Aşılama artmazsa tehlike büyüyecek

Güncelleme Tarihi:

Aşılama artmazsa tehlike büyüyecek
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2009 10:36

Aşılama düzeyleri yüzde 80'lere ulaşamaz ise iki yıl içinde dünya nüfusunun üçte birinin etkileneceği öngörülmektedir uyarısında bulunuldu.


Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Bakteriyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, halk arasında soğuk algınlığı olarak bilinen nezle ya da gribin, virüslerin solunum yolu ile bulaşması sonucu gelişen ve kişilerin yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık olduğunu söyledi.

Nezle ve gribin birbirinden farklı bulgu ve sonuçları olduğunu ve karıştırılmaması gerektiğini belirten Şenol, nezlenin belirgin olarak burun akıntısı, gözlerde sulanma, hafif bir ateş, bazen hafif kırgınlıkla seyrettiğini, ölümcül olmadığını vurguladı. Şenol, nezlenin Eylül-Nisan aylarında görüldüğünü anlatarak, “Altı yaş altındaki çocuklar ortalama 6-8 kez, erişkinler ise ortalama yılda 2-3 kez nezle geçirmektedir. Nezle,yatak istirahati gerektirmese de, öksürük, burun akıntısı gibi belirtileri iki haftaya kadar uzayabilir. Bu da çocukların kış aylarının yarısını hasta geçireceği anlamına gelmektedir” diye konuştu.

Gribin ise şiddetli halsizlik, belirgin eklem kas ağrısı ve kırgınlık, şiddetli baş ağrısı ve yüksek ateş ile kendini gösterdiğini dile getiren Şenol, gripte nezledeki gibi belirgin burun akıntısının görülmediğini ve tedavi sürecinde yatak istirahatinin gerektiğini söyledi.

Şenol, gribin “domuz gribi” salgınındaki gibi belirli aralıklarla dünyayı etkileyen büyük ya da her yıl karşılaşılan mevsimsel gripteki gibi toplumun yüzde 5-10'unu etkileyen daha küçük çaplı salgınlara yol açtığını belirterek, “Grip sonucunda zatürre gelişerek, mevsimsel gripte yüzde 0.1, domuz gribinde yüzde 0.5 oranında ölüm olabilmektedir” dedi.

NEZLE VE GRİP TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Soğuk algınlığında ortaya çıkabilen öksürük için kullanılan ilaçların, vitamin ve bitki çayının fazla bir yararı olmadığının düşünüldüğünü ifade eden Prof. Şenol, tuzlu su ile burun açılmasının ise faydalı olduğunu bildirdi. Şenol, “Özellikle altı yaş altında çocuklarda, aspirin olmayan ateş düşürücü dışında, hiçbir ilaç kullanılmamalıdır. Havanın nemlendirilmesi çocukları rahatlatmaktadır. Antibiyotik kullanımın hiç yararı olmadığı gibi ciddi yan etkileri de olabilir” uyarısında bulundu.

Burun tıkanıklığının iki haftadan uzun sürmesi, kulak iltihabını düşündüren kulak ağrısı ile küçük çocukların uzun süre gıda ve sıvı almak istememesi halinde vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerektiğini belirten Şenol, şunları kaydetti:

“Mevsimsel grip ile domuz gribinde ise, hastalık hafif seyirli ise yani çok yüksek ateş, şiddetli öksürük, ağır kusmalar, bilinç bulanıklığı ve dudaklarda morarma gibi bulgular yoksa kendiliğinden ilaçsız iyileşme beklenmelidir. Ancak seyir ağırsa ya da gebe, yaşlı, astım, şeker, kalp, böbrek hastalığı, kanser gibi başka bir önemli hastalık varsa hekime başvurulmalıdır. Bu durumda hastalar hastanede grip için etkili ilaçlar başlanılarak izlenmektedir. Bol istirahat ve sıvı alımı önemlidir. Çocuklar için aspirin dışında ateş düşürücüler ve burun için tuzlu su solüsyonları kullanılmaktadır.
Grip ya da nezle olan bir kişi 2-7 gün arasında bulaştırıcıdır. Grip olan kişi, ateşi düştükten 24 saat sonrasına kadar işe ya da okula gitmemelidir.

Gripten etkili ve tek gerçek korunma ise aşılanmadır. Domuz gribi ve mevsimsel grip, grip hastalığının iki alt grubudur. Bulguları ya da korunma aynıdır, ancak domuz gribindeki grip etkeni insanları ilk kez hastalandıran, yepyeni bir virüs olduğu için büyük çaplı bir salgına yol açmıştır. Aşılama düzeyleri yüzde 80'lere ulaşamaz ise iki yıl içinde dünya nüfusunun üçte birinin etkileneceği öngörülmektedir.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!