Aşık olunca kendime yabancılaşıyorum

Şükran Ovalı, oyunculukla ilgili hayallerini küçük yaşta kurmaya başlayanlardan... Bunda çocukken aile büyüklerinin onu elinden tutup sık sık tiyatroya götürmesinin de büyük payı var tabii. Belki de bu sayede başka bir karaktere bürünmenin tadını o yaşlarda yakalayan genç oyuncu, daha sonra işin mutfağını merak edip soluğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde almış.

ÖĞRENDİĞİM EN ÖNEMLİ ŞEY “BEKLEMEK” OLDU

26 yaşındaki oyuncu, mesleğe atıldığı günden bu yana öğrendiği en önemli şeyin “beklemek” olduğunu söyleyen söylüyor ve ekliyor: “Savaş Dinçer, ‘Oyunculuğun yarısı beklemektir’ demişti, ben bunu yeni yeni anlıyorum. Sette bekliyor olmak ilk başta kulağa sıkıcı geliyor olsa da, aslında ben o anlarda kendi adıma güzel bir vakit yakaladığımı düşünüyorum. Kulaklıklarımı takıp, müziğimi dinlemeyi ve o esnada çalışan ekibe dışarıdan bakıyor olmayı son derece keyifli buluyorum.”

HÂLÂ ÇOCUK GİBİYİM ZİLİ ÇALIP KAÇABİLİRİM

Ovalı, yoğun set programından fırsat buldukça, neredeyse 10 yıldır bir arada olduğu yakın dostlarıyla birlikte Büyükada’ya gitmekten çok hoşlandığını, oranın atmosferinin ve özellikle de sessizliğinin kendisine ilham verdiğini belirtiyor.

Uzun süreli arkadaşlıklarından söz açılınca, muzır bir ifadeyle ekliyor: “Hâlâ çocukluk günlerime o kadar yakınım ki kendimi her an o zamanlar yaptığım şeyleri yaparken bulabilirim. Hâlâ zilleri çalıp kaçabilecek bir potansiyele sahibim.”

ESKİ KİTAP KOKUSUNU ELBİSEDE DE ARARIM

Zaman zaman çok sade, zaman zaman da rengarenk giyindiğini söyleyen güzel oyuncu, kendini bazen çiçek çocuk gibi hissettiğini anlatıyor. Siyah, siyahla birlikte kahverengi, pastel tonları özellikle de somon rengi kendine çok yakıştıran Ovalı, pek çok kadın gibi ayakkabılara fazlasıyla düşkün.
Sahaftan aldığı kitaplarda duyduğu kokuyu elbisede de sevdiği için vintage kıyafetler satın almak tam ona göre... Kendisini en mutlu eden şeyin parfüm ve ayakkabı alışverişi yapmak olduğunu söyleyen genç oyuncu alışveriş yapmayı da şöyle tanımlıyor: “Alışveriş yapma ihtiyacı duymuyorum ama kendimi iyi hissetmek istediğimde, o yeni bir şey alma hazzını seviyorum. Tek başına çıkıp kendine yeni bir şey almak kadar bir kadını başka ne mutlu eder gerçekten bilemiyorum.”

KARŞI CİNSTE EN ÇOK HUZUR ARIYORUM

Karşı cinste en çok huzur aradığını söyleyen güzel oyuncu aşık olduğunda elinin, kolunun, hareketlerinin hızına yetişemediğini, sanki bu durumun ondan bağımsız yaşandığını söylerken gülümsüyor. “Galiba aşık olduğumda kendime yabancılaşıyorum” diyen Ovalı, biraz zaman geçip de ilişki rayına oturduğunda kendini çok daha iyi hissediyor.

http://twitter.com/hurriyetmagazin        �