Aşırı terlemeye yüzde 80 çözüm

Plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Opr. Dr. Orhan Murat Özdemir, yaz sıcaklarının başlamasıyla sıkıntı yaşamaya başlayan aşırı terleme problemi olanlar için tavsiyelerde bulundu.
Aşırı terlemenin çoğunlukla sinirsel sebeplerden kaynaklandığını, bu iki durumun birbirini tetikleyerek rahatsızlığı artırdığını belirten Özdemir, koltuk altlarına yapılan küçük müdahalelerle yüzde 80'lere varan başarılı sonuçlar alınabildiğini söyledi.
“Vaser Stop Sweat” adı verilen bu uygulamanın terleme sisteminin bütününe zarar vermediğini, sadece koltuk altındaki ter bezlerinin çalışmasını durdurarak bu bölgedeki terlemeyi engellediğini anlatan Özdemir, şu bilgileri aktardı:
“Doğal ve sağlıklı bir süreç olan terleme, tıpkı böbrek ve boşaltım sistemimiz gibi vücutta toksinleri uzaklaştırır, ayrıca sıcak havalarda terleyen bölgeyi serinletme işlevi görür. Ter bezleri normal şekilde çalıştığı sürece kişinin sosyal hayatında rahatsızlık verici bir durum yaratmaz. Ancak, ter bezlerinin aşırı ve düzensiz çalışması halinde 'aşırı terleme' denilen durum ortaya çıkar. Ter miktarı kişiden kişiye göre değişebildiği için aşırı terlemenin tanısı ve değerlendirmesi çoğu kez zordur. Terin salgılanması insanlarda sinir sisteminin çalışması ile doğru orantılıdır. Aşırı terleme ise toplumun yüzde 1'inde karşılaşılan bir sorundur. Bunun en önemli nedenleri arasında stres, değişik uyaran ilaçlar (emetikler, insülin), tiroid bezinin aşırı çalışması, böbrek üstü bezinde görülen hastalıklar, menopoz, hipoglisemi, şişmanlık, bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan ilaçlar ve hormonlar yer alır. Sistemik hastalıklardan diyabete, kalp yetmezliğine kadar pek çok sağlık sorunu da aşırı terleme yapabilir.”

“KIYAFETLERE DİKKAT”

Daha çok stresin neden olduğu aşırı terlemenin avuç içi, ayak tabanı, koltuk altı, nadiren yüz ve kasıkta görüldüğünü anlatan Özdemir, “Bakteri daha kolay ürediği için aşırı terleme olan bölgelerde ortaya çıkan kötü koku fiziksel ve sosyal hayatı olumsuz etkiler. Bu özellikle el, ayak tabanı, yüz ve gövdede görülür ve terlemeyle stres arasında kısır bir döngü döngü oluşur. Stresle birlikte bu bölgelerde hızlı bir terleme ortaya çıkar” diye konuştu.
Özdemir, “Kıyafet seçimi ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesiyle terleme kontrol edilebilir mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Sinirsel, hormonal terlemeyi bu türden önlemlerle azaltmak mümkün değildir, ancak terlemeyi tetikleyen durumlardan uzak durulursa bu rahatsızlık kısmen azaltılabilir. Beyaz renkli, hafif, pamuk elyaf içeren giysi ve çoraplar giyilmesi tavsiye edilir. Sentetik kumaşlardan uzak durulmalıdır. Ayrıca, aşırı sıcak ve baharatlı yiyecekler tüketilmemelidir. Baharat, terlemeyle birlikte kötü bir kokuya yol açtığı gibi, acılı baharatlar tek başına terleme sebebidir. Terleme görülen bölge için pudra ve solüsyonlar da kullanılabilir. Pudralar nemi alıp bölgenin kurumasını, antiseptik ilaçlar ise ikincil enfeksiyonun yerleşmesini engeller.”

“EN ETKİN TEDAVİ YÖNTEMİ”

Plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Opr. Dr. Orhan Murat Özdemir, aşırı terleme sorununa karşı önerilen en etkin tedavi yöntemi olan önerilen “Vaser Stop Sweat” yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Amerikan İlaç ve Gıda Kurumu (FDA) onaylı sistem Vaser'ın koltuk altına uygulanmasıyla derinin, deri altı yağ dokusu ile temas ettiği seviyede bulunan ter bezleri çevre dokuya zarar vermeden vücuttan uzaklaştırılır. Açılan 3–4 küçük cilt kesisinden koltuk altına özel bir solüsyon verilerek deri bu işleme hazır hale getirilir. Sonra da aynı kesilerden girilerek Vaser uygulanır, ardından da liposuction yöntemiyle etkisizleştirilen ter bezleri koltuk altından alınır. Bir günlük bir sargıdan sonra artık sadece kesilerin iyileşmesi beklenir, ki bu da ancak birkaç gün sürer. Nadiren koltuk altında şişme ve hafif his değişikliği (küntleşme) görülebilir. Çok nadir olarak vücudun yeni ter bezi oluşturması sebebiyle terleme yeniden başlayabilir, ancak hiçbir zaman uygulama öncesi duruma dönülmez.”
Aşırı terlemeye karşı başka tedavi yöntemleri de uygulandığını, ancak bunların bazılarının geçici çözümler sunduğunu, bazılarının ise Vaser'a göre daha riskli olduğunu ifade eden Özdemir, “Örneğin iyontoforez yönteminde seans sayısı fazla olduğu gibi, 1-3 ay sonunda işlemin tekrarlanması gerekir. Botoks tedavisinin etkisi ise ortalama 4–6 ay sürer. Oysa Vaser'ın aşırı terlemeyi önlemede yüzde 80 oranında kesin başarı sağladığı kanıtlanmıştır” şeklinde konuştu.