yaptım. Düşüp düşüp tekrar kalkmanın yollarını aradım. Kendine yatırım yapınca, bir gün diyorsun ki; “Önemli olan tek şey insan olmak”. Bir de ben yaptığım her şeyden mutluyum, bu çok önemli. Sevdiğim işi yapıyorum. Şu zamanda kaç kişi sevdiği işi yapıyor? Bu noktada hayata 1-0 galip başlıyorum. İkincisi; sevdiğim, özen gösterdiğim, önem verdiğim, benimle aynı frekansta olan insanlarla hayatı paylaşıyorum. Hiçbir zaman ruhumu şeytana satmadım! Benim için para daima ikinci planda. Hiç öyle para hırsım, marka çantalara merakım olmadı. Gerçi bu yaşta biraz markalara merak sardım, “Artık ben de edineyim bir tane” diyerekten. (Gülüyor)
MİNİ ETEK GİYMEYE BAŞLADIM
Yılların Nilgün Belgün’ü son birkaç yılda sanki insanlara daha çok ulaşmaya başladı ve daha şöhretli oldu...
- İstikrarlı oluşu sayesinde insanlar Nilgün Belgün’e güvendi artık. Onun yalan söylemeyeceğine, olduğu gibi bir kadın olduğuna, oyunculuğunu sadece setlerde yaptığına inandılar. İnsanlar seviyor onu. Bunu, bu yarışmada da çok hissettim. O kadar çok mesaj geliyor ki... Geçen gün Twitter’a şöyle yazmışlar: “Maslak’ta deprem mi var? Yok, yok Nilgün Belgün dans ediyor.”, “Nilgün Belgün sen kaç yaşındasın? 35 var mısın?” Son ikiye kaldığımda da mesajlar yağdı. Herkes kalmamı istiyor. Üstelik birlikte dans ettiğim arkadaşlarımın hepsi kızım yaşında.
Kızınız yaşındakilerle rekabet halindesiniz. Buna herkes cesaret edemezdi...
- Bu teklif benim bir tiyatrocu arkadaşıma daha gitti. Gerçekten de cesaret edip, kabul etmedi. Acun bana teklif getirdiğinde ben de düşündüm aslında. Dans konusunda bir iddiam yok ama sosyal sorumluluk projesi olduğu için kabul ettim. Sonra kendimi buldum yarışmada. Orada mutlu olduğumu hissediyorum. “Neden” dersen... Ben zaten dans etmeyi çok severim. Ruhumda var bu. Yaşıma başıma bakmadan her gün üç saat çalışıyorum. Forma da girdim, mini etekler giymeye başladım. Mavi anemon çiçeğinden kremim ve spor yerine geçen dansım sayesinde aynalarla gayet barışığım! Bu arada inan ki kimseyle yarışmıyorum. Oradaki arkadaşlarımı o kadar çok seviyorum ki... Anaç tavuk gibi hepsini sarmaladım. Ben gideyim, onlar dursun istiyorum.
TEK KİŞİLİK OYUNLA SAHNEDE OLACAĞIM
Bu arada tiyatro çalışmalarınız nasıl gidiyor?
- Üç senedir Ali Poyrazoğlu ile “İyi Günde Kötü Günde”yi oynuyoruz. Ali çok ısrar ettiği için, ocak ayından sonra da tek kişilik, stand-up tarzı bir oyunla sahneye çıkacağım. Şarkılar, müzikler, danslar olacak. Ali’ye “Ben sıkılırım tek başıma oynamam” dedim, “Hayır, senin artık tek başına oyun oynama vaktin. Ben arada kulise uğrar, eğlendiririm seni” dedi. Madem ki bu ülkede bir oyuncu olarak görevim var, tamam o zaman yapacağım.
AYAKLAR KARIŞINDA İLİŞKİ BİTİYOR
“Aşk, dans etmeye benziyor. Partnerinle uyum sağladığın zaman, birbirinizin ayağına basmadığınız zaman ilişkiniz de güzel gidiyor. Ayaklar bir yerde karışınca, ilişki de bitiyor. Dans hayatın her yerinde var. Evliliklerde de var, ilişkilerde de. Partnerinle uyumlu dans etmek zorundasın. Herkes kendi alanında rahatça hareket etmeli.”
ÇİRKİN ADAM SEVMEM
Sizin gibi cıvıl cıvıl bir kadını istemeyecek adam düşünemiyorum ben...
- Bu cıvıl cıvıl kadını isteyecek adam çok da, bu kadının isteyeceği, içine sindireceği erkek yok.
Nasıl bir erkek sizi çok etkiler?
- “Bu yaştan sonra elindekiyle idare et” diyen olabilir. Hayır, belli bir yaştan sonra çıta daha bir yükseliyor. Mesleğinde başarılı, eli yüzü düzgün bir adam olacak. Çirkin adam sevmem. Hoşgörülü, vicdanlı olacak. En önemlisi; içi dışı bir olsun. Nerede bütün bunlar? Dört kadın alınıyor da, dört erkek alınabiliyor mu? Bu verileri ben ancak dört kişide toplayabiliyorum!