Güncelleme Tarihi:
Aynı zamanda eczacı olan Özel, yaptığı açıklamada, tütün ürünleri kullanımı, erken ve önlenebilir ölümlerin en önemli nedeni olduğunu kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Dünyada her yıl 5 milyondan fazla kişi tütün kullanımı nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, bulaşıcı olmayan dört büyük hastalığı; kanser, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar (kalp-damar hastalıkları) ve KOAH’ı (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı) yakından izlemektedir. Bu dört hastalık dünya genelinde her 5 ölümden 3’ünden sorumludur. Sigara içiciliği ise bu dört hastalığa yakalanmada birinci derecede risk faktörüdür."
ULUSAL TÜTÜN KONTROL PROGRAMI
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri doğrultusunda ülkemizde de Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda Ulusal Tütün Kontrol Programı hazırlanıp uygulandığını ifade eden CHP Manisa Milletvekili Özel, Bu girişimlerin, tüm çağdaş ülkelerce sigara kullanımının azaltılması, engellenmesi konusunda yapılan ve yapılması gereken anlamlı, toplum sağlığı için faydalı adımlar olduğunu kaydetti. Ancak bu tür kampanyalarda “kaş yapayım derken göz çıkartmamaya” dikkat etmek gerektiğine değinen Özel, şöyle devam etti:
"Anılan hastalıklara yakalanmış, tedavi sürecinde olan hastalarımızın haklarının, ruh hallerinin ve tedavi sürecine olan inançlarının korunması da hesaba katılmalıdır. Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlatılan filmlerde bu hususların gözetilmesi bir yana, adeta mevcut hastaların tedaviye güvenleri azaltılmakta, hastalar umutsuzluğa sürüklenmekte, ölümü bekleyen zavallılar olarak gösterilmekte ve hasta hakları açıkça ihlal edilmektedir.
ETİK SORUNLAR
Sağlık Bakanlığı kampanyası dâhilinde gösterimde olan kısa filmlerin hasta bireylerin durumu açısından bazı etik sorunlar içerdiğini belirtmek zorundayım.
Örneğin, 'Sigara pişmanlıktır adıyla gösterimde olan filmlerde KOAH hastalığı ile ilgili filmde rol alan yaşlı bir kadının ağzında çıkan sözler sadece kampanya hedefleri düşünülerek yazılmış, bu hastalıktan bir kurtuluş yokmuş veya tedavi olanağı hiç kalmamış gibi bir durum sergilenmektedir. Filmdeki yaşlı kadın: 'KOAH hastalığını öğrendiğim zaman dünya başıma yıkıldı, ömrüm dört duvarının arasında, bir hortuma bağlı, oksijene bağlı yaşamakla geçiyor, bir nefes için neleri feda etmezdim ama çok geç kaldım, çok çok geç kaldım.'diyerek KOAH’ya yakalanan insanların tedavi süreçlerini sanki boşa bir çaba olduğu izlenimi yaratmaktadır. Gırtlak ve akciğer kanserine yakalanan yaşlı bir adamın rol aldığı filmde ise, pişmanlık vurgusu yapılmaya çalışılırken umutsuzluk ve kötümserlik baskın duygular, ölüm ise kaçınılmaz son olarak önplana çıkarılmaktadır.
"YAYINDAN KALDIRILSIN"
Sigara ile mücadele açısından yapılması gereken, insanları korkutmak, hastaları umutsuzluğa sevk etmek ve haklarını çiğnemek değil, insanlara kendi sağlıklarını korumaları konusunda bilinç kazandırmaktır. Bu hastalığa yakalanmış ve tedavi sürecinde olan milyonlarca hastanın ve yakınlarının haklarını, moralini ve ruh halini hiçe sayan bu kısa filmler acilen yayından kaldırılmalıdır. Huzurunuzda, Sağlık Bakanı Sn. Prof. Dr. Recep Akdağ’ı biran önce konuyla ilgilenmesi için göreve çağırıyorum."