Aşk bize Tanrı’nın bir lütfu
Güncelleme Tarihi:
Oyuncu ve şair Eylül Deniz, yeni şiir kitabı “Yarım”la bir kez daha okurların karşısında... Ağırlıklı olarak aşka, umuda ve umutsuzluğa dair şiirler kaleme alan Deniz, “Aşkın yaşamımız boyunca çalışıp kazandığımız birçok önemli şeyden farkı, Tanrı’nın onu bize karşılıksız lütfetmiş olmasıdır” diyor.
En son “Sınır” filminde rol almıştınız. O zamandan beri beyazperdede yoksunuz. Neden sinemaya ara verme gereği duydunuz?
- Sinema için yeterince konsantre olabileceğim bir dönem değildi. O yüzden biraz ara verdim.
Oyunculuğa ara verdiniz ve kağıt kaleme sarıldınız. Size şiir yazdıran ne, nelerden ilham alırsınız?
- Benim dünyamdaki her şey bana şiir yazdırabilir. şiir, kimine göre derin ruhların şansı, kimine göre ise bahtsızlığıdır. şiiri yaratan da, tüketen de duygudur, vicdandır, kalptir, sestir. Bunlar yoksa zaten şiir de, siz de yoksunuzdur.
Şiirlerinizde aşk, umut ve umutsuzluk iç içe... Aşkta mutlu sonlara inanıyor musunuz?
- İnanan cesur yürekler için “mutlu son”lar her zaman mümkün... ınanmayanlara ise bu, masal ya da düş kadar imkansız gelir. Aşkın yaşamımız boyunca çalışıp kazandığımız birçok önemli şeyden farkı, Tanrı’nın onu bize karşılıksız lütfetmiş olmasıdır.
Şiirlerinizi hangi akıma dahil görüyorsunuz?
- şiirde bir aidiyetim de yok, esaretim de. şair sözcüğü Arapça’dan geliyor. “Kahin”, “meczup” anlamlarına da gelebiliyor. Ben sanırım bu ikisinin karışımıyım. Pablo Neruda’dan şair Nigar Hanım’a, Charles Bukowski’den Can Yücel’e, Cemal Süreya’ya ve isimlerini sıralamaktan yorgun düşeceğim pek çok edebiyat sanatçısına uzanan bir duygunun tanığıyım. Her duygumu da gerçek beni yansıtacak imgelerle ifade etmek derdim.
Şiirlerinizden anlıyoruz ki mitolojiye ve tasavvufa ilginiz var. Sizi tanımlayan felsefe nedir?
- Mitolojideki kahramanların aşkları yansıyor şiirlerime sanırım. Tasavvufi yoldaysa insan ve Tanrı birdir, ikilik kabul etmez. Sevdiğine duyduğun aşk, insanı Tanrı’ya yaklaştırıyor. Ve aşkın Tanrı gibi tek ve sonsuz olduğuna inanıyorum. Benim inandığım aşk “çünkü” türü bir sevgi barındırmıyor içinde. Benim aşkım “rağmen” türünden bir sevgiyle yaşıyor. Koşulsuz, derin, sakin, sonsuz...
Okurlarınızla ilişkiniz nasıl?
- Beni sadece oyunculuğumdan ve sadece şiirlerimden tanıyanlar arasında derin bir uçurum var. Okurlarım genelde bana internet üzerinden ulaşıyor ve aramızda daha duyarlı, daha birikimli, mesafeli ve yormayan bir iletişim oluyor.
GÜZELLİK VE KADINLIKLA BİR DERDİM OLMADI HİÇ
Çok güzel bir kadınsınız. Güzelliğin avantaj ve dezavantajları hakkında neler dersiniz?
- Güzellik ve kadınlıkla ilgili bir derdim olmadı hiç. Üzerine de fazla kafa yormadım. Ruhuma anlam verme çabam daha fazlaydı. ıçi boş güzellikte estetik bulunmaz ve avamdır. ınsanı güzel, güzelliğiyse vazgeçilmez kılan derinlik, hayatla olan derdin, ürettiğin ve şıklığındır.
SANAL SOSYALLİK İNSANI UYUŞTURUYOR
Sosyal medyayı (Facebook, Twitter) kullanma biçiminiz nasıl? Blog’unuz var mı?
- Facebook’tan kaçamadım. Twitter’da da varım ama aktif olarak kullanacak ne zamanım ne de isteğim var. Bu sanal sosyallik bana biraz yabancı geliyor. Hatta bunun insanı uyuşturabildiğini düşünüyorum.